16.BÖLÜM

138 6 0
                                    

    Buket'ten...

    Sabah uyandığımda bazı ayak sesleri geliyordu odamızın içinde. Gözlerimi araladığımda güler yüzüyle Eylül yaklaştı yanıma. Her zaman ki gibi erkenden uyanmıştı.

"Günaydın tatlım"diye yanıma geldi ve anne şefkati gösterircesine kocaman bir öpücük kondurdu yanağıma. Neden bilmiyorum ancak bu sabah fazla neşeliydi. Bende ona "Günaydın sarım"dedim.

    Anlayacağınız üzere Eylül'de sarışın. Peki bunu neden daha önce hiç dile getirmediğimiz hakkında bir tahmininiz var mi? Her neyse...

     Selin'de sarışın oldugu icin o öldüğünden beri 'sarı' kelimesini hitap şeklinde kullanamamıştık. Yani biz Defne ile ikimiz genelde Eylül ve Selin'e sarı ve ya sarım derdik. O nedenle yani. Bu sabah kullanma nedenimde o mutlu anın o kelimeyi kaldıracağıydı.

    Eylül başta bir afalladı. Ancak sonra gülümsedi ve üzerime atlayarak beni kıdıklayama başladı. "Ne oluyor be sabah sabah"diye gelen seste tabiki Defne'ya aitti.

    Defne'de gözünü açar acmaz üzerimize atladı ve bir yandan da o beni gıdıklamaya koyuldu. Ikisinin de tiki olmadıgı icin ben hep bu olayda magdur oluyordum.

    "Evet yeter bu kadar kızlar. Haydi kalkalım artik"dedi Eylül sanki annemizmiş gibi bizi toparlayarak. Defne'de dalga gecerek "Ama annee biraz dahaa"dedi cocuk sesi esliginde. Kahkahalarimiz oda da yükselirken Eylül'ün telefonu çaldı. Ekranı bize cevirdiginde kahkahalarimiz daha da arttı. Eylül'ün annesi ariyordu tam anne muhabbeti acmisken.

    Kısa süre sonra sessiz olduk ve Eylül konusmaya basladi. Emine teyze bize de selam söylemeyi ihmal etmedi tabii.

    Eylül telefonu kapattıktan sonra kısa süre de hazırlandık ve kahvaltıya inmek için odamızdan dışarı çıktık. Çıkınca Ozan'ı aradık ve nerede olduğunu sorduk yemekhanede yemek sırasında olduğunu söyledi bizde koşar adımlarla yemekhaneye ulaştık.

    Güler yüzümüzü sürdürerek günaydınlaşma faslını gectik ve yemeklerimizi alip bizim tayfanin bulundugu kalabalik masaya oturduk. Sahi bu sabah neden bu kadar mutluyduk?

    Nedensiz mutlulugumuz sürerken Kaan gözüme takıldı. Her zaman ki masasına tek basina kahvaltisını ediyordu. Uzun süre ona baktım. Hareketlerini izledim dikkatlice. Masada ki herkes kahkahalara boğulurken bana onlarin seslerini tıpkı bir uğultu gibi gelmekteydi. Odaklandigim sey farklıydı çünkü.

    Sandalyemi geri ittim ve tam kalkacakken yanimda oturan Defne "Haydi gel bende tuvalete gidicektim kanka"dedi. Afallayarak ortami bozmamak adına Defne'yi takip ettim.

    Kuytu bir köşeye gecmiştik. "Napiyorsun sen"diye kızgınligimi belli ettim." Buket asıl sen napiyorsun?"diyerek bana adeta bagırdı. "Tutmasam o cocugun yanina gidicektik dimi ha?"diyerek devam etti ve kolumu sıkarak üzerime yürümeye başlamıstı. Canım yanmaya başlamisti artik. Kolumu tutuşu sanki git gide daha fazla can yakıcıydı. Kalbimi kırmasını şu an icin hesaba bile katamıyordum... Gözlerim doluyorken herkesin icinden çikip gitmek istedim. Sonucta ben bir erkektim görünürde. Bir erkegin aglamasi nasıl karsilanir burda bilemem ama bizim okulda farkli karsilanirdi. Hoş olmazdi yani.

    Kolumu sertce Defne'nin elinden ayırarak "Ben çocuk degilim ve burasıda park degil. Ben burda oyun oynamiyorum anladin mi beni? Sen bana karisamazsin ayrica. Ve insanlari bilip bilmeden yargilama duydun mu beni? Kaan'ı tanimiyorsun bile. Onu nasıl suçlarsın? Nasil yargilarsin? Senin önyargılarinla ben hareket etmiyicem. Bunu o kalın kafana sok duydun mu beni!"dedim ve her ihtimale karsi anahtarini cebimde tasidigim kalmadigim kendi odama gittim. Sadece 1 koltuk vardi odamda. Üzerine oturdum ve yalnizca agladim. Çünkü beni cocuk gibi görüyorlardi. Ben hep onlarin gözünde saftım,güçsüzdüm. Belki de güçsüzüm evet ama bu onlarin benden güclu oldugu anlamina gelmiyor ki. Kabul ediyorum Eylül kadar iyi hesaplayamam hayatı bir denge kuramam yani. Defne kadar da sert bir yapım yoktur. Ama ben de düşünebilirim be. Gercekten.

    Bu gün boyunca hic bir derse girmedim. Odamdan da çıkmadim. Telefonumu da uçak moduna aldım. Kapım bir iki defa calındı. Bir kere Eylül ve Ozan geldi. Bir kere Ege geldi. Bir kere de sıniftan 2 3 geldi ama açmadım. Seste çıkarmadim. Onlar geldiginde dinledigim müzigi bile kıstım.

