MAFYA'NIN PRENSESİ

& 10 &

YİĞİT' TEN DEVAM

 
Sabah büyük bir baş ağrısıyla uyandım. Dün bayağı içmişim anlaşılan... Saate baktım dokuzdu. Leş gibi kokuyordum bir duşa girdim. Sonra işe gitmek için bir şeyler giydim. Sonra aşağıya indim. Kimseler ortalıkta gözükmüyordu salona baktım. Annem Merve babam vardı. Babam beni gördüğünde hemen konuşmaya başladı

"Ooo Yiğit bey öğlen oldu hala yoksunuz dünün yorgunluğunu atamadınız herhalde."dedi iğneleyici bir sesle. İçki içsem de sarhoş oluncaya kadar içersem her seferinde böyle laf yiyorum bende

"Size de günaydın baba" dedim.

"Dün bir anda çıktınız oğlum ne yaptınız kız ne diyor"dedi annem anlayışlı bir sesle

"Diyecek bir şey yok anne o kız bu evin gelini olacak, biraz itiraz ediyor ama alışacak."dedim.

"Kıza zorla bir şey yapma sakın abi sinirlerine hâkim olmaya çalış "dedi Merve.

"Hadi ben çıkıyorum"dedim ayağa kalktım.

"Oğlum kahvaltı etseydin"dedi annem

"Yerim bir şeyler hadi görüşürüz"dedim. Araba kapının önümdeydi. Anahtarı şoförden alıp bindiğim gibi gazı kökledim. Şirkete geldim. Selam verenlere başımla hafiften selam verip içeri odama gittim. Koltuğa oturdum. Sekreter geldi.

"Efendim Günaydın. Bugün ki programınız şöyle şimdi saat on otuzda İpekçioğlu Holdingle okul için anlaşma toplantısı var. Ondan sonra da dosyalar birikti imzalanması gereken başkada bir şey yok "dedi.

"Çık dışarı, toplantıdan on dakika önce dosyaları getir."dedim ve oda dışarı çıktı. Sonra tekrar kapı açıldı baktım bizimkiler Mert, Özgür ve Emre. Koltuklara oturdular.

"İyi misin Yiğit, hani dünden sonra"dedi Mert

"İyiyim bir şeyim yok"dedim.

"Abi bugün ipekçiyle toplantı var gireceksin dimi yani biz yapamayız anlaşmayı"dedi Emre.

"Gircem"dedim.

"Bari iyi bir haber vereyim abi yoksa böyle kısa cevaplarla işimiz var "dedi Özgür.

"He özgür hee"dedim

"Abi Eylülün arkadaşı bu evinde kalan var ya onu bulduk. Altın hukuk bürosunda çalışıyor avukatmış "dedi Özgür.

"Ne zaman gideriz peki "dedi Mert

"Siz gelecek misiniz?"dedim.

"Tabi ki de Allah bilir kıza nasıl davranıp da korkutursun, sonra kız bir şey falan demez sade kalırız çünkü başka kimse yok onu tanıyan."dedi Emre

"İyi be gelin "dedim. Telefona mesaj geldi. Baktım iki taneydi. Birini açtım indirim, diğerine baktım eylülün peşindeki adamlardan biriydi. Hastaneye geldiğine dahil bilgi verilmişti ve resim göndermişlerdi. Benimsin dedim içimden .

"Abi, abi, duyuyor musun, yiğit, yiğit, heyyy, lann burada mısın!!!!"diye bağırıyorlardı.

"Ne var be"dedim

"Abi telefona baktın sırıtmaya başladın hayırdır ne iş"dedi Emre

"Ne sırıtması be..."dedim. Sonra kapı tıklandı benden önce Özgür gel diye bağırdı masadaki toplardan birini kafasına fırlattım. Sekreter geldi elinde dosyalar vardı dosyaları masaya bıraktı. Özgür tekrar çıkabilirsin dedi bir tane daha top attım. Dosyaları incelemeye başladım daha bizimkiler gitti. Sonra toplantıya girdim. Toplantı anlaşması yapıldı. Odama geçtim. Bu sefer de dosyaları imzalamakla uğraşmaya başladım. Birikmişti bayağı. Kapı açıldı tabi ki de özgür elimdeki kalemi hemen fırlattım ama kapıyı kapattı.