Annem çok ağlıyordu. Aynı şekilde ben de çok ağlıyordum. Ayşe'nin annesi bizi sürüklerken Ayşe "anne Poyraz'ın bir suçu yok. O burda kalsın" dedi. Annesi "kızım ben ne derdindeyim sen ne derdindesin?" dedi. Ve sonra hızlıca kapıyı kapattılar. Anneme "anne iyi misin?" diye sordum. Annem "kızım nasıl iyi olabilirim" dedi. Poyraz " nereye gidicez , nerede kalıcaz" dedi. Annem de "dün kaldığımız yerde kalıcağız. Başka kalıcak yerimiz yok" dedi. Ve yürümeye başladık. Poyraz yürürken sessizce "konuşabilir miyiz?" diye sordu. Ama ben aldırmadan yürümeye devam ettim. Annem bizi duymadı. Çünkü çok üzgündü ve ağlıyordu. Sonra kalıcağımız yere vardık. O olaylardan sonra Poyraz ile yan yana yatmak istemediğim için anneme söyleyip yanına geçtim. Yine aynı yere gelmiştik. Çok üzgündüm. Hem tekrar buraya döndüğümüz için hem annemin yaşadıkları için hem de Ayşe'nin dedikleri için. Bilmiyorum artık nasıl karar vericeğime , neye üzüleceğime , affetmeli miyim , gerçekten Poyraz Ayşe'yi seviyormu ve ben gerçekten çok mu çirkinim? Bunları bilmiyorum. Bütün gece bu sorulara cevap aradım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACI GERÇEK
ChickLitBazen inanmak istemezseniz . Kabul etmezsin. Bu nasıl olur diye kendine sorarsın. Ama sonra kabul etmek zorunda kalırsın .