15.06.2009 gecesi olanlar ve 1 hafta sonrası
Tıkırtılar bana doğru geliyordu . Ne yapacağımı bilemedim . Babam kesin odaya girecekti ve beni yakalayacaktı o zaman kıyamet kopardı işte . Saklanmam gereken yer aradım ama resmen uyuşmuştu bedenim . Ellerim kağıtların üzerinde git gel yapıyordu , gözüm ise kapıda. Babam tam kapıya yaklaşmıştı ki bir ses duydum . Kıpırdayamadığım için kapıya doğru yaklaşmadan dışarıya kulak kesildim . Bir anda odaya doğru gelen ses kesilmiş onun yerine telefon sesi duyuyordum . Bu babamın telefonuydu . Tam kapının orada telefonu açtı . Hararetli bir şekilde birileriyle konuştu . Sadece sonunda geliyorum hemen lafını duydum . Babam odaya son anda girmemişti . Derin bir nefes aldım , kendime geldim . Hemen kapıya doğru yanaşıp aradan baktım kimse yoktu . Dikkatli bir şekilde çıktım odadan . Daha fazla adrenalin yaşamaya niyetim yoktu . Emin olmak için merdivenlerden aşağıya indim . Salonun beyaz penceresinden dışarıya baktığımda babam arabasını çoktan çalıştırmış gitmişti . Daha çok rahatlamıştım annemin yanına gittim . Gidip bu beyaz kağıtların ne demek olduğunu sormak istedim . Odasına baktığım zaman yatağında uyuyordu . Uyandırmaya kıyamadım zaten hiçte zamanı değildi . Yorgundum odama geçmek istedim . Babamın bir daha ne zaman geleceği belli olmazdı . O yüzden vazgeçip yatağıma attım kendimi . O kadar yorgun o kadar mutsuzdum ki . Zaten çok yoğun ve üzücü bir gece geçirmiştim . Yankı'nın o gözleri , saçları , teninin sıcaklığı , konuşurken vazgeç derken bile sesinin tonu , derin derin nefes alışı , bakışı ,duruşu , gidişi ... Hepsi saniye saniye aklımda . Gözlerimin önünde tekrarlanırken bu sahneler unutmak istemiyordum hatta gözlerimi kapatıp uykuya dalmak bile istemiyordum . Çünkü uyusam da bir şey geçmeyecekti . Uyuyunca hiçbir şey geçmezdi , zaman geçerdi ,saat ilerlerdi ama acılar geçmezdi . Uyuyup uyanınca vazgeçtiğin yerden değil kaldığın yerden devam edersin . Geceleri daha fazla dertlenir insan sanki tüm dünya birleşip geceleri ağlıyormuş gibi . Sonra uyuyunca her şey güzel olacak yalanı da vardır . Halbuki gecenin bitişi sabahın doğuşudur . Sabahın doğuşu gecenin ölümüdür . Elbette bir şey bitecek hayat yeniden devam edecektir . Önemli olan içimin beni bitirmemesi gerekli . Önemli olan gecenin ölümününe mi üzülmeli yoksa sabahın doğmasından mı mutlu olması gerekirdi insan ? İşte bunun tüm cevabı geceleri başını yastığa koyduğunda düşündüğün ve sabah uyandığın da o düşündüklerinle yataktan kalkıp kalmamaktı asıl mesele. Yine derin düşüncelere dalmıştım başımı yastığa koyup sırt üstü uzanırken . Yavaş yavaş göz kapaklarım kapanıyordu . Daha fazla dayanamadım gözlerim yarı açık yarı kapalı şekilde uykuya daldım . İçimin karanlığına , gecenin dinlendirmesine , ağlatmasına rağmen yeni bir güne yeni bir sabaha ama aynı şeylere şimdiden günaydın .
1 Hafta Sonra ...
Sabah biraz geç kalkmıştım . Canım pek kahvaltı etmek istemedi . Ekmek arası bir şeyler hazırlayıp terasta oturmak istedim . Sanırım evde beni dinlendiren tek yer bu ağaçlar içinde olan terastı . Renkli bir salıncak vardı terasın köşesinde . Orada oturup sallanınca kendimi ağaçların içinde hissederdim . Elimdekileri yedikten sonra biraz uzandım salıncakta . Geçen günlerimi düşündüm değişen bir şey olmamıştı .Son bir haftadır her şey sıradan gidiyordu . Aradan biraz zaman geçince telefonum çaldı . Açmak için uzandığım yerden doğruldum . Telefona şöyle bir beş saniye bakakaldım . Doğrusunu söylemek gerekirse arayan kişiye şaşırmıştım . Ama fazla oyalanmadan açtım telefonu .
'' Efendim Miray ''
'' Ne yapıyorsun ? '' dedi sesi biraz soğuk gibiydi . Gerçi görüşmediğimiz günlerde hep böyleydi . Baya bir süredir arayamıyordu beni . Nedenini bilmiyorum ama bana karşı soğukluğunu çözemiyordum .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçimin Yankısı
Ficção AdolescenteKeşke diyorum sevseydin beni O zaman her şey hazır bizi beklerdi Sen gelmeyince yaşayamadıklarım da geleceğimi alıp gitti Tıpkı keşkelerim gibi . Yıllardır aşkını itiraf edemeyen Asmin'in adaletine mahkum kalan Yankı . Yolları yıllar sonra mahkemede...