EYLÜL' DEN DEVAM
Hatırlatma
Biraz ileride dışarısı çiçekler ile dolu, boş yerlerinde ise bir sürü kamelya vardı. Yiğit oraya gidelim dedi. Yiğit yanıma oturdu. Gelen görevliye siparişleri verdik. Biz de gelinceye kadar Yiğit ile çekildiğimiz resimlere bakıyorduk. Siparişler geldi. Beraber bu seferde pasta ve kahvemizi içmeye başladık. Kahvemi içtikten sonra ben fincanımı kapattım. Yiğitte gülümsedi.
"Hadi sen de kapat" dedim Yiğit'e.
"Boş ver ya boş iş bunlar." dedi.
"Hadi ya ben bakacağım fallara" dedim.
"Fal bakabiliyor musun? "dedi Yiğit.
"Hayır bilmiyorum tabi ki de eğleniriz işte hadi kapat" dedim gülerek, o da güldü ve kapattı.
"Peki sevgl..." diyordu ki... Masadan bir sandalye çekildi, kim diye baktım.
"Güzelmiş dimi Eylül burası bende sevdim ama artık bununla yeter bu kadar gezme, hadi gidelim hayatımızı yaşayalım" dedi. Ama bu... Gökhandı. Dudağı, kaşı patlamıştı. Gözünde morluk vardı.
"Siktir git lan!"dedi Yiğit. Yiğit ayağa kalkacaktı ki Yiğit'in elini tuttum. İlk önce ellerimize baktı sonra bana baktı gülümsedim. Sonra Gökhan'a döndüm.
"Hayatımızı mı yaşayalım hadi ama Gökhan yapma sen ben hayat diye bir kelime birleşmiyor bile, çok saçma. Sen kaptırmışsın kendini yaa "dedim gülümseyen alaycı tavrımla .
"Evet çünkü hepsi gerçekleşecek hayaller sen ve ben biz olacağız. Buradan gideceğiz kimse karışamayacak."dedi Yiğit elimi sıkmaya başladı bayağı sıkıyordu ve canım acıyordu.
"Gökhan sen hayallere dalmışsın yaaa boğulacaksın."dedim.
"Sende o zaman benimle boğulursun."dedi.
"Ben seni bir boğarım it, o zaman görürsün..." dedi Yiğit sinirine zor hakim olurken...
"Tamam sakin ol sinirlenme" dedim Yiğit'e dönerek sessizce ama bu imkansızdı. Öldürecek gibi bakıyordu Gökhan'a.
"Sakin ol sen Yiğit, Hadi Eylülüm gidelim artık"dedi Gökhan elini bana uzatırken. Elini uzatmasıyla beraber Yiğit'in kolunu bükmesi aynı anda oldu diyebilirim. Yiğit'i tutmaya çalışıyordum ama olmuyordu.
"Yiğit lütfen bırak, tatsızlık çıkmasın gider şimdi" desem de Yiğit sinirlenmişti. Bir eliyle benim elimi tutuyordu engel olmayayım diye diğeri ile ise Gökhan'ın kolunu büküyordu. Gökhan da kurtulmaya çalışıyordu ama Yiğit çok güçlüydü. Yiğit benim elimi bıraktı. Bıraktığı eliyle ise Gökhanın boynunu sıkmaya başladı.
"Yiğit günümüz kötü bitmesin lütfen, gitmeyeceğim zaten ben onunla, Bak seninleyim lütfen yapma" diyerek önüne geçtim. Gökhan ve Yiğit'in arasına girmeye çalıştım ama olmuyordu. Gökhan morarmaya başlamıştı. Ama Yiğit avına öyle bir odaklanmıştı ki asla bırakmıyordu.
"Yiğit ölecek lütfen yeter, dur artık!!!"
"Yapma!! yeter dur Yiğit " desem de sürekli durmuyordu. Korkmaya başlamıştım. Gökhan çok kötü hale geldi ama Yiğit bırakmamakta ısrarcıydı. Gökhana üzülmüyordum ama önümde bir insan ölecek ve ben bunu görecektim, öldürecek kişide beni sevdiğini söyleyen Yiğit idi... Gözlerimden yaşlar istemsizce akmaya başlamıştı.
"Yiğit yeter dur artık dur !!! Yalvarırım benim için dur !! Korkuyorum ..." diyebildim sesim sonuna doğru kısılırken hıçkırıklarımın arasında...
![](https://img.wattpad.com/cover/74416098-288-k983930.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA'NIN PRENSESİ
JugendliteraturYorum ve beğenilerinizi bekliyorum... 😊 Düzeltmemi istediğiniz yerler varsa söyleyin😊