HY-6

46.6K 1.8K 31
                                    

Kuzey, akşam eve geldiğinde bahçede büyük bir masada oturup, yemek yiyen aileyi fark etti. İstemese de yanlarına doğru yol aldı ve boş olan sandalyeye oturdu. Ceketini çıkartıp sandalyeye asıp, rahat edebilmek için gömleğinin kollarını kıvırdı. Masa baştan sona kadar güzel yemeklerle doluydu. Her birinin yüzünden keyifli oldukları belli oluyordu. Kuzey geldiğinde ise bir kaç kişinin yine keyfi bozulmuştu. Damla, Kuzey'i görür görmez yanına gidip kucağına oturdu. Kuzey, küçük kardeşiyle biraz ilgilendi ve babasının sorusuyla bakışlarını ona çevirdi.

"Dün eve geleceğini söylemiştin, Kuzey," dedi tane tane. Kadehindeki şaraptan bir yudum aldı ve devam etti cümlesine. “Niye gelmedin?"

"İşim çıktı," dedi omuz silkip ilgisini yeniden kucağındaki küçük kıza vererek. Masadaki diğer herkes sessizce yemeğini yiyordu.

"Neredeydin peki? Ne işin vardı?" Kuzey duyduğu sorularla birlikte kaldırdı başını. Alper’in her hesap soruşunda sinirleniyor ve bu durumdan nefret ediyordu. Sesini kontrol etmeye çalışarak cevap verdi.

"Hesap mı soruyorsun bana? Merak etme kendi başımın çaresine bakarım. Unuttun mu? On yedi yaşından beri tek başımayım." Alper sıkıntıyla kravatını gevşetti bu cevap karşısında. Bütün çocukları ve eşi yanındaydı bu yüzden keyfinin bozulmasını istemiyordu. Cevap vermeden devam etti yemeğine. Konuşmalar devam etti masada. Kuzey, pek fazla ilgilenmiyor arada kendisine yöneltilen sorulara cevap veriyordu kısada olsa. Onların konuşmalarına kulak kabarttığında İpek hakkında sevindirici bir şeyin olduğunu fark etti.

"Bir şey mi kutlanıyor?" diye sordu hem merakına yenilip hem de babasının ısrarla bu aileyle iletişim kurma isteğini göz önüne alarak.

"Evet," dedi Betül'de kızına gülümseyip Kuzey'e dönerek. "İpek bu sene girdiği sınavdan güzel bir not aldı. Bizde küçükte olsa bir yemekle ailecek kutlamak istedik." Kuzey anladığını belli eden bir şekilde kafasını salladı. Ortanca kardeşine dönüp gülümsemeye çalıştı.

"Tebrik ederim." İpek'in şaşırdığını görebiliyordu gözlerinden. Kendisine bir anda  yumuşayan gözlerle memnun olduğunu fark etti. Kimseyle arasının kötü olmasını istemezdi. Umut ise hiç konuşmuyor, sadece tabağındakileri yemeğe devam ediyordu.

"Teşekkür ederim," dedi tebessüm ederek, İpek. Alper bu görüntü karşısında gülümsedi ve keyifle sandalyesine yaslandı. Sessizleşen ortam ile İpek yerinden kalktı ve babasının yanına gidip yanağından öptü.

"Tatlıyı ben yaptım. Hem de senin en sevdiğin tatlıdan. Bakalım beğenecek misin?" 

"Imm... Şimdiden ağzımın suyu akmaya başladı. "Kızının boynundan İpek'i gıdıklayan bir öpücük aldı ve onun tatlıları getirmesi için boynuna dolanan kollarını serbest bıraktı. İpek bir kaç dakika sonra tatlılarla birlikte döndüğünde Kuzey, gördükleri karşısında yutkunarak baktı önündeki tatlıya. Kafasını kaldıramıyor, elindeki kaşık ile sürekli tatlıyla oynuyordu. Eski anılar bir anda beynine hücum etmeye başladığında artık buna daha fazla dayanamayacağını anladı ve yerinden kalktı.

"Herşey harikaydı ellerinize sağlık." İpek'e döndü ve gülümsedi. "Özellikle tatlı  çok  güzeldi. Bir duş alıp yatsam iyi olacak. Herkese iyi geceler." hızla masadan uzaklaşmaya başladığında başının ağrısını dindirmek için şakaklarını ovmaya başladı.

...

3 Yıl Önce

"Imm..." Kuzey, yemeği beğendiğini belli eden sesler çıkartıyordu. Onun bu haline hem annesi hem de küçük kardeşi keyifle gülüyordu. Bugün onlar için önemli bir gündü. Melisa, istediği lisenin sınavlarını kazanmış ve ailesine ilk defa kendi elleriyle yemek ziyafeti vermek istemişti. İlk deneyiminde bu işin altından kalkamayacağını düşünse de annesinin yardımları ile güzel bir sofra hazırladığını düşünüyordu. Ağabeyinin lezzetle yemeğini yiyip, sürekli övmesi de kendisini mutlu ediyordu.

Hazan YapraklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin