Bölüm 9

1.4K 87 15
                                    

Bir dahaki sefere bu kadar şanslı olmayabilirsin!

Tüm vücudum kaskatı kesilmişti, kımıldayamıyordum.Kalbim fırlayacakmış gibi hızlı atmaya başlamıştı.O ise kafasını yan eğmiş giderek daha çok yaklaştırıyordu yüzünü yüzüme…Aramızda sadece bir karış mesafe kala durdu.Elini yavaşça çenemden çekti.Beni kendine çekip birden belimden kavradı.

“Bir dahaki sefere bu kadar şanslı olmayabilirsin”dedi ve hafifçe yutkundu.

Donup kalmıştım ne hareket edebiliyor ne de bir şey düşünebiliyordum.

Kwang Ho ise bir süre sonra belimi sıkıca tuttuğu elini çekti ve kafasını başka yöne çevirip:

“Hala oyalanmayı mı düşünüyorsun?İşini ne zaman bitireceksin” dedi yanakları kızararak…

İlk defa onu utanmış olarak görüyordum.Her zaman kibirli tavırlarıyla kendinden emin duran Kwang Ho şimdi utancından yüzüme bakamıyordu.

“Ah…Tamam hemen hallederim.Ama…”

Cümlemi tamamlamadan Kwang Ho soracağım sorunun cevabını verdi.Sanki aklımı okumuştu.

“İşin bittikten sonra fotoğraf makinesini alabilirsin.Hadi aşağı inelim”dedi.

Hala yüzüme bakmamaya devam ediyordu.Arkasına bakmadan yürümeye başladı.Beraber alt kata salona indik.

Sanki beş dakika öncesine kadar hiçbir şey olmamış gibi bir tavır takındım yüzüme ama bir türlü Kwang Ho'nun yüzüne bakmaya cesaret edemiyordum.Salondaki köşe koltuğunun en köşesine oturup gözlerimi cama diktim.

Sakin ol Ada!Hiçbir şey olmadı...Sakinleşinceye kadar nefesini tut!Yanaklarım...Lütfen kızarmasınlar!Ah Bong Cha hepsi senin yüzünden!

Ben olayın şokunu atamamış şekilde koltuğa oturmuş duruyorken Kwang Ho hiç oturmadan koridorun kesişiminde durdu. Sağ elini yukarı kaldırdı ve parmağını şıklattı.Çok geçmeden bayan hizmetçi elinde rengarenk karton,makas ,cetvel, yapıştırıcı gibi malzemelerle geldi ve onları dikkatlice masanın üzerine koydu.

Kwang Ho, hizmetçiyi gönderip gülümseyerek bana döndü ve büyük bir heyecanla:

“Artık başlayabiliriz”dedi.

Nasıl ya?Bunlarla ne yapmam gerekiyor ki?!

“Çalışma odanı tasarlamamı istememiş miydin?”dedim şaşkın bir suratla ona bakarak…

“Bir öğrenciye tasarım yaptıracak kadar cimri birine mi benziyorum?Farkında değilsen tekrar hatırlatayım idolüm ben!”dedi alaylı gülümsemeyle…

Şaşkın ifadem birden aptal bir gülümsemeye döndü.

Doğru ya Kwang Ho bu!Daha önce cimri deyince neden alınmadığı şimdi anlaşıldı.Bir idole göre fazla akıllı…

“Peki bunlarla tam olarak ne yapmamı istiyorsun?” dedim yüzümdeki gülümsemeyi bozmadan.

“Yapmanı değil yapmamızı!Küçükken  öğretmen ailemizle yapmamız için bize proje ödevi vermişti.Ödeve göre herkes ailesiyle beraber kartondan ev yapıp getirecekti.Ailem çalıştığı için ödevi yapamadım.Öğretmen anlayışla karşıladı ama ben hep bu ödevi sevdiğim biriyle yapmak istedim”

Sevdiğim biriyle?!Kwang Ho benden hoşlanıyor mu?

Saçmalama Ada birazdan dalga geçmeye başlar!

Ama Kwang Ho dalga geçmedi.Masada bir sandalyeye oturmuş  gülümsüyordu.Bense oturduğum koltuk köşesinde ona kilitlenip kalmıştım.

Acaba beni öpecek miydi?

Kara KutuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin