İnsanın benliğinde istemeden oluşan yaralar vardır. Küçüklüğünde yaşadığı bir kayıp olabilir bu yada gelecek için yetiştirilirken dayatılan katı kural evreleri buna benzer bir çok şey bu kalp kırıklıklarına sebep olur. Benimse içimde bir yerlerde eksik bir yapboz parçam var hiçbir zaman yapbozun tamamını bir araya getiremeyecek hiçbir zaman beni tam hissettiremeyecek olan. Bazen tam umut etmek istediğimde bunun boşa kürek çekmek olacağını aklıma düşürüyorum ve sonra kendimi pes etmiş bir şekilde soğuk ve karanlık odamın yatağında uzanmış ve tavana boş bakışlar atarken buluyorum. Sanırım kendimi sürekli dış dünyaya kapalı tutma sebebimde bu tam bir şeylere sıkı sıkı tutunup ona güvendiğim zaman elinde olmayan nedenlerden dolayı bağlandığım kişi benim dünyamdan çıkmış gitmiş oluyor. Çoğu zaman insanlardan kaçma sebebim bir yerde buyken diğer sebebi ise dış dünyanın sahteliğinin bana güven vermemesi içimde bir yerde bana ait olan ara ara ortaya çıkarmayı uygun gördüğüm kişiliğime çok zıt olması. Aslı yalan olan dostane gülümsemelerin benim için bir anlam ifade edememesi durduğum ortamda bana fazlaca rahatsızlık veriyor o yüzden ne kadar çoğu kişiyi de genellemiş olsam bile onların dünyalarını yaşamalarına karışmayıp kendi dünyamda gayet sakin ve kafa dinginliği ile hayatımı idame ettiriyorum. Bu benim varlığımdan beri oluşan genel düşünce tarzım fakat bugün birkaç şeyi fark ettim de bazen istemeden bazı insanlar bu tarz düşüncelerinizi sekteye uğratabiliyorlar bu yüzden bende bir karar aldım her şeyi akışına bırakmayı ve bu kendi hayatımda da olsa fazlaca içinde bulunan müdahaleleri bir süre daha aza indirmek gerektiğine kanaat getirdim. Bu düşüncelerimi kendime hatırlatarak kafamın bir köşesine sabitlerken bir yandan da okula geç kalmamak için hazırlanmaya başladım. Üstümü hızlıca değiştirip pijamalardan kurtulunca sıra botlarımı giymeye gelmişti. Evden dışarı çıktığımda dün farkına varmaya başladığım bugün aklımda belirginleşen düşünceleri uygulamaya adım adım ilerliyordum. Okula geldiğimde Meyra'yı kantinde görünce birbirimizle sarmaşıp sınıfa doğru yürümeye başladık. Genel matematik dersine girdik sabah sabah pek hoş karşılayamasakta bu durumu ders programına uygun davranmaya devam ettik tabiki.
-Armina neredeyse 60 dakikadır dersteyiz ara vermeyi düşünmüyor mu sarışın kendini Gauss sanan bayan? Diyerek sıkıldığını belirten Meyra bunu baya belli etmiş ve dahası kelimelerle de bunu ifade etmişti pekala.
-Meyracım elimizden gelen bir şey olsa bende oturup ruhumu teslim etmeyi bekler miyim bu şekilde sence? Ne yapalım yani ilkokuldaki gibi hocam Meyra bahçede düşüp dizini yaraladı diye yalan mı uyduracağım. Bu yöntemi istiyorsan dene ve sonuçlarını birlikte görelim ne dersin?
-Ha Ha çok komik . Bizde öyle bir şey olamayacağını biliyoruz herhalde sadece artık ara vermesi gerektiğini sende düşünmüyor musun diye sordum sadece sana.
-Şaka yaptığımı biliyorsun birazdan bitirir zaten dersi. Eğer biraz daha işlemeye devam ederse dersi birinin katil olmasına engel olamayacağız sanırım kadında bunun farkında yüz ifadelerimizi görürken
-Haklısın Armi az biraz daha sabredelim madem zaten bundan sonra benim dersim yok direk eve gideceğim ve bıraktığım güzellik uykuma devam edeceğim. Seni bilemem dersin varsa tabi.. derken bile bile benimle dalga geçiyordu resmen cadı arkadaşım
-Aşk olsun Meyra ne bu nispet eder gibi benim borçlar hukuku dersim olabilir bunu bu şekilde yüzüme vurmasaydın iyiydi.
-Alınma kuzucum yarın yine görüşürüz okulda biliyorum bensiz yapamıyorsun ama bana da hak ver sunum yetiştirmek için uykusuz kaldım o yüzden erken gitmem gerek eve
-Biliyorum canım yarın görüşürüz o zaman sana iyi uykular. Dediğimde ders bitmişti zaten Meyra eşyalarını toplayıp apar topar eve gidince bende yalnız kaldım haliyle diğer dersimin başlamasına daha çok zaman olduğunu anlayınca okulumuzun kafeteryasına indim ve kendime bol köpüklü bir Türk kahvesi aldım. Kahvemi içerken de bir yandan kulaklığım takılı slow bir parça dinliyordum. O ara çevreme göz atarken Yeni Kiracım Seymen'i gördüm. Sadece görmekle de kalmadım bana doğru adımlarını atarken bir yandan da gülümsüyordu bana. Yanıma geldiğinde yanıma oturmak için izin istedi bende haliyle kırmayıp kibarca oturmasını söyledim ve onun masama oturmasını beklerken kulaklığımı çantama katıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HIRÇIN EV SAHİBİM
Ficțiune adolescențiEn değerlisini kaybetmiş bir genç kızın öğrenilmiş çaresizliği ruhundaki en derin boşluklardan biridir. Derin boşluk ve yaralar ile dolu bir yaşamın ortasına ne kadar daha dert aşılanabilir ki? ****************************************** "Armina. Imm...