20. Bölüm

584 35 3
                                    

İyi Okumalar...

Elime aldığım çatal ile sanki ağır çekimdeymişcesine yemeye başladım.
Kai bu sefer kendine hakim olamayarak gülmeye başladı. Öyle büyük kahkahalardı ki , çalışan herkesin dikkati bir an bize kaydı.

"Kai sessiz ol ne yapıyorsun?"

Gülmekten dolmuş gözleriyle,

"Sanırım seni çok özlemişim KyungSoo! ! Bir daha beni terk etme olur mu?"
------------------

Karşılıksız olarak gelen soruya tek yanıtım, önüme dönüp yemeğimi yemek oldu. Yemeğimi yiye yiye bir durgunluk çöktü vücuduma.

İnsan yemek yerken yorulur mu?

İşte ben yoruluyordum. Sanırım birkaç ay böyle devam eder.
Ah yemek yerken kai'den beklenmedik bir olay daha.

Yemeğimi yerken durmadan beni izlemişti. Arada dalıp gidiyordu. Giderkende gülücükler saçıyordu etrafına..
Bu..bu beni çok utandırıyordu. Kai'ye ne olduğundan inanın hiçbir fikrim yok!
Ama bu hali daha iyi çünkü içinde bir yerlerde bu iyi adamı aylardır aradım.

------

"Bir tepeye çıkıyorum hava oldukça soğuktu, bir darağacı görüyorum etrafında uçuşan kuşlar vardı. Asılmış bir adam görüyorum ama henüz ölmemiş, boynu kırılmış. Yüzü şişmiş ve mosmordu. Yanına korka korka yaklaştığımda bir anda gözlerini açıyor, kollarını uzatıyor ve beni
tutuyor."
Stephen king Satırlarından...
----

Korkarak uyandım rüyamdan, içimden önce ağlamak gelse de ağlamadım. Uyandığımda birini
görmek istemiştim. 
Bu yabancı odada kai'yi aradı gözlerim...
Yataktan doğrulmak istedim ama kendini belli etmiş karnımla bu biraz beni zorluyordu. Yani uzun lafın kısası, yatakta yana dönerek kalmak zorunda kaldım.
Oda karanlıktı. Yatağın dibinde öylece ayakta dikiliyordum. Sanki ses duymak istermiş gibiydim. Nerede olduğumu bilmiyorum.
Sadece hatırladıklarım, yemek yemiştim ve koltuğumda utana utana oturuyordum, şimdi de uyandım ve buradayım.

Karanlıkta perdenin arasından bana yansıyan ay ışığı dikkatımı çekmişti.
Yavaş yavaş balkona doğru ilerledim.
Tam balkona adımımı atıcaktım ki elinde şarap kadehiyle duvar dibine yaslanmış ağlayan bir kai gördüm..

KAİ AĞLIYORDU..

Sebebi neydi ki? Onu bu denli üzecek bir durum mu oldu ben uyurken? 
Hiçbirşey anlayamadım. Sadece dolunaya bakıp hüngür hüngür ağlıyordu. Manzaraya bakan balkonun etrafı şarap şişesi ve dağılmış sandaleler ile doluydu.

Bende onun beni görmeyecek bir şekilde yanımdaki duvara sırtımı yasladım. O dolunay'a  ben ise karanlığa baş döndürdüm.
Ve sesizce onu dinledim.

"İnsanın babası hayattayken çocukmuş daha, şi..şimdi ise ben büyük adam oldum"

=======__=======

Merhaba okurlar..
Geçtiğimiz günlerde kai sevgili babasını kronik bir hastalıktan dolayı kaybetti. Onun adına üzgün olduğumu dile getirmek istedim...
Bu bölümü KAİ'YE hediye ediyorum,  ediyoruzz!
Güçlü ol!!

Oy ve yorum!

Yazar; KaiSoo_Ra


Indispensable  |  KaiSoo Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin