İzaya kapıdan gelen sesler ile huzursuz bir şekilde gözlerini kuruladı ve kapıya yaklaştı.
Gözleri şiş ve kıpkırmızıydı.
Alışılmadık ve tekrar görmek istemeyeceği bir manzara onu tetikte bekliyordu.
Orihara ailesi genel olarak shizu'ya aşıktı.
Sonuçta onları izaya'dan kurtarmışdı ..
Aynı zamanda shizu da onları severdi tabii .
Yani elinde sigarası ile Bayan Orihara'nın ısrarına rağmen içeriye girmeyen shizu biraz yabancı(?) bir manzaraydı.
-Anne lütfen ısrar etme artık çocuklar bekliyor izayayı çağırır mısın ?
Hah dedi içinden izaya ..
Demek ki çocukları seçmiş ve benden ayrılmaya gelmiş !
+Ya bak oğlum hadi bizimki delidir ama .. Barışın artık !
"Sağol anne yaa en azından oğlunun kim olduğunu hatırlıyorsun" dedi içinden izaya .
Aslında kafası bambaşka bir yere çivili kalmıştı.
Shizu sigara içmeye neden tekrar başlamıştı ?
Daha önce izayaya söz vermemişmiydi "sen yanımda kaldığın sürece ağzıma bile almam " diye ?
Bu artık sen yoksun demek miydi yani şimdi..
Bu kadar kolay mıydı?
Karman çorman bir ifadeyle kapıya iyice yaklaşarak kendisini gösterdi.
Shizu'nun gözlerindeki şey özlem miydi yoksa öfke mi ?
Anlamıyordu .
Ne zaman anlayabilmişti ki zaten onu ..
Ne zaman okuyabilmişti yapacaklarını...
÷Hoşgeldin shizuo.
Ağlamaktan sesi kısılmıştı ve yavru kedi gibi çıkıyordu sesi .
- Bunu daha ne kadar sürdürmeyi düşünüyorsun ?
İstemeden sinirli çıkıyordu Shizu'nun sesi.
İzaya ona demin shizou demişti değil mi..
Shizuuu veya shizu-chaaan değil.. Sadece aptal bir shizuo !
İzaya kedi gibi çıkan sesiyle shizunun sinirlendiğini görünce içten içe paramparça oluyordu.
÷ Bilmiyorum.. Ben .. Bilmiyorum.. Yani ne olur ne yaparım bilmiyorum...
-Bu kadar yetmez mi artık ?.. Seni özledik izaya .
÷Ben döneceğimi sanmıyorum.
Shizu yanlış duyuyordu değil mi ?
Evet evet yanlış duyuyordu .
İzaya ona eve dönmeyeceğini falan söylememişti ?!
Sadece bir kaç gündür yemek yemediği için gözünün önünde uçuşan siyah noktalar gibi bu da bir sanrıydı .
Shizu kitlenmiş gibi izayaya bakarken izaya cevap vermediği için endişelenerek konuşmanın başından beri yerde olan gözlerini sarışınının gözlerine çıkardı.
Shizu bitik görünüyordu .
Gözleri çökmüş ve o çok sevdiği kıyafetleri karmakarışıktı.
Uzandı ve dudaklarının arasında duran sigarayı alarak kendi dudaklarına yerleştirdi.
Shizu transtan çıkmış gibi cebinden mektubu çıkardı ve izayanın eline tutuşturdu .
Eli ayağı titriyordu ve bu kabustan kurtulmak için içinden tanrıya yakarmaya başlamıştı.
- Bu senin için. Şey. Ben. Gideyim artık.
÷Shizu .. Bir şeyler yemelisin ..
- Geldiğin gün beraber yeriz ... Neyse . Seni seviyorum her ne kadar şu an beni pek sevdiğini sanmasam da ..
÷Saçm-.. Mmhp...shizu...
Konuşurken eline aldığı sigara shizunun öpücüğü ile yerle buluşmuştu çoktan.
Tanrım! Çok özlemişti ...
Devamı için shizunun dudaklarını ıssırırken shizu birden geri çekildi.
- Özür dilerim ama seni bir gün daha öpmeseydim nefessizlikten ölebilirdim .
"Ah hadi ama bırak bu süslü lafları devam edelim işte!" diyen güney bölgesi ne kadar sorun çıkarsa da sorun olmadığını söyledi ve bir şeyler daha geveledikten sonra vedalaştılar .
Bu mektuplaşma işini kısa kesse hem akıl hem ruh hemde beden sağlığı için iyi olacaktı anlaşılan...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uffacık Bir Shizaya Meselesi -.-
Acak*- Alış artık izaya kendi oğlunu kıskanamazsın !.! ^- Kim miş o kıskanan ... heyyy cüce çek ellerini kocamın üstünden. !.!.