22-23. Bölüm

45.8K 2.1K 195
                                    


Merhaba, bölümün bir kısmını okumuş olanlar için, 22 ve 23. Bölümü birleştirdim.

***

Zaman, yelkovan ve akrebin sürüklemesine karşı koymadığı günlerden geçiyorlardı. Yere bir çuval edasıyla yapışan kişiye yüzünü buruşturarak baktı. Bir haftadan uzun süredir eğitim alıyorlardı. Sadece parmak uçlarından özel güç çıkarma becerisi olan kişilerden yumruk sallamayı istemek ve denemelerin hüsranla sonuçlanması, Binbaşı Sabancı'yı çileden çıkartma noktasına getirmişti ama öfkesini zapt ediyor gibiydi. Yerde acıyla inleyerek ona bakan adama arkadaşları yardım ederek dövüş pistinden çektiklerinde sıra Tyler'a gelmişti. Tyler, çekingen bir tavırla az önce rakibin acı dolu inlediği noktaya ayak bastığında gergin vücudunu ısındırmak adına ayaklarını sallayıp gerindi.

"Kaç dakika dayanabilirsin? " diye sordu Binbaşı Sabancı.

Ceylin, Tyler'ın yutkunuşunu gördü. Binbaşı Sabancı'ya karşı hamle yapmaktan korkuyor gibiydi.

"2 dakika. " dedi kısık sesle.

Karşısına çıkan herkese bu soruyu soruyordu. Buradaki kimsenin onu yenemeyeceğinden o kadar emindi ki, benim karşımda kaç dakika ayakta kalırsın mantığıyla eğitimi sürdürüyordu. Sadece Rutkay ve Ahen için bu kural geçerli değildi. Çünkü Binbaşı ile dövüşüp berabere kalan sadece Rutkay ve Ahen olmuştu. Rutkay'ın kendisini mağlup edecek raddeye gelmesine şaşırmamıştı, bekliyordu. Binbaşıyı şaşırtan, Ahen'in Aron'dan Dünya'ya gelmeden önce Aron Özel Kuvvet Ordusunda görevli bir muhafız olmasıydı. İlk hafta yaptığı denemelerden sonra ikisinden de gruplara verilen eğitimde yakın dövüş konusunda yardımcı olmasını istemişti. Böylelikle 1 haftada çok fazla yol kat etmişlerdi. Binbaşı gözlerine ulaşmayan bir gülüş ile Tyler'ın karşısına geçti. Omzuna babacan bir tavırla elini yaslayıp Tyler'ın bükük duran vücudunu dikleştirdi.

"Dik dur ve vücudunu gevşet. Bu şekilde durursan, tek yumrukta yere serilirsin. " dedi Tyler'ı rahatlatmak adına. Karşısında ufak tefek duran, kedi yavrusu bakışlı genç adama karşı aniden bir hareket yaparak 1 haftalık çalışmanın meyvelerini mahvetmek istemiyordu. Herkesin öğrenme tarzı ve kendini gösteriş şekli farklı olduğunu düşünüyordu.

Tyler, sözünü dinledi ve boynunu kütleterek esnedi. Savunma konumuna geçtiğinde Binbaşının yüzündeki merhametli ifade kayboldu. Tyler, saniyeler sonra yediği ilk darbe noktası çenesiydi. Vücudu yalpaladı ama çevik hareketle eğilerek ikinci darbeden kendini koruyabildi. Ayağını teğet geçen postallar ile kısa bir nefes almak adına zamanı olmuştu. Anlık gelen cesaretle Binbaşı Sabancı'ya vurmak adına hamle yaptığında, ona doğru uzanan kolu bükerek kas kütlesi kemikten ibaret olan çocuğu yere yapıştırdı.

"Kural 1, asla rakibini izlemeden hamlelerini gelişi güzel sallama."

Tyler'ı ensesinden tutup kaldırırken Tyler kimsenin beklemeyeceği bir harekette bulunarak Binbaşı Sabancı'ya kafa attı ve kolları arasından hızla sıyrılıp arkasına geçti. Sırtına zıplayarak boğazını kolları ile sıkıp boğmaya çalışırken Binbaşı, sanki sırtında kimse yok gibi önce arkasını döndü. Gözlerini etrafta gezdirdi. Tyler'ı arıyor gibiydi. Bakışları, boğazını saran kollara düştüğünde Tyler'ın sırtında olduğunu fark etmiş gibi Tyler'ı hiç zorlanmadan ensesinden tutup yere sırt üstü yapıştırdı.

"Vücut kütlen ile rakibinin kütlesini hesaplamalısın. Seni kolayca fırlatıp atacak birinin sırtına çıkmak yerine, insanın canını yakacak en can alıcı noktaya vur. Vur ki, gafil avla."

Tyler acıdan kısılan gözlerini onları izleyen kalabalığa çevirdi. Onu izleyen yüzler arasında rastladığı koyu kahvelerin kaşları çatılmış, öfkeli bakıyordu. Kaya'nın ona bakarken ne denli işe yaramaz olduğunu düşündüğüne emindi. Ayağa sendelesede kalktı ve dudaklarına yabancı bir hırıltıyla Binbaşının üzerine doğru koştu. Aceleci tavrını Sabancı bekliyor gibi eğilip yumruğunu kan ter içinde kalmış surata geçirdi. Tyler'ın başı geriye doğru savruldu ama pes etmedi.

MOR ÇİZGİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin