Indispensable | KaiSoo

4. Bölüm

Yine gün sonu ve yine gece ve yine o bar.. okul dönüşü biraz dinlendikten sonra hazırlanıp bara gittim. Umarım bu sefer onu görmem. Diye umut verirken...
Karşıdaki siyah lüks bir arabadan çıkan kai görmeyi planlamamıştım. Beni gördüğünde yüz hatları sertleşti. Ve yan ağız sırıtmaya başladı. Önemsemeyeye çalışarak personel girişinden girdim. Bu şekilde davranması beni korkutmuyor. Sadece takıntılı aptalın teki o. Kıyafetlerimi giyerken bile bana bu gün bulaşmaması için dua ediyordum. Sadece rahat bir şekilde çalışmak istiyorum. Bara ilerlerken yine yavaş yavaş sesler yükseliyordu. İçeride galiba çok insan var. Bu gün yorucu olucak. Buna yemin edebilirim...

Birbirine sürünen insanların aradından geçmek kadar zor birşey yok. İzin verseler zaten geçmem iki saniyemi almaz illa zoru istiyorlar. İçimden söylenirken barmen masasına varmıştım.

Chanyeol: "bu tepsiyi yukarıya görüceksin!"

Etrafa baktığımda kesinlikle burada yoktu. Bara girdiğini biliyorum. Yine yukarıda gitmek istemiyorum. Direnmeliyim.

Kyungsoo: "ben buradakilerle ilgilensem. Hem lay var o götürsün. Olmazmı?"

Ona köpek yavrusu bakışımı yolladım.

Chanyeol: " Olmaz. Çünkü Kai senin hizmet etmeni istedi. Eğer öyle bir şey istemeseydi seni kırmazdım. Üzgünüm."

Elimden bir şey gelmezdi. Yapacak birşey yok. Katlanmak zorundayım.

Masada olan tepsiyi elime aldım. Dikkat ederek birbirine yapışmaktan zevk alan gaylerin arasından geçtim. Yine o merdivenlere geldiğimde içimdeki o garip duygu yerini belli etmeye başladı.

Merdivenleri çıkarken hem tepsinin yere düşmemesi için uğraşırken diğer yandan da içimdeki o garip duygu ile uğarşıyordum.
Merdivenleri bitirdikten sonra karşıdaki masaya baktım. O yoktu. Yani Kai. Ama benim getirmemi istedi. Neyse ne en azından bu benim için iyi olucak.

Tepsideki içikileri dağıttıktan sonra merdivenleri inmeye başladım.

~~~~~~~

Bu sefer barda onunla karşılaşmadım. Sonuncu masayı da sildikten sonra işim bitmişti. Barmen madasına ilerlerken ..

Kyungsoo:"Benim işim bitti. Ben çıkıyorum chanyeol"

Chanyeol:"Tamam görüşürüz o zaman "

Gülümseyip soyunma odasına gittim. Üstümü değiştirdikten sonra dolabımı kilitleyip çıktım. Evime doğru yürürken arkamdan gelen araba sesiyle olduğum yerde durdum. Ya oysa ta yine saçma sapan hareketlerde bulunursa. Bu düşüncelerimi yok sayıp yolun kenarına kaydım. Birkaç araba daha da geldi . Seslerden anlaşılıyordu. Dönüp arkama bakmamla burnuma bir bez tutuldu. Hem çırpınıyor hemde nefes almamaya gayet gösteriyordum. Ama nereye kadar en sonunda nefes aldığımda vucumdumun uyuştuğunu hissettim. Ayaklarım adeta beni taşımaz oldu. Ve gözkapaklarım kapandı.
Gerisi karanlık.

~~~~~~~~

Göz kapaklarım yavaş yavaş açılırken tek gördüğüm şey beyaz bir tavan oldu. Nerdeyim ben en son yolda yürüyordum ve arabalar birden fazla araba...
Uzandığım yerden sıçrarcasına kalktım. Etrafıma baktığımda bir yatak odasındaydım. Neresi burası. Nerdeyim ben . Kalktığım yerde kocaman bir yatak vardı.. Onbeş kişi yatar lan burada.. giyinme odası, banyo vardı. Aslında odayı daha iyi incelemeye fırsatım yoktu. Bir dakika neden bu odada siyah rengi ağır basıyordu. Hayır bu oda sıyah renkte. Kim duvarları siyah rengine boyar ki? Daha fazla düşüncelerime kapılmadan kapıya doğru yürüdüm. Kapıya kullağımı dayadığımda ses yoktu. Bu daha iyi biran önce bu yabancı yerden defolup gitmeliyim. Elimi kapının kulpuna doğru götürdüğümde yine kullağım kapının ardındaki sesleri dinliyordu. Ama bir ses dahi yoktu.
Kapı kulpnun yavaş bir şekilde aşağıya doğru çektim. Ve evet başardım sessizce çıktım odadan kapının kilitli olmasını bekliyordum açıkcası. Bu beni her kim kaçırdıysa oldukça çok güveniyor bana. Tam merdivenleri inecekken arkamdan onun sesini duydum.

KAİ:"NEREYE GİTTİĞİNİ SANIYORSUN SOO"

..........