Dayanamadım ve erkenden ekledim bölümü :) Yazarken multimedyadaki şarkıyı dinledim ve sizinle de paylaşmak istedim. Umarım keyifle okursunuz. Yorumlarınızı bekliyorum :)
"Ah!" Kuzey, başını eğip kurtuldu Yaprak'ın ellerinden. "Kahretsin! Biraz yavaş olur musun?" Başındaki yaranın acısı yetmezmiş gibi birde Yaprak'ın üzerine bastırmasıyla iki kat acı çekiyordu. Yaraya uzanan eli tuttu tedirginlikle. Yaprak elini çekti ve sinirli bir şekilde beline koydu.
"Uslu dursana! Yardım etmeye çalışıyorum sana."
"Bence o adamın kırdığım eli için benden öç alıyorsun." Yaprak, sinirle pamuğu biraz daha bastırdı. Kuzey'in acı dolu inlemesi arabada yankılanırken işinin bittiğini fark etti ve elini çekip arabanın koltuğuna yerleşti.
"Nöbetçi bir eczane bulduğumuza şükret bence."
"Bir de melek gibi bir hemşire bulduğuma etmeliyim bence." Onun alayla söylediği sözlere yüzünü astı, Yaprak. Bir anda çıkan kavganın ortasında kalmış ve müdahale bile edemeden kızlar onu uzaklaştırmıştı. Kısa sürede yanlarına gelen Kuzey'in arkadaşlarıyla Kuzey küçük sıyrıklarla durumu kurtarırken, Mert elinden olmuştu. Onun gerçekten dediğini yapacağını tahmin etmiyordu.
"Her şey o kadar ani oldu ki çantamı bile alamadım," diye kızgın bir sesle söylendi Yaprak. Kızlarla eve gidememiş, Kuzey'in başına gelen darbe yüzünden onu yalnız bırakmak istememişti. Geri dönüp çantasını alacakken Kuzey onu engellemiş ve Burak'ın mekânı olduğunu söyleyip çantasını ona emanet etmişti. Aklına gelen düşüncelerle birlikte yerinden doğruldu. "Tanrım!" elini alnına koydu ve ne yapacağını düşünmeye başladı.
"Ne oldu?" diyerek Yaprak'a döndü Kuzey. Genç kız elini alnından çekti ve tekrar koltuğa bıraktı kendisini.
"Bu gece kalacak bir yerim artık yok sanırım," deyip kıkırdamaya başladı. Gaye'nin telefon numarasını ezbere bilmiyordu ve ilk kez evine gidecekti. Özge ve Selin ise yurtta kaldıkları için Yaprak'ın derdine çözüm olamazlardı.
"Nasıl?" ağrıyan başıyla gözlerini kısıp şakaklarını ovmaya başladı, Kuzey. Hala kafasına yediği bardağın ağrısı geçmiyordu.
"Gaye'nin adresi ve telefonum çantamda kaldı. Özge ve Selin ise yurtta kalıyor," diye kısa bir özet geçti ona. Kuzey ise sıkıntıyla bir nefes aldı.
"Evine neden gitmiyorsun?"
"Bu gece arkadaşımda kalacağımı söyledim."
"Başka evini veya numarasını bildiğin bir arkadaşın yok mu?"
Yok."
"Nerede kalacaksın peki?"
"Sokakta." Onun gülerek söylediği sözlerle tekrar Yaprak'a döndü. Ne yapacaktı şimdi bu kızla? Sarp'ın evine götürse Melisa ile tanışması gerekecekti ve bunu hayatta yapmazdı. Gülerek söylediği cevabın aslında doğru olduğuna karar verdi. "Âmâ belki sen bana yardım edebilirsin." Kendisine çevrilen masum bakışlara baktı, Kuzey. Bir anda kedi kesilen ve masum bakışlar atan kıza güldü.
"Maalesef seni götürebileceğim bir yer yok." Yaprak, oturduğu yerde kıpırdandı bu sözlerle.
"Nasıl yok? Daha önce nerede kalıyordun?"
"Sokakta," dedi kızın sözleriyle dalga geçerek. Yaprak, onun yüzüne baktı ciddiyetini ölçercesine.
"Sen ciddi misin?" Kuzey, arabanın içinden izlediği yıldızlardan çekti gözlerini. Genç kıza başını çevirdiğinde onu böyle bırakamayacağını biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hazan Yaprakları
Romance"Ben seni hiçbir bahar çiçeğine değişmem, Yaprak." Bir yanda sonbaharın hazanı olan, baştan aşağı hüzne bulanmış Kuzey; diğer yanda tüm olumsuzluklara rağmen hazana gönlünü kaptırmış, onun çekimine karşı koyamayan Yaprak... Kuzey'den gelen sert rüzg...