Kavga

331 112 17
                                    

20 Kasım 2008

Her sabah olduğu gibi Mira'yı bekliyordum .Okula hep son dakika yetişirdik malum Miray dünden bile hazırlanamazdı . Köşe başındaki duran Akasya ağacı her zaman beni derinliklere götürürdü. Sanki oraya salıncak kursam bulutlara değecek gibi hissederdim . İçimde ne var ne yoksa kuşlar gibi uçar giderdi . Tüm derdimi sıkıntımı bulutlara atsam rahatlayacak kadar huzurlu içimdeki sessizliğimin yankısını duymayacak kadar özgür olmak isterdim her o ağaca baktığımda ...

''Asmin hey kızım duyuyor musun beni ?'' diye elini kolunu sallıyordu 

'' Ha evet hoşgeldin bekliyordum seni gidelim hadi ''dedim saçlarımı düzelterek.

'' Yine bizimki Leyla olmuş anlaşılan bide Mecnun ' u bulsak ..'' diye imada bulundu Miray. Kimi dediğini anlamış oldum da çaktırmadan kapatalım konuyu.

'' Bu işlerle uğraşmam bilirsin boşver beni klasik depresyon hallerim'' diye geçiştirdim . İnanmadı tabi ama bu bir süre idare ederdi . Okula az bir mesafe kala yolumuza devam ettik. '' Asmin dün neler oldu bilsen Dorukla beraberdik evden aldı beni hatta sizin oradan geçtik seni camda gördüm o kadar el salladık görmedin bizi . Neye dalmıştın sahi o kadar ? dedi ama okulun önündeki kalabalığı görünce lafım yarıda kesildi . Zil çalmasına yakın bu ne kalabalıktı çözemedim .'' Vay kavga var kızım kalabalığa baksana '' diye heyecanla çekiştirdi beni Miray. Kalabalığa yaklaştıkça Yankı diye yükselen sesler kulağımı delip geçiyor beynimde dalgalanıp içime batıyordu sanki .Yaklaştıkça Yankı yı götüren bir grup bide yerde yatan bir çocuk  vardı çocuğu tam göremeden hocalar geldi . Yığınla gelen öğrencilerden önümü bile göremeden Mirayla yukarıya çıkmaya çalıştık . Yankı yine başını belaya sokacak diye etrafta onu arayıp korkmaya başlamıştım.Her kafadan bir ses çıkıyordu sınıfta , yanımda Miray bile susmuyordu .  Kimisi kız kavgası diyordu diğerlerini duymak  bile istemedim kız lafının geçmesi yeterli olmuştu içimi yemesine . Mirayı kolundan çekip : '' Miray burada uyduracağına git ne olmuş öğren Doruktan '' diyerek çıkıştım. '' Amaan birileri bizim serseri  çocuğumuzu mu merak etmiş , boşversene yine başını belaya sokmak için uğraşmış işte ne zamandır müdürün odasına uğramıyordu '' diyerek kahkaha attı. Sinirlendim Yankı öyle değildi biliyordum o karanlığının içindeki aydınlığı ben görebiliyordum hatta o ışık öyle bir kör ediyordu ki beni başka hiçbir şey göremiyordum. '' Ne halin varsa gör Miray '' diye sinirli bir şekilde oturdum sırama.'' Yahu neye sinirlendin bu kadar öyle değil mi kızım işte belalı tipin teki her gün kavga dövüş anlamıyor muyum sanıyorsun ? Ne buldun bu çocukta söylesene ? İçine bir girsen senide belaya sokar bu çocuk '' söylediği hiçbir şeyi duymak istemiyordum . Hayır asla doğru değildi dedikleri kabul etmiyorum hem kabul etsem kendimden vazgeçmiş olurum . İnsan hiç kendinden vazgeçer mi ? Nefesinden canından vazgeçer mi insan ? O kafamdan atamadığım Yankımdı , yangınımdı , yıkılışımdı .Bir umut vardı içimde o zaman da yaşamımdı işte . O umut her zaman yaşatıyordu beni .'' Miray Yankı  kavgacı biliyorum ama  çözemediğim uğraştıkça düğüm olan bir şeyler var inan buna o içindeki çocuğu gözlerinden bile görebiliyorum ben '' dedim kendimi bir anda bırakarak. '' Ya Asmin yapma böyle ne zaman ne ara tanıdın ki onu konuşmuşluğun bile yok tanımıyorsun kızım işte görüyorsun sadece nasıl emin olabilirsin bu kadar anlamıyorum seni ''dedi elini dizlerine vurarak . dedikleri üzerine başımdan koca koca kazanlar döküldü tüm dağlar taşlar başıma yıkıldı gök yarıldı içine aldı sanki beni . Zihnimde tekrarlanan tek sey onu tanımıyorsun onu tanımıyorsun... Nasıl tanımam kafayı yiyecektim . Kendimden bile çok tanıyordum onu . '' Tanıyorum işte Miray gelme üstüme bakışlarından gözlerinden tanıyorum '' diyerek Mirayın o acıyarak bakmasıyla söylenmeye başlaması bir oldu : '' Oh ne güzel sen kaptır kendini daha dur neler gelecek bu çocuktan başına !'' dedi. Daha fazla konuşmama gerek kalmadan ortalık biraz düzelince hocalar sınıfa ders anlatmaya başladılar . Tüm günüm derse odaklanmaya çalışıp teneffüste Yankıyı sürekli arayarak geçti. Son ders zili çaldı bahçede her zaman oturduğu yerde yine yoktu. Mirayla beraber yürümeye başladık . Neyse ki Mirayla bir daha o konu açılmadı . Derslerden başladık konuşmaya .  İki üç adım attık derken bir anda arkamdan dokunan soğuk bir el omzuma değmişti . Ne olduğunu anlamak için arkamı döndüm korkmuş bir şekilde. Yankı olma ihtimaliyle desek daha doğru olurdu .  Neyse geçen gün bana çarpan çocuktu bu.  Yüzünde de bir kaç yerinde yara bantları vardı . Olayı anlamaya çalışırken birden konuşmaya başladı : '' Geçen gün sana çarpıp ittiğim için özür dilerim '' diyip lafını bitirir bitirmez telaşlı bir şekilde arkasını dönüp gitti . Arkasından bağırdım koştum köşe başına kadar.. sonra o aradan Yankı yı gördüm . Beni görünce devam etti yürümesine. Neydi şimdi bu ? O çocuğun hali niye öyleydi neden özür diledi? Kafamda bin bir soruyla arkamdan sadece Miray ' ın sesini duyabiliyordum . Arkama bile bakmadan ' Yankı !' diye bağırdım . Durmadı devam ettim bağırmaya : '' Yankı biraz durur musun lütfen neden kaçıyorsun '' dedim ağlamaklı ses tonuyla . Öyle diyince durdu . Önünü bana döndü . Ne var gibi bakıyordu . Cesaretimi toplayıp : '' O çocuğu sen dövdün değil mi ? ''  dedim . Gülerek '' Evet genel olarak adam döverim bunu bu kadar merak ettiğin için mi koştun ? ''  dedi . '' Gelip benden özür diledi sen mi söyledin merak ediyorum ? '' deyiverdim çünkü öyleydi biliyorum başka açıklaması olamazdı . '' Sen fazla kaptırmışsın kendini bu kahramanlık olaylarına herhalde kimseye kahramanlık yapmadım aklı başına gelmiş özür dilemiş işte benimle alakası yok '' dedi biraz sert bir şekilde . Sonra döndü yoluna devam etti. Arkasında bırakarak hiçbir soruma cevap vermeden çekti gitti . Sevdiğim adam dönüp gidiyordu buna mı üzülseydim yoksa bu kadar yakından konuşmamıza mı sevinmeliydim ? Biliyordum o üzerinde yürüdüğün yollar bir gün bana çıkacaktı biliyordum bu bir işaretti .İnanıyordum o gitse bile ben yine onu burada bekliyor olacaktım . Yolum ona çıkacaksa seneler boyunca kıpırdamadan onu öylece beklerdim. Kendime ancak Mirayın sesiyle geldim . '' Asmin ne oldu arkandan koşmaktan ciğerim soldu '' dedi derin derin nefes alıp saçlarını önüne alırken . '' Bu kağıt senden düştü koşarken  al bak belki önemli bir şeydir '' dedi elindeki beyaz katlanmış kağıdı bana vererek. Bu kağıt ne olabilirdi şimdi ? Benden mi düşmüştü ?

İçimin YankısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin