Saint-Jean Azizesi-5

191 13 2
                                    

Bıkkınlıkla iç geçirdim. Yolda giderken bir grup haydutun bir kervana saldirdığını görmüştüm. İnsanlık vazifesi olarak görüp kervana yardım ettim. Kervanın sahibi olan tüccar Mattehas 40 süvarinin yardıma geldiğini görünce mutluluktan ağlamıştı. Haydutları öldürdükten sonra Mattehas kızını bana 'hediye' olarak vermeye çalışıyordu. Adamı en az bin kere redd etmistim. Hatta Nişanlı olduğumu bile söylemiştim. Ama adam kızını "metres " olarak kullanmamı bile tavsiye etmişti. İçimden yuh demiştim. Kızı çirkin değildi.Hatta gerçekten güzel bir kızdı. Kabul etmememin ana sebebi bir kez bile kızın fikri alınmamış olmasıydı. Kızın zaten bir yabancıyla gitmek istemesi garip olurdu . Ama böyle bir babası olan kızinda cehenneme bile gitmek isteyeceğini düşünmüyorda değildim. Mattehas'ın dediği şeyleri yok saydım ve tamamen kıza odaklanarak
-Benimle gelmek ister misin ?
Dedim. Mattehas tam kızın yerine konuşacakken adamın ağzını kapadım ve
-Kiz konussun bi dur.
Dedim. Kız gözlerime baktı. Bende onun gözlerine baktım. Gözlerinde bariz bir hayranlık vardı. Kız kekeleyerek
-Ta-tabi ki efendim.
Dedi. Hmm kızı yanına alirsam Nassau'da İmparatorun gözü önünde kızla samimi olursam belki bu evlilik işinden kurtulabilirdim. Eve döndüğümde de kıza bir ev satın alırdim. Ve mutlu mesut yaşamasını sağlardım. Bir açıdan bakınca İmparator beni idam EDEMEZDİ. Storm kardeşler arkamdaykem İmparator bir isyan riskine giremezdi . Kıza elimi uzattım ve
-Atla başkente gidiyoruz .
Dedim. Kız kahve rengi gözlerini elime sabitledi ve yutkundu. Hmm elimde birşey mi vardı acaba ? Elime bakmak için tam çekeceğim sırada kız elimi tuttu. Bende onu çektim. Arkama binmisti. Tam o sirada da atim sahlandi.Şahlanan atımı sakinlestirdim . O sırada da kız belime sarılmıştı. Mattehas
-Çok iyi uydunuz efendim.
Dedi. İç çektim. Kendi muhafizlarimdan biri olan Claus
-Efendim gideceğimiz yer tehlikeli . Ve hedef sizssiniz. Kızı yanınıza almanız tehlikeli olabilir.
Dedi. Haklıydı ama saldırı olmazsa -İmparatora karşı kullanabileceğim birseyim olmazdı. Tam o anda kız
-Benim hiç bir şeyden korkum yok.
Dedi. Claus alaycılıkla
-Eğer saldırıya uğrarsak hepimiz katlediliriz ve saldıran herkes özellikle seni sağ bırakıp saatlerce tecavüz ederler o zaman görürüm korkunu.
Dedi. Claus insanları korkutmak birebirdi. Korumalarimdan biri olan James
-Claus hakli. Lordum kızı böyle bir riske atacak misiniz ?
Dedi. Lanet ! Haklıydı. Eğer ölürsek kızı kendi elleriyle cehenneme atmış olurdum. Kız sinirle
-Bu benim kararim. Kont Grimm bana sordu ! Ve öyle bir durum olursa beni merak etmeyin kendi başımın çaresine bakarım !
Dedi. Kızın sesinde kararlılık sezmistim. Ne olursa olsun benimle gelecekti. Şaşkınlıkla kıza baktım. Gördüğüm hiç bir kız onun kadar cesur değildi.
-Adin ne ?
Dedim. Kız ve korumalarim şaşkınlıkla bana baktı. Böyle bir soru soracagimi hiç biri beklemiyordu. Kız kekeleyerek
-C-Cecille
Dedi. Kız koyu kahve dalgalı saçlara sıcak zümrüt yeşili gözlere bembeyaz bir tene ve fazlasıyla masum bir surata sahipti. Yutkundum. İlk defa bir kızı bu şekilde detaylıca suzmustum. Onu bırakmak istemiyordum. Ama Yanımda zarar gormesinide istemiyordum. 10 dakika önce kızı kullanmayı dusunurken şimdi onu korumayı dusunuyordum. Aptalin tekiydim. Kimseye güvenmemem gerekirken ona güvenmek istiyordum.
-Claus sen ne olursa olsun Cecille'i koruyacaksin.
Dedim. Claus sinirle
-Lordum ben sizin korumalarinizin lideriyim. Sizi korumak zorundayım ! Basit bir tüccar kızını değil !
Dedi. Sinirle
-Sana emir veriyorum ! Claus benimle Cecille arasında kalırsam eğer direk Cecille'i seçeceksin !
Dedim. Öfkeli sesim Claus'un geri adım atmasını sağlamıştı . Claus çekingen bir sesle
-Peki lordum.
Dedi. Tam o sırada Mattehas
-Lordum merak etmeyin kızımın korumaya ihtiyacı yoktur .
Dedi. Soru işaretleriyle Mattehas'a baktım. Mattehas gururla
-Kizim bir Saint Jean azizesidir.
Dedi. Ne ! St. Jean azizesi mi !? Klaus şokla
-Ne !? Bir Jean savaş bakiresi mi ?!
Dedi. James şokla
-Yedi cehennem Havarilerin soyundan mi ?!
Dedi. Diğer muhafizlarimda bir o kadar sok olmuş gibiydi. St. Jean Savaş bakirelerini yetiştiren bir kiliseydi. Savaş bakireleri aynı zamanda kutsal azizeler diye de geçiyordu. Papaya bağlı tehlikeli bir örgüttü. O an Cecille 'e olan tüm güvenim yerle bir oldu. Hiç bir zaman Papayı Tanrının habercisi olarak görmememistim. Eğer bunu yüksek sesle söylersem muhtemelen ilk aforoz edilip sonrada bir savaş bakiresi tarafından suikaste uğrardım. Cecille'in kahve rengi gözlerinde bir şaşkınlık gördüm. O an hayal kırıklığı duygumu saklayamadığımı fark ettim. Çokta kendimi suçlayamadım. İlk defa birine bu kadar kanım ısınmıştı. İlk defa biri farklı hissettirmişti . İlk defa birine bu kadar güvenmek istemiştim ama yine elimde patlamıştı. Duygusuz olduğunu umduğum bir sesle
-Bir savaş bakiresi nin bizle gelmesine izin veremeyiz. Papalığa ters birşey yapmak istemiyorum. O yüzden teklifini redd ediyorum Mattehas.
Dedim. Ve Cecille
-İn arkamdan.
Dedim. Cecille
-Neden ? Gerçek nedenin ne ?
Dedi. Kural 1 : ASLA AMA ASLA herhangi bir St. Jean Savaş bakiresine güvenme . Ragusa'da bunun bedelini ağır ödemistim.
Kural 2 : ASLA bir kadına güvenme . Ne kadar dışarıdan biz erkekler üstte görülsede içeride durum değişiyor.
-Bir St Jean Savaş bakiresini yanıma alirsam Nassau'da büyük problem çıkabilir.
Dedim. Ellerini belimden çekmedi sert bir şekilde sıktı ve
-Ragusa'daki olay yüzünden değil mi ? Dedi. Kanım çekildi. Öfkeyle
-İn arkamdan !
Dedim. Elleri gevsedi. İndi atimdan. Arkama bakmadan dört nala gitmeye başladım. Tüm muhafızlarımda arkamdan gelmeye başladı. Ellerimin titredigini hissettim. Dudağımı ısırdım. Asgalik kaltak ! Birşey planlıyor. Sirf o yüzden benimle gelmek istiyordu. ! Aptal kafam nasıl onun gibi birine güvenmek istedim ben ! Lanet olsun ! 

 ! Aptal kafam nasıl onun gibi birine güvenmek istedim ben ! Lanet olsun ! 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Grimm De Madcount Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin