hatıran yeter 6

17.8K 1.1K 108
                                    

Selam,
ozlemhasanzeynep
TCAylinBulut
Bir yerlerde en yakın dosttan bahsedilecekse bu kisiler ilk aklima gelen isimlerdendir. İyi ki varlar. Hikayemizin Özlem ve Utku isimlerine ilham oldular.

Eskimeyen dostluklar hep hayatınızda olsun👬 👭 💖

HATIRAN YETER 6

Gül Hanım, karşısındaki kızın hayır demediği için mutlu oldu. En azından düşünecekti. Kimsesiz bir çocuğu dünyaya getireceğini söyleyerek onun en hassas damarına dokundu. "Hayatından çıkmayacaksın, seni tanıyacak diyerek" onu evet cevabına yaklaştırdığını biliyordu. En azından Zara biliyordu ki kabul ederse iş anlaşması gibi soğuk bir durum değildi bu. Doğurup, arkasına bakmadan gidebilecek biri değildi.

Aklına uyması gerekiyordu ama Gül anne benim için önemli diyor başka açıklama yapmıyordu. Gözü kapalı evet derdi Zara, Gül annesine. Ama bir bebek, kendi gibi, kimsesi olmayacak bir bebek... Kendi hayatını düşündü, her şeye rağmen iyi ki doğmuşum diyor muydu? Ama kendini kim doğurdu bilmiyordu, eğer Gül annesinin dediği bebeği dünyaya getirirse ikisi de kimsesiz olmazdı ki...

Karşılıklı oturmuş kendisine sevgiyle bakan kadına gülümsedi Zara. Çoğu zaman dediği cümleleri yine tekrar etti: "Teşekkür ederim Gül anne. Bana öyle güzel annelik yaptın ki, 16 yaşıma kadar Azra'dan beni ayırmadın. Fikri babam ve sen bana içinde sevgi olan bir aile verdiniz. Ve harika bir kardeş." Azra'yı anmak ikisinin de gözlerine nem, dudaklarına tebessüm getiriyordu.

"Ben doğursaydım ancak bu kadar severdim seni. Seni bulduğum gün için Allah'a şükrediyorum. Azra'nın doğumundan sonra başka çocuk yapamayacağımızı biliyorduk. Bizim sevgimizi paylaşacağımız binlerce bebeğimiz vardı zaten. Sen onların içinde sadece bir tanesiydin, ama inan bana çok farklı bir çocuktun." Annesinden doğum hikâyesini dinleyen bir çocuk gibi, heyecanla Gül Hanım'ın ağzından çıkanları dinliyordu.

"Bir gece önce rüyamda gördüğüm kız çocuğunu Azra sanmıştım. Yanında kara melek gibi dikilen bir kadın vardı." Zara duydukları karşısında çok heyecanlandı.

-" Gül anne ilk kez anlatıyorsun bu rüyanı bana."

-" Sanırım toprağa yaklaştığını hissedince itiraflar ile günah çıkaran siyasetçilergibiyim. Hafızam hala yerindeyken hatırladıklarımı anlatmak istiyorum. Bir gün araştırmak istersen, ailenden birini bulmak istersen, belki bu rüya sana yol gösterir. İnanır mısın bilemem tabii..."

-"Gül anne, böyle şeyler demek senin gibi güçlü bir kadına yakışmıyor. İnsanlar için yapacak çok şeyin var daha... Hem biliyorsun, kaderimizin isaretlerine, haberci rüyalara inanırım"

Dikkatini kendini dinleyen kıza veren Gül Hanım aklında kaldığı kadarıyla anlatmaya başladı:

- " Yerde yatan bir kız çocuğu vardı. Ara ara ağlama sesleri duyuluyordu. Hatta çığlık sesleri duyduğuma eminim. Siyah uzun bir elbise giymiş bir kadın vardı; kızın elini tutmuş, bir şeyler mırıldanıyor ve kızın elinin üstüne üflüyordu. Kendi elinin üzerinde de şuan hatırlayamadığım bir yaprak dövmesi vardı." Zara, iç güdüsel olarak elindeki çınar ağacı dövmesine baktı. Sonra yavaşça dikkatini tekrardan karşısındaki kadına çevirdi.

-"Ne konuştuğu anlaşılmıyordu, ama bazen yüksek sesle bazen kısık seslerle anlayamadığım kelimeler söylüyor, kızın ellerine üflüyordu. Elinde tütsü gibi yanan bir dal parçası vardı, kızın başında döndürüyordu. Kadının yüzünü göremedim, ama yerde yatan sanki Azra'ydı..." Zara, nefesini tutmuş, gözünü kırpmadan Gül Annesini dinliyordu.Ağzından çıkan her bir kelimeyi zihnine not ediyordu.

HATIRAN YETERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin