Uffacık Bir Shizaya Meselesi -.-

#22

Büyükbaba hewajima torununa gönderdiği notun görmezden gelinmesi sonucu biricik damadını yanına aldırmak için kolları sıvamıştı .

Ama araştırmaları sonucu onun ne kadar yıkıldığını gördüğü için bu fikrinden anında vaz geçmiş ve bavullarını toplayarak torunlarının yanına gitmişti.

Shizu gece kollarında titreyerek zar zor uyuyan izayayı uykusundan sıçrayarak uyandıran telefona küfürler ederek uyanmıştı.

Celty çocukların yanına shizuya çok benzeyen birisinin geldiğini söyleyince söylenmeleri arttı ve homurdandı .

''harekete geçmesen şaşarım ihtiyar bunak ! ''

İzaya onun zoraki dokunuşlarını daha yeni yeni sindirirken çocukların yanına dönemezlerdi .

Ama bir yandan da oradaki grubu artık dağıtmak istiyordu ve o ihtiyarın ne kadar güçlü olduğunu da bilirdi.

İzayaya sarılarak titremesinin bitmesini beklerken bir yandan hala düşünüyordu .

İzaya ve shinra her gün pansuman yenilerken bir yandan da terapi yapıyorlardı.

Zaten shizunun onu yanlız bıraktığı tek zaman dilimi oydu .

İzayanın çığlıkları zamanla yerini sessiz titremelere bırakmıştı .

Yok olmazdı böyle .

Shizunun önce o bunağa sınırları hatırlatması gerekiyordu.

Yoksa döndüklerinde çocuklarını kimonolarla ve evini eski japon stili ile bulması çok olağandı.

Aslında büyükbaba hewajima buraya gelse daha iyi olurdu sanki ?

Hem izaya severdi onu...

-İzaya büyük babam geliyormuş ne dersin ?

İzaya bir anlığına yaşadığı her şeyi unuttu ve sevinçle cevap verdi shizusuna ...

Gerçi yaşadığı şeyler unutuluyordu zamanla .

Baya hafiflemişti shinra ve shizu sayesinde .

Uzun zamandır büyük babayı da görmemişti .

Hem ... Hem belki kirlendiğinden haberi de yoktu ?

Küçük bir çocuk gibi sevinçle yataktan kalktı ve bir iki kere zıplayarak masum masum güldü.

+Gelsin gelsin . Holeey büyük baba geliyorrr ...

Ardından shizunun yüzüne bakmak gibi bir gaflete düştü ve afalladı .

+Shizu ne oldu ? Neden ağlıyorsun ... Yo-yoksa büyük babaya bir şey mi oldu ?

Aklına gelen ihtimaller ile içini karartan düşünceler gözlerini doldururken shizunun sözleri ile kütle gibi bir şey oturdu içine.

-hiç...hiç bir şey ... Ben sadece... Sen ... Uzun zamandır böyle gülmemiştin...ve ... B-ben özlemişim ... Neyse ... Sen biraz daha uyu b-ben büyük babayla konuşayım.

İzaya sevgilisini çok üzmüştü değil mi ?

Shizu kapıdan çıkmak üzere iken hala hafif hafif sarsılıyordu omuzları .

İzaya seslendi sarışın olana ve kalkarak yanına gitti.

+Shizu... Ben seni kirleteceğim için özür dilerim ... Ama bunu yapmam gerekiyor.Yoksa... yoksa rahat edemeyeceğim.

Ardından günlerdir yapmadığı bir şey yaptı ve ilk kez kendisi sarıldı shizuya .

Shizu put kesilip dizlerinin üstüne düştüğünde (evet ağlarken sürekli dizlerinin üstüne düşüyor çünkü bence bir erkek ağlarsa öyle ağlamalı böyle yani ne bileyim içi sökülmeli ağlarken...) izaya da onunla beraber yere yaklaştı ardından başını shizunun alnına dayarken fısıldamaya devam etti .

+Özür dilerim ... Özür dilerim... Sana yaşattığım her şey için özür dilerim...