    Ara sıra yaşanılanlar aklıma geldikce ağladim. O kadar cok dolmuştum ki artık... Sadece Defne'yle yaşadigimiz olaydan dolayi aglamiyordum ki. Gelmişe gecmise derler ya hani. Hah iste o moddayim şu an. Ne yaşandıysa her seyi icimden geçirerek ağlıyorum. Geçer mi bilmiyorum ama yine de ağlıyorum.

    Neden bu durumdayız ki? Neden burdayız? Neden bunları yaşıyoruz? Selin şimdi yaşamayı haketmiyor mu? Neden yanımda değil ki..?

    Defne'den...

    Buket sabahtan beri hiç bir derse girmedi. Ve nerede oldugunu bilmiyoruz. Onu ciddi anlamda kırmıştım. Bulsam sıkı sıkı sarılcaktım. Yaşadığımız olayı da Ozan'a ve Eylül'e anlattım sadece. Ozan sadece 'keşke biraksaydın da gitseydi"dedi. Keşke...

     Saat gece yarısına geliyordu. Herkes uyumustur belki de ama Buket hâla yoktu. Hocalara haber versek ortalık karışır. Kimseye de bir sey söyleyemiyoruz. Ve ben bu durumdan doğal olarak kendimi suçlu buluyorum. Insan gibi uyarsaydım bari kızı. Öküzlügüm tutmuştu resmen...

     Ozan güvenliğe sorucakti kapıdaki. Bu gun dışarı cikan oldu mu diye. Cikan biri olduysa kesin Buket'tir o. Oda da Ozan'ın gelmesini bekliyorduk biz de Eylül'le. Ama yerimde duramıyordum. Devamli mesaj atiyordum ve ariyordum. Ama hep kapali telefonu. Eylül ise uyu sen demekle yetiniyordu devamli. Nasil uyuyim ki ben ya? Benim yüzümden Buket ortada yok. Hâlâ uyu diyor.

    Ozan geldiginde bu gun dısari kimsenin çikmadigini söyledi. Neyse ki okulda bir yerdeydi anladigimiz üzere. Tum okulu defalarca gezdik. Saat 3 e geliyordu artik ama kimse yoktu. Eylül'de oda da bekliyordu belki oraya gider diye. Kendi odasinin da kapısını çalıyorduk ama acan yoktu.

    Ozan daha fazla zorlamayarak odasına geçti. Bende yatagima girdim ve yorganimin altinda agladim. Aklima kötı kötü seyler geliyordu. Katil yurttan biri oldugu icin ya Buket'i de....

    Eylül'den...

    Defne sonunda uyumustu. Uyu dedikce uyumuyordu. Bir kere dinlese ya beni. Bir bildigim var herhalde. Buket, Defne'ye kızgın oldugu icin gelmezdi zaten uyumadan Defne. Ve baska gidicek yeri olmadigi icin muhtemelen kalmadigi kendi odasindaydi. Nereye gidebilirdi ki başka?

"Aç kapiyi. Biliyorum ordasın."diyerek kapıya vurmaya başladim. Buket diyemiyordum çünkü her an biri duyabilirdi. Ara da Umut diyordum. Bir süre sonra kapı acildi. Tam da tahmin ettigim gibi!

"Ne oldu Eylül."diye uykulu ve ağlamaktan şismis bir cift gözler bana bakiyordu. Gülümseyerek iceri girdim ve arkamizdan kapıyı kapattim.

''Anlat bakıyim. Noluyor?''diye direk konuya girdim. "Bisi yok. Kafa dinlemek istedim."diyerek geçistirdi aklı sıra.

"Anlat diyorum Buket."diye üsteledim. "Ya Defne'yle biraz tartıştık işte."dedi. "Biraz?"diye soru sorarcasina olayin devamini dinlemek istedim. "Ya bak Kaan'ın yanına gidicektim. Beni tuttu kolumdan kenara cekti sanki kücük cocukmuşum gibi azalardı. Ben kücuk cocuk muyum? Yaptigim seylerin farkinda değil miyim? Ben mantıklı hareket edemez miyim? Ben kendim karar verip kendi düşüncelerimle davranamaz mıyım Eylül?"dedi gözleri dolarken. "Tabii ki davranabilirsin canım ama o da seni korumak istemis. Evet Kaan konusunu abartiyor biraz ama ya o katilse?"diyerek sarıldım aynı zamanda ona.

"Katil değil o. Eminim. Anlardım katil olsaydı. O cok temiz kalpli biri. Tanimadan yargilamayin!"dedi sesini sonlara dogru yükselterek.

"Bak onu yargilamadim. Ama katil konusunda herkesi suclu konumunda tuttugumuzu biliyorsun."dedim kendimi savunurcasına." Sen tamam ama Defne'nin devamli üstüme gelmesinden bıktım artık."dedi. Hakliydi kız. Ona sarildim ve "Tamam hadi yürü uyu artik"dedim. "Gelmeyecegim istemiyorum"diye diretmesine rağmen kolundan sürükleyerek odaya aldım. Yatagina yatirdim ve uyumasini bekledim. Yorganin altina gelip hâlâ agliyordu. Cok kirilmis anlaşılan.

    Yarin Defne özür dileyip gönlünü almak zorunda bu kızın. Haklı yani. Cocuk gibi onun kararlarinı es geçemez.

    Bende cok uzatmadan uyudum. Saat 4 e geliyordu. 7 de uyanicaktik. Fazlasiyla uykusuz kalmistik...

    Instagram hesabımız var artık arkadaşlar!!  Bir bakın isterim. :))   yurt_cinayeti

         https://www.instagram.com/yurt_cinayeti/?hl=tr

YURT CİNAYETİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin