hatıran yeter 28

12.8K 915 247
                                    

Selam arkadaşlar;
Erken gelen bölümün bir sebebi var elbette. Sevgili okurcanım, Mervemin yasgünü bugün. Haftalardır beklediğini bildiğim bu bölüm onun için.
mervebetul24  iyi ki doğdun canım.

HATIRAN YETER 28

İlk karşılaşmamızı bekliyordu kainat. Bu saatten sonra biliyorum, dünya ikimize bir fanus kadar dar. İkimizin sığacağı kadar alan var etrafımızda. Her yolumuz birbirimize çıkacak, her taşın altından biz çıkacağız’  
                                 ZARA

Beklenen gün gelmiş, tüm hazırlıklar tamamlanmış, engelleri kaldıralım derneğinin yardım gecesine herkes hazır halde gelmişti. Gecenin düzenlendiği yalının bahçesi görsel bir şölen gibiydi. Işıklandırmalar, zemindeki kırmızı halının etrafına dizilen şamdanların oluşturduğu yol ve bütünün bir parçası gibi görünen renk renk şık giysili insan kalabalığı...

Kartal’da düğününe hazırlanan bir damadın heyecanı ile akşam saatlerinde buraya geldi. Yaptığı işin başarısından emin olduğu kadar bu gecenin sonunda başını yastığa huzur ile koyacağını da biliyordu. Kendinden emin düşüncelerini bastıran heyecan sadece tek bir kişi içindi. Onu tekrar görebilme umudu için. 

Özlem’in çekimlerinde yer alan minik adam, Zara’yı öyle güzel anlatmıştı ki; Kartal bir kez daha hayran olmuş ve kendine öfkesini katlamıştı. Minik adam, 2 yıl önce Zara’nın kendisine ‘ Hayatı ayakları ile kucaklayan çocuk’ dediğinden ve ona umut verdiğinden bahsetmişti. Zara şuan yanında olmasa da Kartal’a yol göstermiş, herkes için bu kadar önem taşıyan bir projeye slogan olarak onun cümlesi kullanılmıştı. Kartal çok çalışmış; bu çalışmaların yankısının tüm hayatını böyle çocuklara adayan Zara’nın fedakâr kalbine kadar ulaşacağını düşünmüştü. Tabii ki minik Efe’nin anlattıklarından sonra, Özlem’in Zara’yı çağıracağına da emindi.
Kesinlikle...

Gelmeliydi...

Kartal, artık kaç kişi ile tanıştı, kaç kişi ile işlerden,  yardımlaşmalardan, piyasadan konuştu artık takip edemiyordu. Ama balo salonunun geniş ve görkemli girişini tüm dikkati ile takip ediyordu. Kokteyl masalarının etrafına doluşan kalabalığa yine bir göz gezdirdi, Utku ve Özlem’i hiç bu kadar mutlu görmemişti. Henüz Ateş ve İlknur’u görmediği için bu kadar mutlu olmalıydı, Utku. Kartal emindi ki birazdan Utku’nun tüm sinirleri gerilecekti. Ateş, Kartal’ı arayıp İlknur ile geleceğinden, Bay Akram’ın da bu gece burada olacağından bahsetmişti. Ama Kartal’ın tek beklediği, dipsiz bir kuyunun dibinde tutsak olduğu zindanlardı. Bir kez görse bir daha asla bırakmayacağı gözleri bekliyordu…

Kendisine doğru gelen Akram Desmali görünce yüzünde samimi bir tebessüm ile onunla selamlaştı. Ateş’in annesi olduğunu öğrendiği yaşına göre çok genç ve güzel, adı gibi güneş sarısı saçlı kadın ile de tanıştı. Tanışma sohbetinin ardından Bay Akram Kartal’a, “Geçen yıl... Başına gelenleri duydum... Sır oldun kayboldun Kartal, sana ulaşamadım, ’dedi.
Gözlerine gölgeler düşen Kartal, Bay Akram’a:

“İşleri Utku idare ediyordu, ona ulaşmışsınızdır mutlaka,” dedi.

“İş mi? İşlerin canı cehenneme, ben ilk tanıdığımda sevdiğim, dürüst delikanlının matemini görmek istedim, derdini dinlemek. Kollarında sevdiğini kaybetmek, ya da gözleri önünde...”
Akram çatılı kaşları altında ki kapkara gözlerini yere indirdi, bir süre sessizlikten sonra devam etti,

“Seni buldum aslında, haberini aldım. Kartal kafese girmiş dediler, inanmadım. Dedim ki; doğasında yok, kartal hiç kafese girer mi? Tek kanadını açsa sığmaz. Hele de yaralı ise…” Kartal’ın mahcupça cevap verecek bir şey düşündürüyordu ki;

HATIRAN YETERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin