İYİ OKUMALAR....
Çok geçmeden karşı taraftan ses gelmişti bile.
"Kai.."
"Oo birileri bizi hatırlamış haa!?"
Sert mizahıyla...
"NERDESİN SEN KYUNGSOO!!!""Geliyorum..
Baekhyun'u bırak beni al."---------
Uzun süre sessizlik belirdi aramızda, ne o ne de ben konuştum.
"Hangi planlar peşindesin KyungSoo.""Yaptığım bir plan yok!
Sadece...
Sadece sevdiklerimin canını benim lehime yakmaman için katlanıcam sana...""Biliyor musun KyungSoo... bir gün beni öylesine arzulayaksın ki.. o günü iple çekiyorum..."
"... nereye geleyim?"
"Sen ciddisin?"
Önce bir sessizlik çmktü dilimin ucuna. 'Hayır' demeyi isterdim...
"Evet ciddiyim."
"O zaman baekhyun'nun evinin arka sokağında alacağım seni KyungSoo. "
Sessiz bir çığlık koptu yüreğimde.
Ağlamak istedi.
Yok olmak belkide...Telefonu aniden suratına kapattım.
---
Öğle vakitlerini çoktan geçmişti. Ve ben sessiz sedasız olduğum evden baekhyun'nun evinden krystal dahi kimseye haber vermeden avlanmaya gidiyordum...
Baek için...
Korkuyor muyum?
Çook
Geri ona dönmek istiyor muydum?
Asla.
Ama baek korkardı. Ben onun için dayanabilirim...
Belki çabuk biter bu işkence, belkide sonsuza dek sürer. Ama baek için değerdi. Çünkü o benim tek yaşama sebebimdi.
Derin düşünceler ile birlikte kendimi gençliğimin geçtiği evden anca atabilmiştim. Ölüme koşuyordum resmen .
Evet...
Bana tarif ettiği yere yani arka sokağa ilerlerken adamlarıyla bekliyordu.
Üç tane siyah Mercedes markalı arabalar sokağın başlı başını kaplamıştı bile...Sonra onu gördüm. Bebeğimin babasını... beni gördüklerinden emin bile değildim sadace duvardan başımı sarkıntmış onları izliyordum.
İri gözlerim onların etrafında baekhyun'u ararken birden arabanın arka koltuğunda debelenirken gördüm onu...Korkmuş ve ağlamıştı...
Yüreğim buna daha fazla dayanamaz kıvama gelmişti. Onu öyle çaresizce görmek....
Tarif edilemezdi.Aniden kendimi sokağın başına onlara bakıyor olarak buldum.
Beni görmüştü. Ama ben ona bakmıyor,arabanın içindeki baek'a dikmiştim iri gözlerimi...O anda debelenirken beni görüverdi. Aniden hayat ve zaman kavramı, görevini yitirmiş gibiydi. Aniden durdu ve özlem bakışlarını tüm vücuduma dikti. Nasıl da özlemişim kardeşimi.
Tüm öfkeli bakışlarım KAİ'nin üzerinde toplandı. Bana bakıp ellerini iki yana açıp;
"Hoşgeldin sevgilim...
Bana geleceğini biliyordum..."Biraz bekledi, benden bir kıprtı gelmeyince Kafasını hafif yana eğerek,
"Ellerimi senin için iki yana açıp bekliyorum, gelip sarılayacak mısın KyungSoo?"
Yine bir 'ah' çektim içimden, yine...
"Önce onu serbest bırak! Öyle anlaşmıştık, sana geleceektim sende, onu serbest bırakacaktın unuttun mu?"
Suratında öyle bir sırıtma belirdi ki, yeniden tecavüz ediliyormuş hissine kapılmıştım...
(Bu gülüşü bulana kadar beynime şiy ettiler^.^)
Ellerini saçlarından geçirip,
"Elbette KyungSoo... elbette ki serbest bırakacağım."
Eliyle adamlarından birine işaret verdi ve baekhyun'u arabadan çıkarttılar ve bizden uzak bir yere bırakıp geldiler.
"Gördün KyungSoo, ben sözümde dururum. Peki şimdi sıra sende,
Bebeğim ve sen bana geri geleceksin"Başımı olumlu yönde salladım
Ona doğru birkaç adım attım ufak ama oldukça yavaş adımlarıd bunlar.
Benim yavaş yürümeme karşılık bu sefer kendisi bana büyük adımlarla yürümeye başladı. Yanımayaklaşıp kolumu sanki bir daha bırakmayacakmış gibi tuttu ve peşinden sürüklemeye başladı.Ve benim serüvenim tekrar ve yeni yeniden başladı.
........
Tekrardan merhaba KaiSoo okuyucularım..
Evet çok beklediğiniz kai ve soo buluşması gerçekleşti.
Yani KaiSoo oldular..Yeni bölümde görüşmek üzere...
Oy ve yorum! !
YAZAR; KAİSOO_RA
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Indispensable | KaiSoo
FanfictionÇarpıcı ama bir o kadar kalp kırıcı olan bu hikayeyi okumaya hazır mısın? Sana bir tavsiye; bir daha düşün derim... KAPAK TASARIMI; KaiSoo_Ra HİKAYENİN BAŞLAMA TARİHİ; 17 ŞUBAT 2017