BİR ARADA

74 4 0
                                    

Okul başlayalı 1 hafta olmuştu ve ben sömestredan sonra tekrar okul temposunu yakalayabilmiştim fakat ne yazıktır ki uykum için bu söz konusu bile olamaz. Tamam dersler anlamında bir alışma söz konusu oldu ama uyanmak bu sanki boğazına bıçak dayatılmış ve seni hayatının en önemli şeyi için tehdit yemek zorunda bırakmış ve bu çaresizlikte de etrafa yardım eden bir Allahın kulu yok mu bakışı atmaktır. Sabahın ilk saatlerinde blok derse girdiğimde de hayatı sorgulayan bakışlarda en az uyanmada zorlandığım zaman attığım bakışlar kadar çaresizliğin bir vücutta toplaşıp şu kızı rahatsız edelim demesi gibi bir şey. Blok dersten sonra Meyra ile kantine gidip birer kahve aldık ve bu arada da koyu bir sohbet oluştu kısa sürede. Meyra bana hafta sonunda planladığı şeylerden bahsederken yüzü bir anda benim arkamda sabit kalınca neye bu kadar baktığını merak edip bende arkamı döndüm ve yine o kahverengilerle karşılaştım. Yüzümü tekrar Meyraya döndürünce ona noldu bakışı attım o da bana doğru yaklaşıp şu mavi gözlü çocuğu gördün mü diye bana sorunca kafamı olumsuz olduğunu belirtmek için sağa sola salladım. Sonra biraz daha yanaşıp:

-O mavi gözlü çocuk var ya.. he işte o çocuk sence de çok yakışıklı değil mi? diyerek sırıtmaya başladı

-Off Meyra ya cidden bende baya dikkatli ve ciddi yüzüne aldanıp meraklanmıştım. Öyle bir bakışın vardı ki bir an devlet sırrı vereceksin diye çok korktum.

-Saçmalama kızım senin o yüz ifadeni görünce öyle dedim bende zaten

-Çok gıcıksın ama hem meraklandır far görmüş tavşan gibi bir yüz ifadesine bulanayım sonra da zeytin yağı gibi üste çıkıp ciddi olmadığını söyle. Deyince bir kıkırdama sesi geldi benim canım arkadaşımdan

- Tamam birazcık haklısın canım ama ne yapayım çok tatlı oldun o halinle. Aslında çocuğun hakkınıda yeme cidden yakışıklı. Ben sadece sana bizim sınıftan Gülşah bu çocuğun baya hastasıda onu söylüyecektim. Gerçi onu görünce öyle olmaması için hiçbir sebebinin olmadığını anladım bende.

Meyra bunu derdemez benden kısık bir tonda kahkaha sesi yankılandı

-Alemsin valla. Yalnız dediğin gibi yakışıklı bir çocuk zaten de senin bunu böyle dillendirmen çok tatlıydı kuzum

Böyle deyince Meyrada sırıtmasını daha da genişletti. Sonra da bana Gülşah ve onun platonik aşkını anlattı. Bu sırada anlattıklarına gülerken kafamı sol tarafıma döndürdüğümde mavi gözlü çocuğun yanında gördüğüm yine o kahverengilerdi.Daha doğrusu yeni kiracım Seymendi. Sadece benim onu gördüğümü sanmamla da kalmadı bana baktığını da aynı zaman diliminde fark ettim. Gülümsemem yüzümde donarken bakışlarım hala onun üzerindeydi. Orada fazla oyalandığımı anladığımda selam verme amaçlı kafamı hafif salladım ve tebessüm ettim. O da bunun üzerine o her zaman ki sırıtmasından yapınca kafamı çevirme zamanımın geldiğini anladım. Bu arada da Meyra hala bana bir şeyler anlatmak ile meşguldü. Ona yüzümü tamamen dönünce anlattıklarının son kısımlarını anlamamış olarak dinlemeye çalıştım. Kantinde en az yarım saat oturmamızdan sonra kalktık diğer blok derse girmek için. Meyra ile şimdiki dersimiz ortak olmadığından dolayı onunla vedalaştık. Büyük ihtimalle yarın okulda görürdüm onu bir daha. Şimdiki blok dersim vergi hukukuydu ve bu dersin hocası baya zorluyordu sınıfı. O yüzdende bütünlemelerde sık sık bu dersin sınavına giren öğrencileri bir arada görmemiz normaldi. Amfiye girer girmez yer bakmaya başladım daha dersin başlamasına 15 dakika olmasına rağmen içerisi epey kalabalıktı. O yüzden bende arka sıralara yakın bir yerde oturmaya karar verdim. Oturur oturmaz telefonumu elime aldım ve gelen bildirimlerimi kontrol ettim. Kısa bir bildirim sesi geldiğinde telefonumu kontrol ettim fakat benimkinde gelmemişti o ses. Sonra sağıma baktım kaşları yukarı kalkmış ve tebessüm eden bir kiracımla karşılaştım.

HIRÇIN EV SAHİBİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin