hatıran yeter 43

10.4K 917 122
                                    

FatmaVuralEminolu bu bölüm senin için...💗💖

HATIRAN YETER 43

Utku, önünde ki ekrandan gözlerini milim ayırmadan, parmakları klavyeden hiç kalkmadan, haber sitelerini tarıyordu. Başka çare bulamamıştı. Ulaşamadıkça endişeleri çoğalmıştı. Dünya haberlerine bakıyordu, Özlem’in gittiği olay ile ilgili bir iki satırlık haber yazılıydı. Helikopterden çekilmiş bir kare fotoğraf vardı. Kurtarma ekibi hakkında tek cümle yazmıyordu. Mültecilerden hayatını kaybedenlerin sayısı, sağ kalanların hangi bölgeye nakledildiği falan yazıyordu. Yani olay bitmişti...

Utku aynı haberi tekrar okudu. Alamadığı şeylerin cevabını almak umdu ile Zara’yı görüntülü aradı. Telefon çalarken pişman olmuştu bile, en son Zara ve Özlem ‘-cadısın  -büyücüsün’ diye laf dalaşı yapıyorlardı.

“Efendim, Utku,” dedi günün bu saatinde uykulu olduğu belli olan Zara.

“Zara, nasılsın?  Kartal nasıl?”  Bir kaç saniye süren sessizlik Utku’yu endişelendirdi. Zara’nın iri siyah gözlerinde ki şaşkınlığı görmüştü,

“Zara iyi misin?”

“Ben iyiyim ama Kartal 3 gündür burada değil. Sizin yanınızda değil mi?”

“Benim yanımda değil, yani haberim yok.” Utku’nun cevabı Zara’nın kalbinde ince bir kesik gibi sızladı.

“Anladım… Bana iş demişti ama özel bir iş demek ki,” dedi teslimiyetle.

Giderken kalbini açık saçık ortaya koyan adam hakkında, kötü düşüncelere kapılmak istemiyordu. Utku, Zara’nın bu gidiş hakkında yanlış bir şey düşünmemesi için
“Ailesini ziyaret etmiş olabilir. Babası kalp hastası biliyorsun,” dedi.

“Tabi, olabilir… Şey, sen nasılsın? Yani siz nasılsınız?” diyerek çoğunluğa İlknur’u katmış ama içten içe kendini hiç aramayan Özlem’i merak ediyordu.

Utku, hiç lafı uzatmayı sevmezdi. Önce tuttuğu nefesini bıraktı. Gözü, önünde açık olan ekranda ki yarısı denize gömülü teknedeyken, elinde telefonun kamerasına bakmadan tek nefeste konuştu:

“Özlem Libya sahilinde ki bir kurtarma operasyonuna gitti. Haber alamıyorum. Delireceğim,” dedi. Ekrana üzüntüyle bakarak, sessizce bekledi.

“Utku, ona bir şey olsaydı, şuan kalbimin içinde cayır cayır tüten bir yangın olurdu. Hissederdim inan bana… Karaya adım attığı an, arayacağı ilk kişi sen olacaksın.”
Utku, boştaki elini, düzgün taranmış saçlarına geçirip, istem dışı çekiştirdi.

“Ben, dayanamıyorum Zara… Gitme bile diyemiyorum. Görevine, ideallerine, hayranlıkla saygı duyuyorum. Orada ki görevinden bahsettiği anlarda, kendimi zavallı gibi hissediyorum… Onun şartları ile kendi etrafımda ki janti dünyayı düşününce, kendimi amaçsız, fazlalık gibi hissediyorum… Özlem’in, senin yanında, tüm dünyaya karşı yetersiz olduğumu düşünüyorum. Eminim, senin gittiğin bir görevin ardından bakarken Kartal’da sadece el sallamayacak.”

Utku, içini dökmüş, Zara anlayışla dinlemişti.  Başka bir dünya bilmiyordu ki Özlem ve Zara. Tek bildikleri insan hayatı kurtarmaktı ve bunu en çok ihtiyaç olan yerlerde yapıyorlardı.

“Utku… Bir aileye, bir köke, bağlı olmayınca; uzaklaşmak, gitmek çok daha kolay oluyor.” Utku, benzer cümleleri Özlem’den de duyduğu ve ona kalbini açtığı anları hatırladı. Sonra yeniden telefonun ekranında görülen, simsiyah saçlı, kara melek gibi anlayışla ve sakince konuşan Zara’yı dinledi.

HATIRAN YETERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin