Deli Deli Pireli

1.2K 183 65
                                    

Okuduktan sona vote vermeyi unutmayalım :)

Güneşin ısıttığı yeryüzünden havaya buharlar çıkıyordu, bir ağacın altında Çağın'ın kardeşiyle oturmuş sinirden patlamamak için kendime engel olmaya çalışıyordum. Aşırı dilbaz olduğu belli olan bu çocuk beni yine de ikna edemiyordu.

"Çağın neden beni kaçırdı?" diye ana soruyu sordum, hala bana şok olmuş bir şekilde bakarken, "Ah bunu da mı yeni duydun?" diyerek ona yüksekten baktım.

"Evet." diye mırıldandı dalgınca. Ukala hali biraz sönmüş gibiydi.
Ayağa kalktım hırsla.

"Bir şey anlattığın yok senin!"

Direkt gözlerime bakıyordu ama umursadığım yoktu. Sinir olmuştum artık, bir de biraz birikmişlik vardı. Kısaca, her bir hücrem 'yeter artık' diye bağırıyordu.

"Sakin ol lütfen" dedi ve ardımdan o da kalktı. Bir kafa boyu daha uzundu, Çağın'la aynı gibiydi bedeni. Buz dağı mavisi renkli gözlerini kısmış dik dik bakıyordu. Aynı Çağın'ın bir kere yaptığı ve sonra da "Neden sende olmuyor?" diye kendi kendine isyan ettiği zaman olduğu gibi.

"Bana artık bir şeyler anlatacak mısınız?" diyerek boşluğa bakan gözlerine iki parmağımı salladım.

Bana baktığında birazcık sinirliydi, "Anlamıyorum!"

"Neler oluyor?!" diye sordum çaresizce.

"Bilmiyorum! Neyin nesisin sen?"

Şaşırma sırası bendeydi, "Asıl siz neyin nesisiniz?!"

"Biz... Of!"

Etrafına bakındı, şimdi açıklama yapmak için birilerinden yardım isteyecek gibi duruyordu.

"Bir şey bilmiyorsun sen!" diyerek gitmek için öne atıldım. "Gidiyorum ben ya!"

İsyanımı da yanıma alıp yakınlarda olan bir otobüs durağı aramaya başladım, tabii ki yoktu. Gözlerimle bu tenha yerin otoban kısımlarına bakınıyordum yürüyerek Çağın'ın ikizinden uzaklaşırken.
Çağın ve abisi bir otomobile binip içeride konuşuyordu, beni görmüş müydü bilmiyordum.
Ama zaten rahat bırakan yoktu ki.

"Dur!"

Tabii ki durmadım, emir ve görüşlerine uyar gibi mi görünüyordum?

"Sana dur dedim!" diye bağırdı arkamdan, "Bu kız niye durmuyor! Dur diyorum!"

Allah Allah diyerek söylendim. O kadar durduğum kabahatti.

"Dur dedim değil mi!" diye kaba bir şekilde bileğimi kavradı.
Canım acımadı değil, ama abartılacak kadar da değildi.

Sadece yüzüm ekşimişti ki o anda Çağın'la göz göze geldik. Kaşlarını çatarak kardeşine baktı. Yumruklarını sıkmıştı. Şok olmuştum bu görüntüsüne.
Çağın'ı ilk kez bu kadar öfkeli görüyordum.

Hızlı adımlarla yanımıza vardı. O kadar hızlıydı ki olağanüstü bir şeye şahit olduğum kesindi. Bence Çağın uçmaya yakın yürüyordu! Normal değildi işte!

Geldi, geldi, geldi. Çağrı onu nasıl hissetti bilmiyorum ama dönüp baktı, kolumu bırakmamıştı. Ben de öylece izliyordum.

Çağrı'nın kolumdaki elini kendisi çözdü. Ve sonra kendisi tuttu.

"Canım kardeşim, bırak." dedi, sevinçten ölecektim kiii, "Pire bulaşır falan, aman diyeyim." diye bir ekleme yaptı!

Ona istem dışı kötü kötü baktım. Sonra kolumu sertçe çekerek kurtarmaya çalıştım ama o kadar sıkmıştı ki hareket bile ettiremedim.
Ben sana soracağım ama pireyi!

Deliyle DELİ Olma!   (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin