Taht odasının önünde bekliyordum. Girmeye pek cesaretimin olduğunu söyleyemezdim. İçerde Arşidük seçimleri hakkında tartışmalar oluyordu. Altın kapının arkasından konuşma sesleri geliyordu. Arşidük tüm düklerin hesap vereceği kişiydi. İmparator Konrad tahta geçtiğinden beri ki yuvarlak hesap 20 yıldır Arşidük seçimleri yapılmıyordu. Yada yapılamıyordu desem daha doğru olur. Çünkü tüm dükler kendini destekliyordu. Ki haliyle kimse secilemiyordu. Eğer seçme hakkım olsaydı. Frederich Claw derdim. Adam mükemmel bir liderdi. Ki bence eğer İmparatorluk seçmenleri hayatta olsaydı. Muhtemelen Frederich 'i İmparator seçerlerdi. Frederich 32 yaşında iri bir anglo-saksondu. Aynı zamanda Edinburgh düküyle akrabaydı. Claw'lar her zaman iyi liderler olmuştur. Ama nedense 2. Heinrich döneminden öncede bir turlu İmparator secilememisler. Bu bana ilk öğrendiğim zaman garip gelmişti ama sonradan nedenini anlamıştım. Kıskançlıktı. İçimden ne acı diye dusunmuyor değilim. Eğer Claw'lardan herhangi biri bile İmparator olsa İmparatorluk daha adaletli bir yer olurdu. Frederich ile hiç tanışmadım. Ama yaptığı şeyleri çok sık duyardım. Gotar'a Frederich 'i arastirtmistim. Edindiğim bilgilere göre Macaristan'la Ragusa savaşından sonra çok şık saldırmaya başlamıştı. İyi bir komutandı. İnsanlığı hakkında bilgim olmasa da yüzlerce yetimhane açan biri ne kadar kötü olabilirdi ki ? Kapı sert bir şekilde açıldı. Baverya Dükü Arlen ile karşılaştım. O fazlasıyla genç bir savaş dehasiydi. Kendi liderliğinde 20 000 kişilik bir orduyla 60000 kişilik Polonya ordusunu madara etmişti. Saygı ve hayranlık duyduğum biriydi. Yutkundum ve Dük Arlen'in yolundan çekildim. Arlen beni gordugu an zümrüt yeşili gözlerinde olan derin bir nefretle yakami tuttu. Ve beni duvara yapıştırdı. Normalde kimse bana bunu yapamazdı ama Hayranlık duyduğum birinin bana bunu yapması beni şaşırtmıştı. O yüzden karşılık vermemistim. Arlen öfkeyle
-Anna'nın yakasından duseceksin asagilik herif!
Dedi. Bu çıkışması beni şaşırttı. İç sesim hayal kırıklığı dedi. Ona hak veriyordum. Duygu barındırmayan bir sesle
-Hmm Prensesin senin gibi biriyle sevgili olduğundan haberim yoktu.
Dedim. Senin gibiden kastim hayranlık uyandırıcı ve mükemmel bir savaş dehasiydi . Ama hiç bir zaman iltifat edemezdim. Sanki çenem sadece laf sokmak için varmış gibiydi. Dük Arlen sinirle
-Ne demek istiyorsun !?
Diye tisladi. Ne kadar kibar(!) Olduğu ile ilgili Ağzımı acacagim sırada Frederich Claw
-Bir vahşi gibi davrandığını söylüyor bunu bile anlamayacak kadar aptal mısın ?
Dedi. Sesi soğuk ve duygusuzdu. Arlen hemen yakami bıraktı. Dük Frederich 'i eğilerek selam verdim ve
-Saolun dük hazretleri.
Dedim. Frederich dostça bir gülümsemeyle
-Birsey değil Kont Grimm. Açıkçası Dük Arlen'in size saldırmasını bu kadar sakin bir şekilde karsilayacaginizi dusunmemistim.
Dedi. Dostça bir ifadeyle
-Biraz beni şaşırttı. Duk Arlen her zaman hayranlık duyduğum biri olmuştu.
Dedim. Geçmiş zamanli bilerek konusmustum. Arlen
-Senin sempatin sende kalsın adi herif !
Dedi. Sesi son derece öfkeliydi. Sakın bir sesle
-Hmm zaten artık bende kalacağına eminim . Yanlız kurtlar rahat bırakılmalıdır.
Dedim. Yanlız kurtların ömrü her zaman daha kısa olurdu. Frederich bir kahkaha attı. O ne demek istediğimi anlamıştı Ve
- İyi guldurdun beni evlat. Ama sanki kendi durumunu da belirttin gibi.
Dedi. Hmm demek ki beni araştırmıştı. Gülümseyerek
-Saldiri anında asla yanlız olmam Sayın Dük.
Dedim. Frederich gülümsedi. Arlen sinirle yanımdan geçip gitti. Tam o gittiği anda Storm kardeşler geldi. Beni görünce ikiside yanıma isinlandilar resmen. Küçük kardeş olan Flanders Dükü Nico gülümseyerek
-Kutlarım. İmparatorluğun en güzel kızıyla evleniyormuşsun.
Dedi. Omzuna yumuşak bir şekilde vurdu. Mavi gözlerine şaşkınlıkla baktım . Nicholas Sakson Dükü ( demek ki amcam vefat etmiş. ) Kafami kollarının arasına aldı kurtulmaya çalıştığım sırada kafami yumruguyla kasimaya başladı ( bu hareketin adını hatirlamadim. ) Ve neseyle
-Sonunda hurmetini görücez.
Dedi. Sinirle
-Nicholas bu hareket için fazla buyumedik mi ?
Dedim. Nicho
-Sen hala ufaksin.
Dedi. İç çektim. Hala çocuk yerine konmak beni uyuz ediyordu. Frederich sahte bir şekilde oksurdu. Nicholas beni bıraktı ve kızarmış bir yüzle
-Pardon Dük Frederich
Dedi. Özgürlüğün tadiyla derin bir nefes aldım. Biraz merakla
-Ne zamandan beri Arsidük seçimleri yerine benim nisanim konuşuluyor .
Dedim. Sesim biraz alaycı çıkmıştı. Frederich sorumu cevapladı
-Kimse Arşidük olamayacağı için senin nişanını konuşulması doğal .
Dedi. Kasvetle
-Demek ki yine Arsidükümüz yok.
Dedim. Frederich
-Aynen öyle
Dedi.Nicho
-Bu beni hiç şaşırtmadı .
Dedi. Nicholas
-Yinede iyi en azından 3 adayın oyu eşit .
Dedi. Şaşkınlıkla
- üç mü ? Garip . Bohemya Dükü Rikard Vorstein ve Siz Frederich Claw genelde eşit olurdunuz. Üçüncüsü kim ?
Dedim. Frederich
-Ona az önce laf soktun .
Dedi. Şokla
-Duk Arlen mi !?
Nicholas Kasvetle
-aynen öyle
Dedi.Bu iyi haber degildi. Hemde hiç iyi haber degildi. Eğer 3 aday varsa yakında Arşidük seçilme olasılığı çok yüksekti ve eğer Dük Arlen Arşidük olursa işte o zaman sicmistim !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Grimm De Madcount
Исторические романыSteinsberg'in genç kontu Macarların korkulu rüyası Deli Grimm de Madcount 'un hayatı... Kont sayıca üstün olan Macar ordusuna baktı . " Tanrı acaba gök yüzünden bana bakıp bu salak ne yapıyor diyor mu ?" Diye iç çekti. Güldü ve "Umrumda değil. Hİ...