12. Bölüm

687 31 6
                                    

İYİ OKUMALAR...

Bu satırla tonlarca kez şeyler yazmak istiyorum. Sessiz bağrışlarım benim. Usulca akan gözyaşlarım. Hepsi bu harabeye dönmüş bedenden uzaklaşıyorlar. Kafayı yemek üzereyim...

Bir adımım, diğer bir adımı takip ediyordu. Sessizce ilerledim kendi yolumda. Yavaş  ama sessizce. Nereye gideceğimi hatta nereye gittiğimi bilmiyordum.
Ağaçlarla kaplı daracık bir yolda ilerliyordum. 
Saatler hala erkendi. Gökyüzü yine en açık rengindeydi. Kargalar uçuşuyordu sessiz yolumda, sanki şarkı söylüyorlardı ardısıra...

Özgürüm...

Aylar olmuştu. Sadece bir ya da iki ay değil! Aylar oldu. Keşke şu yürüdükçe bitmeyen daracık yolum son bulsa! Yol bitmedikçe, ben bitiyordum. Acı hatıralar beynimde çalkalanıyordu.

Aniden ilerlediğim yolda, adımlarım son buldu. Gözyaşlarım görüş açımı bulanıklaştırıyordu. Dişlerim birbirine kenetlenmişti. Duygularım harap olmuştu. Ben neden bu duygulara berçem bürmüştüm. Neden o evden ayrıldığımda bu duygular yakama asılmıştı.

Ben Neden Ona Bu Kadar Mecburdum!

Daracık yolda koşmaya başladım. Nefesim kesilene kadar. Bacaklarım koşmaktan acıyana kadar...

Neden beni bırakıp gittin kai!
Ben şimdi nereye gideceğim? Ne yapacağım...

Koşmaktan yorulmuş bacaklarım, dengesini büyük bir hiddetle kaybedip beni yere kapaklamıştı bile. Yüzümü yere çarpmamak adına ellerimi yere koymuştum.

Gözyaşlarım benden habersizce bedenimden ayrılıyordu. Çığlıklarım boğazımı yaralıyordu.

Biri bana yardım etsin!

30 DAKİKA SONRA...

Yolda birbirlerinin ardından giden arabalara takılı kalmıştı gözüm. Elimi kaldırıp otostop çekmeye bile yüzüm yoktu. Bekliyordum. 'Belki biri beni fark eder de alır arabasına'  diye bekliyordum. Ama ne fayda ...

Ben başımı eğmiş ayakkabılarıma bakarken bir arabanın dinime kadar gelip durduğunu gördüm. Meraklı bakışlarım hâla arabanın içindeki bayandaydı. Emliyet kemerini çözüp yavaş adımlarala ama samimi ifadesiyle bana doğru yaklaşırken utancımdan bçkadını gözlerine bile bakmamıştım.

"Merhaba, şey ben size bşr şey soracaktım. Yardımcı olurmusunuz?"

Bir iki saniye yüzüne baktıktan sonra...

" Şey T..tabi "

Kadın benim verdiğim cevaba karşılık olarak hafifçe gülümsemişti.

"Ben amerikalıyım. Kore'ye okulum için taşındım. Acaba buradan Seul'e nasıl gidebilirim."

Kadın'nın söylediği sözlerden sonra seul 'e gitmek istemesi ve bana sorması işime gelirdi doğrusu..

"Aslında benimde seul'e gitmem gerekiyor. Birlikte gidebiliriz. Bende yolu tarif edebilirim. "

Aslında biraz utanmıştım bu cümleyi söylerken.

" ahh gerçekten iyi olur benimde rehbere ihtiyacım vardı. "

Gülümsedikten sonra..

"Aa kendimi tanıtmadım. Ben krystal."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Ne kadar kötü bir yazarım...😔

Yazar; KaiSoo_Ra







Indispensable  |  KaiSoo Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin