Indispensable | KaiSoo

2. Bölüm

Üstümdeki yorganı çekerek ayaklarımı yataktan sarkıttım. Gözümü yeni açmıştım. Nerede olduğumu yeni fark ediyordum. Ben nerdeydim ? Üstümde bir tişört ve boxerdan başka bir şey yoktu. Kafamı kaldırıp odayı tanımaya çalıştım. Ancak tanıdığım bir yer değildi burası. Dün gece ne yaptığımı hatırlamıyordum. Ama hâla giyinik olduğuma göre birşey olmadığı umuyordum. İyi de, bunu bana kim giyidirmişti? Bir daha bir yerde içki içmeyecektim. Yataktan kalkıp etrafa baktım. Kimse yoktu. Giysilerim yatağın karşısındaki sandalyenin üzerindeydi. Ben oraya yürürken kapı açıldı.

Esmer, uzun biri içeri girip yanıma doğru geldi. Anılar yavaş yavaş canlanmaya başlıyordu. Dün gece görmüştüm. Otururken göz göze gelmiştik. Onun yatağında mıydım? Hiç tanımadığım birinin yatağına girecek kadar aptal biri değildim. İçkime bir şey atmış olmalıydı. Bakışları hâla keskindi. Bacaklarıma bakıyordu ve birden kıpkırmızı kesildiğimi hissettim. Bir yabancının karşısında yarı çıplaktım. Ellerimle siyah tişörtü aşağıya indirmeye başladım.

"Bırak öyle kalsın.!!! Tişörtüm sana yakışmış" dedi ve ellerimi tutup çekti. Gözlerine bakınca, koyu kahve olan irislerinde arzu solu parıltılar gördüm. Hemen ellerimi çekip birkaç adım geri gittim.

"Ne işim var burada" deyince açtığım aralığı kapattım. Üzerime yürümeye başladı. Ben geri gittikçe üzerime geliyordu. Sonunda sırttım duvara çarpınca kollarını iki yanıma koyarak beni duvar ve kesndisi arasinda sıkıştırdı.

" Yoksa hatırlamıyor musun?" Başımı iki yana salladım. Kafasını iyice yaklaştırıp konuştu: " oysaki burada çok ateşli dakikalar geçmişti." Gözlerim kocaman açıldı. Bir daha asla sarhoş olmayacaktım.

" Ne? Ama ben hiçbir şey hatırlamıyorum" dedim. Utanmıştım. Kızardığımı hissediyorum. İyice yaklaştı. Ilık nefesi boynumu yalıyordu. Kullağıma eğilip fısıldadı. " Yatakta hiç de utangaç değildin" kullağımın altına bir öpücük kondurdu ve vücuduma engel olamadığım bir titreme yayıldı.

Ellerimi göğsüne koyup onu ittim. Tepkim karşısında kaşları çakıldı. Sanırım bunu beklemiyordu. Tekrar üstüme doğru gelince yanımdaki masadan cam şiseyi elime aldım. Ben şişeyi daha havaya kaldırmadan elimden alıp yere fırlattı. Korkmuştum. Kızgın bir halde üzerime doğru gelirken banyoya doğru koştum. Ben tam kapının önüne gelmişken bir anda kendimi yüzüm kapıya yaslanmış halde buldum.tek eliyle bileklerimi tutmuş, kafamın üstünden kapıya bastırıyordu. Kafasını yana eğip bana yaklaştı.

" Bana karşı koyabileceğini mi zannediyorsun? İstediğim her şeyi yapabilirim sana burada"
Elini kaldırıp yanağimi okşadı. Ardından eli yavaş yavaş aşağıya inmeye başladı.

"Bırak beni" bağırmam sanki hoşuna gitmiş gibiydi. Elinden kurtulmaya çalışıyordum ama benden kat kat güçlüydü.

Eli göğüs ucumu buşunca sıkıştırdı. " mesela bunun gibi..." Eli goğüs ucumu morartacak kadar sıkıyordu. Tişörtün altından rahatca hissedilen eli vücudumun titremesine nwsen oldu. Tekrar bağırıp kurtulmaya çalıştım. Başını boynuma doğru eğdi.

Dudaklarını boynumda hissedince kaslı bacağına tekme attım ama hissetmemiş gibiydi.
Boynumda hissetiğim acyla çığlık attım. Beni ısırmıştı. Ardından ıaırdığı yeri emmeye başladı. "Ya da bunun gib-" diye fısıldadı. Altında kıvrandım. Popoma kendini bastırıyordu. Kalçamda hissettiğim sertlikle korktuğumu itiraf edebilirim. Boynumu emmeye devam ederken eli daha da aşağılara inmeye başladı. Bağrışlarımı duymuyordu.

Boxerımın üzerinde duran eli yavaşça boxerın altına gidiyordu. Bir an sonra eli penisimin üzerindeydi. Bacaklarımla ona vurmaya çalıştım. Bacaklarını bacaklarımın arasına yerleştirdi. Eliyle rahatça iatediğini yapabiliyordu. Sert bir şekilde penisiöi ileri geri hareket ettiriyordu. Vücuduma dağılan arzu dalgası, kendimden nefret etmem için bir sebepti.