Shizu ölmek istiyordu .
İzayayı kollarına almanın hayalini kurduğu gecelerin aksine kabus gibiydi ilk geceleri.
Küçük sevgilisi çığlıklar atarak uyanıyor ve kirliyim uzak dur benden diyerek kendisine zarar vermeye çalışıyordu .
Shizu bütün gece yanına uzanıp o sımsıkı sardığı kolları ile sevgilisi sakinleşip tekrar uykusuna dönene kadar usulca kulağına onu sevdiğini fısıldamıştı.
İzaya uykuya daldıktan sonra shinra içeri girmiş ve ona sakinleştirici yapıp uyumasını sağladıktan sonra yaralarına bakmaya başlamıştı .
Teknik takipten birileri shizuyu çağırdığında sarışın olan uzaktaki sandalyeden kısa olanın huzursuz yüzünü izliyordu.
Odadan çıkmadan önce izayanın anlına küçük bir öpücük kondurup shinraya onu iyileştirmesi için yalvaran gözlerle bakıp dışarı çıkmıştı .
Kafası allak bullaktı .
Bunu nasıl aşacaklardı ?
Her şey kendisinin suçu iken bunu nasıl ardında bırakacaktı ?
İzaya sayesinde shizu çocuklarını ve ikisi için hayatlarında önemli sayabilecekleri herkesi korumayı başarmıştı bir şekilde .
Çocukları kaçırmak için düzenlenen ard arda bütün saldırılar bastırılmıştı .
Tek bir çizik olmadan celty ile oyunlar oynayarak atlatmışlardı bu karmaşayı çocuklar.
Ama en önemli şeyini koruyamamıştı işte sarışın olan.
İçi yanıyordu .
Binada bulunan kameralar izayaya yapılan her şeyi kaydetmişti.
Bilgisayarlarla dolu karanlık odada aşağı yukarı 19 kişi vardı .
Shizu ona gösterilen bilgisayara yakın bir sandalyeye oturdu ve başıyla işaret ederek başlatmalarını söyledi.
Küçük sevgilisine yapılan şeyleri gördükçe daha çok bileniyordu sanki daha da tiksinebilirmiş gibi .
Günlerce dövülmüştü can parçası.
Geceleri ise sarışın olanın adını sayıklayarak yardım dilenmişti .
En tiksinç olan kısmı ise izayayı almaya geldikleri gün olanlardı .
Küçük sevgilisi ağlıyordu .
Elleri kolları bağlanmış hüngür hüngür ağlıyordu .
Kayıt bittiğinde herkes shizuya bakıyordu ve vereceği tepkiyi bekliyorlardı .
Hepsi şaşırmıştı olanları izleyince .
Birazda acımışlardı izayaya .
Hepsinin gözlerinde geçmiş olsun ama umarım bizim başımıza gelmez bakışları vardı .
Etrafındaki bakışlara aşinaydı sarışın olan .
Shizu gözlerini kapattı başı biraz eğik duruyordu ve uzun zamandır kullanmadığı sesi ile söyledi sözlerini .
-Çıkın dışarı ..
Yakınında oturan esmer shizunun söylediklerini duymadığı için ona biraz yaklaşarak sordu .
'efendim ?
Shizu hiddetlendi ve ayağa kalkarak bağırmaya başladı.
-HEMEN ŞU LANET ODADAN ÇIKIN !
Bağırışı ile 19 kişilik odada tek başına kalan shizu dizlerinin üstüne düştü ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı .
LANET OLSUN ŞİMDİ NE BOK YİYECEKTİ !
NASIL DOKUNACAKTA ONUN YÜZÜNDEN ONLARCA ACIYA TEK BAŞINA SAHİP ÇIKMIŞ SEVGİLİSİNE ?!
DAHA EVLENİRKEN ONA BUNUN SÖZÜNÜ VERMEMİŞ MİYDİ ?!
SENİ HER ŞEYDEN KORUYACAĞIM DEMEMİŞ MİYDİ ?!
NEFES ALMAYA BİLE HAKKI YOKTU Kİ ONUN !
HER ŞEY ONUN SUÇU İKEN NASIL BAKACAKTI KÜÇÜK SEVGİLİSİNİN YÜZÜNE ?!
-------------------------------------
Shizu hıçkırıklar eşliğinde en yakınındaki duvara sürünerek gitti ve kollarını dizlerine bağlayarak oturdu orada saatlerce.
Artık ne yapacağını bilmiyordu.
Ama bir yerden başlaması gerekiyordu.
Biraz durulup sakinleşince duvara tutunarak bilgisayarlara yaklaştı ve canının yanacağını bile bile tekrar tekrar izleyerek ona bunu yapanların yüzlerini kazıdı teker teker aklına .
Odadan dışarı çıkarken masada duran kağıt kalemlerden aldı yanına ve bahçeye çıkarak gördüğü yüzleri çizmeye başladı.
Bu lisede hobi olarak başladığı karalama defterlerinden kalma bir alışkanlıktı .
İnsan yüzlerini net hatırlayıp bire bir çizebiliyordu.
Aşağı yukarı 25 kişinin resmini çizdikten sonra sıra o kadının resmine geldiğinde ne kadar midesi bulansa da çizimleri bitirmişti.
Çizimlerini bitirdiği insanlarda eksik var mı diye kontrol ederken tanıdık bir yüze rastladı.
Varona baygın gözlerle ona bakıyordu .
Shizu derin bir nefes alarak ayağa kalktı ve kendinden emin adımlarla eve girdi ve tek kelime etmeden teknik takibe resimleri bırakarak adım adım izayanın yanına gitti.
Onlar zaten geçen bir hafta içerisinde bu tutuma alışmışlardı .
Resimleri aldılar ve hemen araştırmaya başladılar .
Bu sırada shizu ne kadar çaresiz hissetse de izayaya gitmek konusunda kararlıydı.
Her adımı bir öncekini kovalarmışcasına hızlıydı.
Sonunda izayanın kapısının önüne geldiğinde yerde dikkatini çeken küçük siyah zarf ve üzerinde bulunan sembole bakmak için eğildi ve küçük zarfı eline aldı .
Zarfın içinde ''benim yardımıma ihtiyacın olduğunu biliyorsun pes artık ! '' yazıyordu.
''Hah !'' dedi içinden shizu .
''Gel gel bir sen eksiktin!''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uffacık Bir Shizaya Meselesi -.-
Diversos*- Alış artık izaya kendi oğlunu kıskanamazsın !.! ^- Kim miş o kıskanan ... heyyy cüce çek ellerini kocamın üstünden. !.!.