Uffacık Bir Shizaya Meselesi -.-

#18

Shizu ekibi toplamayı bitirdikten sonra görev dağılımı yapmış ve herkes için belirli işler ayarladıktan sonra izayanın olabileceği olası yerleri aratmaya başlamıştı.

Artık izayayı öyle özlemişti ki canı yanıyordu.

Arkadaşlarının her birinde birbirinden özel yetenekler vardı ve bu onun çok işine yarayacaktı.

Kimisi teknik takipte kök söktürürken kimisi de tabiri caiz ise özveri ile çocukları korumak için çaba sarf ediyordu.

Bu zamana kadar o kadar çok sahte mekana bakmışlardı ki hemen hemen herkesin kafası karışmıştı .

Shizu ne olursa olsun vazgeçmeyecekti .

Telekinezi kullanarak izayanın zihnine ulaşmaya çalışan ekip üyesi günlerdir izaya ile bağlantıya geçmeye çalışıyordu .

Ama izayanın zihni öyle karışık ve ince dokunmuştu ki ulaşmak neredeyse  imkansızdı.

Her an binlerce şey düşünme potansiyeli taşıdığı için kesin bir bağlantı sağlanamıyordu .

Ardından izayanın zihninde kocaman bir boşluk oluştu.

Alex zihninde beliren kocaman pultolar ile tedirgin olmuş ve koşarak shizunun yanına gitmişti.

*tam olarak ne olduğunu söyleyemem ama izayaya bir şeyler oluyor .

-Ne diyorsun alex anlamıyorum ?

*İzayanın zihni boşaldı birden. Koca pultolu yazılar geziniyor zihninde ve ben bunun ne olduğunu tam olarak anlamıyorum.

-Ta..tamam sakin ol ... Ben bunun ne olduğunu  biliyorum. İzaya ile aramızda geliştirdiğimiz bir teknik bu . Şe..şey bir nevi sakinleşme metodu . Şimdi bir kağıt bul ve okuduğun kelimeleri yaz oraya .

*Tamam o..o zaman be..ben heme.hemen gidip yazıyorum gördüklerimi...

-Bekliyorum . Acele etme ve ne görürsen hepsini yaz . Tek bir kelime atlama alex . Sakın tek bir kelime bile atlama !

Yarım saatlik bir süre sonucunda alex elinde bir defterle ve yaşarmış gözlerle shizunun yanına geldi.

*Tam olarak neyden bahsettiğini anlamadım ama okuyabildiğim kelimeler bunlar . Artık biraz dinlenmeliyim başım ağrıyor.

Shizu heyecanla defteri eline alarak alexe izin verdi.

Alex gittikten sonra toplantı yaptığı diğer arkadaşlarından da dinlenmek için izin istedi ve odasına geçerek günlerdir uyumadığı yatağa oturdu ardından defterde yazan kelimeleri incelemeye başladı.

''Ateş,Ejder,Havlu,Ter ,İri,Yırtıcı,Özledim,Kan,İğrenç,Koku,Kocaman,Vay,Canına,Gerçekten,Acıdı,Auch''

Biraz çabaladıktan sonra bunun tek başına haddinden uzun süreceğini anladı ve yan odada kalan shinranın kapısını kırarak içeri girdi.

Bir iki saatlik bir fikir alışverişinin ardından bunun etrafındaki insanların onda oluşturabileceği ön izlenimler olduğuna karar verdiler.

Aradıkları mekanları sınırlandırdılar ve sonunda doğru mekana ulaşmışlardı.

Shizu hırsla ve bir yandan da içini kavuran ya izayaya bir şey olduysa karamsarlığı ile ekibi topladı .

Çocukların yanındaki adamlara takviye yaptırdı ve harekete geçeceklerini belirterek ekstra tetikte olmaları gerektiğini anlattı .

Mekana gidildi. 

Onlarca adam dövüldü ve içeriden gelen izayanın çığlıkları ile doğru yerde olduğunu anladılar.

Shizu izayanın acı çığlıklarını duyar duymaz put gibi dondu ve hareket edemedi bir süre .

Eskiden olsa pata küte dalardı ve göz yumabilirdi bir süre izayanın çığlıklarına .

Ama olmazdı ki şimdi .

Nasıl dayanırdı çığlıklarına kıymetlisinin .

Gözüne dolan yaşlar teker teker yerle buluşurken sanki tepesine yıldırım düşmüş gibi birden hareket etmeye başladı ve etraftaki ıvır zıvıra çarpa çarpa  sesin geldiği kapıya yaklaşırken sanki ayaklarına beton dökülmüş gibiydi.

Gözlerinden son yaşların akmasına izin verdi ve kapıyı açtı.

Evet izaya karşısındaydı işte .

Keşke dedi içinden ... Lanet olsun keşke o lanet balayına çıkmasaydım !