& 23 &

14.4K 564 13
                                        


YİĞİT' TEN DEVAM

İki hafta oldu. Eylülümsüz geçen iki hafta sesini duymadan, kokusunu düzgünce alamadan, elini tutamadan, hayran olduğum kahvelerine bakamadan bok gibi geçen iki hafta... İki haftadır orada yatıyor doktorlar durumuna kontrole geliyor ama aynı deyip gidiyorlar. İki hafta içinde ben iyileştim ama hiç ayrılmadım yanından, hep burada camın önünde bekledim uyanmasını ama uyanmadı. Uyan Eylül kendimi suçluyorum hızlı gittiğim için sinirlerime hakim olamadığım için kendim suçluyorum. Uyan ne dersen o, söz veriyorum. Sensiz ben olmuyorum, olmuyor sensiz olmuyor. Gel bana bağır çağır bırakma ama. Eylül sen gidersen bende giderim, gelirim peşinden durmam burada orada da seni bulurum, benim yaparım. Benimsin sen benimsin.

"Yiğit kafeteryaya iniyoruz gel sende hadi bir şeyler yer geliriz"dedi Mert
"Gidin siz"dedim.
"Abi hadi ya ilaçların var onları atacaksın hepsi tok karna hızlıca yer geliriz hadi hem Merve burada hadi gel"dedi Emre.
"Bir yere ayrılma sakın bir şey olursa da hemen bana haber veriyorsun Merve tamam mı?"dedim
"Tamam abi sen git ben buradayım haber veririm."dedi Merve. Mert, Özgür, Emre ve ben asansöre bindik. Aşağıya indik. Ben, Emre, Mert oturdum. Özgürde bir şeyler almaya gitti. Simit, poğaça falan almış çay falan bir tane simit aldım. Yedim çayla birlikte ama Eylül o haldeyken çok zordu. Emre hap verdi içtim. Telefon çaldı. Baktım Merve idi. Hemen açtım.

"Merve ne oldu"dedim. Ağlama sesi geliyordu.

"Abi uyandı, abi uyandı"dedi daha fazla dinlemeden ayağa kalktım

"Uyanmış" dedim masadakilere asansöre gittim doluydu. Merdivenlerden çıkmaya başladım üçer üçer atlayarak çıkıyordum. Eylül'ün kata geldim. Camdaydılar. Bende cama geçtim. Ona bakmaya başladım. Çökmüştü resmen. Boynunda boyunluk olduğundan kafasını fazla çeviremiyordu. İçeride doktorlar vardı. Doktor bir şeyler dedi Eylül güldü neye güldüğünü bilmiyorum ama özlemişim hem de çok... Doktorlar kontrol yaptılar. Daha sonra çıktılar. Doktor geldi. Konuşmaya başladı.

"Hasta uyandı. Biz uyanmaz diyorduk, çok zordu işi ama maşallah kızımız çok güçlüymüş uyandı. Durumunu kontrol ettik enfeksiyon riski hala sürüyor iki gün daha burada kalacak inşallah daha sonra normal odaya alacağız ve olması gerekenler yapılacak. Geçmiş olsun"dedi.

"İçeri girsek çok kısa"dedi Gizem
"Olmaz giremezsiniz camdan bakın, sizde izinsiz girmeye kalkmayın."dedi bana.

"Ben tekrar içeri gideceğim haberin olsun."dedim doktora.
"Bende geleceğim senle Yiğit"dedi Gizem

"Ben ne diyorum siz ne diyorsun girilmeyecek içeri iki gün sonra görürsünüz doya doya."dedi ve gitti.

"Doktor haklı uyandı iki gün sonra ayrılmayız olur biter"dedi Mert. Tekrar cama döndüm. Etrafa bakıyordu. Uyandı benim kızım çok ama çok güçlüydü. Gizem cama tıkladı. Eylül bu tarafa baktı. Hafiften de olsa güldü. Gizem el sallamaya başladı hafiften parmaklarını havaya kaldırdı. Beyaz önlüklü bir doktor ve hemşire girdi içeri seruma baktı. Hemşire hanım, serumu çıkarttı tekrar takmaya başladı. Doktorda Eylül ile konuşuyordu. Ama Eylül bir kelime dahi etmiyordu. Eylüle bir şey dedi. Daha sonra dışarı çıktı.

"Eylül hanımın uyuması lazım boynunu size bakmak için çeviriyor bu onu zorlar. Uyusun biraz daha, dinlenmesi lazım. Fazla yormayalım bırakın dinlensin."dedi doktor.

"Durumu nasıl, neden konuşmuyor?"dedim.

"Bilmiyorum boynundan doğru da olabilir kendi psikolojik de olabilir kesin bir şey söyleyemem."dedi.

"Eee siz ne işe yarıyorsunuz peki bir çözüm bulun konuşacak Eylül doktor."dedim.

"Uyuyor mu şu an"dedi Gizem. Baktım gözlerini kapatmıştı.

MAFYA'NIN PRENSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin