22.BÖLÜM

123 3 0
                                    

    Yazardan...

    Kızları eski okulları yani devlet lisesi bu başarılarından dolayı dönem ortasında kayıtlarını okul kabul etti. Kızlar okullarına dönmüstü. Hatta Ozan'da o okulu bırakıp kızların okuluna gelmişti.

    Uzay'ın babasi mahkemesinde her şeyi oglu için yaptigini söylemiş. Kızlari ve Ozan'ı aileleri mahkemeye yollamamısti. Izin alamamısti hic biri. Bu bilgileri de Ozan'ın dedesinin tuttuğu avukat söylüyordu. Vekilimiz olarak o bulunmuştu mahkemede.

    Uzay ise yaptıklarının sonuna kadar arkasında olduğunu söylemiş devamlı. Defne'ye anlattıklarının aynısını anlatmış. Bir muayene ardından şizofren hastası olduğu ortaya çıkmıştı. Nasıl ve nedenini bilmiyorlardı ancak hastalıktan dolayı cinayetleri işlendigini söylemişti avukat.

    Kızlar kaldıkları yerden kendi mahallelerinde kendi okullarinda hayatlarını sürdüyordu. Artık Selin'le gectikleri yerlerden rahatla geçebiliyorlardı,okulun koridorlarında rahatlıkla yürüyebiliyorlardı. Hayatlarında Selin hariç her şey normale dönmüştü.

    Buket'ten...
  
    Okuldan ayrıldığımız gün Berk bir grup kurmuştu whattsapta. Grupta Kaan,Defne,Eylül,Ozan,Berk, ben ve Doruk vardı. Herkese her şeye eyvallahta Doruk ne iş? Onun ne işi var? Kafamda deli sorular..?

    Gruba Kaan "Kızlar size bir sürprizimiz var."yazdı. Ben de tabi meraklıyım "Ne sürprizi aşkım." yazdım. Ah evet! Çıkıyoruz biz Kaan'la. O Uzay'in odasında bayıldıktan sonra başımda beklemiş hep. Uyandığımda da, bana bir şey olmasından korktuğunu ve de beni sevdiğini hissetmiş. Sonrada çikma teklifi etti olaylar o şekilde gelişti işte. 

    Annem Kaan'ı çok sevdi. Benim için endişelendiğini falan Defne geri zekalı'sı ballandıra ballandıra anlattığı için annem utanmasa Kaan'i nüfusuna alcak.

    Erkeklerin bizim için hazırladıkları sürprizi gerçekten çok merak ediyorduk. Ben Kaan'a Eylül Ozan'a Defne ise Doruk'a anlattırmak için uğraşıyorduk fakat boşa çabalıyorduk. Pazartesi günü öğreneceğimizi söyledi gıcık insanlar topluluğu.

    Heyecanla pazar gününün geçmesini bekledim. Ve de sonunda pazartesi sabahına uyanmıştım.

    Uyanır uyanmaz bizimkileri sıkıştırmaya başlamıştım ki okula geldiğim için telefonumla vedalaşıp dolabıma kilitledim. Ne yazık ki, telefon yasaktı.

    Kızlarla birlikte sınıfa girdiğimizde gördüğümüz sahne karşısında şok olmuştuk. Çünkü karşımızda saf saf gülümseyen 3 çift göz bulunmaktaydı. Kaan,Berk ve Doruk.

    Hem de bizim okulun kıyafetleri vardı üzerlerinde.  
   
    "Yaa! İnanamıyorum! Siz nasıl buraya kayıt aldınız?" diye bağırmadan edemedim.Berk ise egolu tavrıyla "Bizim ailelerimizi unutmayın kızlar "dedi. Ciddi değildi zaten. Yani hiç bir zaman zengin Olduğu için bizi ya da bir başkasını küçük görmedi.

    "Bakmayın çok ilgili gibi görünür 'biricik' ailemiz. Bizi çok düşünürler güya(!) "dedi Kaan. Yine yüzü düşmüştü. Ona sarılarak mutlu olmasına birazcıkta olsa sağladım.

    Ben Kaan'la; Eylül Berk ile; Ozan mahalleden arkadaşı olan Samet'le oturuyordu. Defne'de mecburiyetten Doruk'la oturuyordu. Gerçi Doruk istekli gibi duruyordu. Hiç mecburiyet havası sezdirmiyordu. Neyse...

    Defne'den...

    Ögle arasında uzun zamanımız olduğu için ayrıntılı bir biçimde bizim okula gelme mevzularını konuştuk. Deli çocuklar...

    Eylül imalı imalı "hadi Berk benim için,Kaan'da Buket icin geldi. Doruk sen nasıl geldin öyle ya?"dedi. Nasil pislik arkadaşlarım var öyle ya.

    Berk gülerek mevzuyu kurtarmaya çalışmıstı. "Ya işte o da arkadaşlarini yalnız birakmamak için geldi. Dimi kardeşim?"

    Kızarmakta olan Doruk'un yolunun sonu mor gibi görünüyordu. Yani kesinlikle utancından kızarmayı geçip moraricakti artik. "Hı hı kardeşim."diyebildi sadece.

    Uzun süreden beri ilk kez bu kadar eğlenceli bir okul günü geçirmiştim. Sadece benim için değil, herkes için günün güzel geçtiği yüzlerden belliydi.

    Okulda da çok popüleriz. Yani anlayacağınız hayat bu defa bizden yana.

    Ha bu arada;Doruk sonunda bana karşı olan hislerini açıkça söyledi. Zaten belliydi benden hoşlandığı da anlamamazlıktan geliyordum.

    Benim düşüncem mi? Kendime bile itirafı zor ettim arkadaşlar ben. Ben de Doruk'a karşı boş degilim aslında. Evet ufakta olsa bir hoşlantı var. Ama henüz kızlara bile söylemedim. Belki de onlara söylemem. Hainlik yapıp çocuğun yanında laf çarparlar çünkü. Doruk anlamıştır ama ona karşı boş olmadığımı. Çünkü başkası olsa tersler geçerdim.

    2 yıl sonra...

    Yazardan....

    Üniversite sınavı geçmiş istedikleri bölümlere yerleşebilmişlerdi. Kaan,babasının hedefi olan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girebiliyordu ancak kendi istediği mesleği seçti ve 9 Eylül Üniversitesi'nde Hukuk okuyor şu anda. Buket ise Moda tasarımcısı yolunda basamakları üçer beşer tırmanıyor.

    Eylül ve Berk Ege Üniversitesi'nde Dişçilik fakültesindeler. İkisinin ortak kararı.

    Defne İngilizce ögretmenliği Doruk ise Kimya bölümü okuyor.

    Neyse ki hepsi İzmir de bir okul kazanabilmişlerdi. Yalnızca Ozan Manisa Celal Bayar Üniversitesi'nde Elektrik Elektronik Mühendisligi okuyor. Yani İzmir dışında pek sayılmaz da orda kalıyor.

    Defne de sonunda yumuşayıp Doruk la gerçek bir sevgili gibi olmaya başlamışlardı.

    İçlerinde en ufak bir vicdan azabı olmadan sadece arkadaslarına olan özlemle yaşamayı ögrenmişlerdi....

    ''Bak yine birlikteyiz,bir aradayız. Sana bunu yapanları bulucaz demiştik.Bulduk. Her şeyi yaptık ama bulduk. Seni geri getiremedik belki ama yapanlar cezasını çekiyorlar bitanem. Sen rahat uyuyabilirsin artık.....''

  SON

    Instagram hesabımız var artık arkadaşlar!!  Bir bakın isterim. :))   yurt_cinayeti

         https://www.instagram.com/yurt_cinayeti/?hl=tr

YURT CİNAYETİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin