Sert Mafya

Baba Azarı

Medyada Denizin ve Kumsalın yaptırdığı dövme.

Birden dönme dolabın çalışmasıyla kendime geldim fakat Deniz hala bana yavaş yavaş yaklaşıyordu. Ellerimi yavaşça kaslı göğsüne koyarak ittim. O da kendine gelince kendini çekti. Dönme dolap aşşağıya gelince ilk önce Deniz indi. Elini bana uzatarak
"Buyrun madam." diyerek gülümsedi. Ben de yavaşça bakarak elini tuttum ve indim.
"Teşekkürler bayım."
Beraber gülüşerek çarpışan arabaların oraya gittik jetonları görevliye vererek bindik. Arabayı yavaşça sürerek birilerine çarpmaya çalışıyordum. Birden arkadan darbe geldi öne savrularak başımı direksiyona çarptım. Arkama baktığımda arizona kertenkelesine benzeyen bir çocuk bana sırıtarak bakıyordu. Deniz birden arabadan atlayarak yanıma geldi.
"Kumsal iyi misin?" kafamı olumlu anlamda salladım. Denuz arkaya dönerek bağırmaya başladı.
"Lan pezevenk! Dikkat etsene!"
"Sanane lan sana mı sorcam kötü çocuk!"
"Lan bana bak!" diyerek üzerine yürüyprdu. Hemen ben de arabadan inerek Denizin yanına gittim. Kolundan tutarak kendime çevirdim. Boğazındakı,anlındaki ve çenesindeki damarlar sinirlendiğinin belirtisiydi.
"Sakin ol lütfen." başını tamam anlamında sallayarak telefonuyla birine mesaj attı iki takım elbiseli adam gelerek adamı kaldırdı ve götürdü. Biz de çarpışan arabadan indik.
"Eee neye binelim Kumsal hanım?"
"Son olarak korku tüneline ve hız tirenine binelim ondan sonra benim karnım acıktı bişeyler yeriz." Diyerek suratına vaktım. Kafasını olumlu anlamda salladı. Tam korku tünelinin oraya gidiyorduk ki gözüme dövme yaptıran bir adam takıldı. Yavaşça o tarafa doğru gittim. Deniz de peşimden gelmişti. Adam dövmesini yaptırdıktan sonra ben de koltuğa oturdum.
"Ben de dövme yaptırcaktım."
"Tabiki nasıl olsun?"
"Böyle bileğimde One Love yazsın ve altında kalpten kilit olsun." adam dediğimi anlamış olmalı ki yapmaya başladı. Çok acıyordu gözlerim dolmuştu. Hemen Deniz yanıma gelerek elimi tuttu ve elime yavaş yavaş öpücükler konduruyordu. Bu sanki acımı biraz hafifletmişti. Adam işini bitirdiğinde koltuktan kalktım. Çok güzel olmuştu. Ama yeni yaptırdığım için etrafı kızarıktı. Deniz de koltuğa oturdu ve adama yaptıracağı dövmeyi anlatmaya başladı. Ben ise hayaller kuruyodum. İleride eşime de dövme yaptıracaktım. Onda ise anahtar olacak ve One Heart yazacaktı. Denizin bana yaptığı gibi bende onun yanına gittim ve elini tuttum. Bana bakarak gülümsedi. Ben de ona bakarak gülümsedim. Ama nasıl? Deniz benim yaptırdığım dövmenin eşini yaptırmıştı. Ben ona şaşkınca bakarken o bana gülümseyerek bakıyordu. O da işini bitirince beraber korku tüneline ilerledik. Bindik çok korkunçtu önüme birden munya çıkınca tırnaklarımı Denizin koluna geçirdim ve başımı göğsüne yasladım.
"Şttt korkma."diyerek o da bana sarıldı. Sonunda korku tünelinden indik. Biraz ilerledik. Karşımıza pamuk şekerci çıktı. Denize bakarak
"Deniz bana pamuk şeker alır mısın?" kafasını olumlu anlamda sallayarak elinde bir adet pamuk şekerle geldi hemen açarak yemeye başladım. Elime bir tutam alarak Denize uzattım.
"Yer misin?" kafasını olumlu anlamda sallayarak baş parmağını dudağımın kenarına getirerek sildi ve ağzına götürdü. Utançla başımı eğdim. Pamuk şekerin çöpünü çöpe atarak hız treninin oraya gittik. Ona da bindik ve indik. Kafeye doğru ilerlerken bir oyun gördüm oyun da bardak gibi şeyler dizilmişti. Tek atışta vuran kocaman bir peluş panda kazanıyordu. Panda çok ama çok tatlıydı. Deniz elimden tutarak oyun alanına getirdi. Görevliden bir tane top alarak bütün bardakları devirdi. Peluş pandayı alarak bana verdi. Gülümseyerek ve teşekkür ederek pandayı aldım ve Kafeye yürümeye başladık. Kafeye giderek Katerina nın yanına oturduk. Asık suratıyla ilk baş elimdeki pandaya baktı ve dövmelere gözü kaydı. Sinirle bana baktı. Ben ise ona gülümseyerek baktım. Masaya oturduk. Garson gelerek istediklerimizi aldı. Yiyeceklerimizi yiyerek eve doğru yola koyulduk. Eve geldiğimizde kapıyı babam açtı. Çok ainirli gözüküyordu.
"Saat kaç sizin haberiniz var mı!"
Eyvah! Çok sıkı bir baba azarı beni bekliyordu.