Sert bir mafya.
Masum ve onun kadar sinirli bir kız.
Babasının ölümünden sonra ona sahip çıkıp ona aşık olacak bir mafya.
Sert bir aşk.
Bakalım bu aşk ikisini de nereye sürükleyecek.
İnstagram=esra_dnzdumlupinar
Snapchat=esradumlupinar1
Medyada Kumsal. Merhaba! Ben Kumsal. 19 yaşındayım. Kumral ve uzun saçlarım var. Şu an ise odamda valizimi kapatmaya çalışıyorum. Veeee sonunda başardım. Evet şimdi konumuza dönelim. Annem,üvey babam ve ben malesef ki İzmir'den taşınmak zorundayız. Üvey babamın işi dolayısıyla İstanbul'a gidiyoruz. İzmirden doğup büyüdüğüm şehirden ayrılmak benim için zor. Fakat beni buraya bağlayacak hiç bir şey yok. Öz babam İstanbulda yaşıyor. Hiç değilse İstanbul'a gidince onu görebilirim. Bu düşüncelerimden annemin sesi ile ayrıldım. "Kumsal! Kızım daha hazırlanmadın mı?" "Geliyorum anne." diyerek siyah adidas kepimi kafama ters geçirerek aynaya baktım. Siyah salaş buluzum,kot pantolonum,siyah vanslarım,siyah saatim ve siyah kepim ile idare ederdim. Valizimi odamdan sürükleyerek çıkardım. Merdivenlerden de indirerek dışarı çıktım. Ben dışarıya çıkınca annem anahtar ile kapıyı kitledi. Evimize son kez bakarak bahçe kapısından çıktım. Evin önündeki taksiye valizimi sürüklemeye çalıştım ama sadece çalıştım. Üvey babam gelerek elimdeki valizi aldı ve taksinin bagajında koydu. Ben de annemin yanındaki koltuğa oturdum. Annem ve babam 3 sene önce ayrılmışlardı. Sebebini bana söylememişlerdi. Taksinin durmasıyla havaalanına geldiğimizi anladım. Taksiden indim ve valizi üvey babamın elinden aldım. Pasaportumuzu vs. eşyalarımızı kontrol ettirerek uçağa bindik. Üvey babam ile annem yan yana oturdu. Ben de koltuğa oturdum ve başımı cama yasladım. Bir müddet sonra yanımda kıpırdanma oldu. Kafamı çevirip baktığımda mavi gözlü açık kahve saçlı taş bir çocuk yanıma oturdu ve tebessüm etti. Ben de ona bakarak tebessüm ettim. Telefonumu ve kulaklığımı cebimden çıkartarak uçak moduna aldım ve müzik dinlemeye başladım. Kulaklığımın biri kulağımdan çekilince gözlerimi açtım. Yanımdaki çocuk "Ben de dinleyebilir miyim?" diyerek masumca sırıttı. "Tabiiki." diyerek ben de ona gülümsedim. Müziği dinledikten sonra "Duman ha?" dedi ben de ona gülümsedim. "Sever misin?" onaylarcasına başını salladı. "Telefon numaranı versene belki konuşuruz." Gülümseyerek telefonumu ona uzattım. Telefon numarasını yazarak bana uzattı. Yakışıklı diyerek kaydettim ve onu çaldırdım. "Bu arada geç oldu ama ben Kumsal." diyerek elimi uzattım. "Tanıştığıma memnun oldum. Ben de Efe." diyerek elimi sıktı. Telefonuma dönerek oyun oynamaya başladım. Sonunda İstanbul'a gelebilmiştik. Efeyle sarılarak uçaktan annem ve üvey babamla indim. Bavuzlumuzu alarak bizi bekleyen taksiye bindik. Yarım saat sonra eve gelebilmiştik. Eve baktığımda ağzımı açmamak için kendimi çok zor tuttum. Bu ev İzmir deki evimizin iki katıydı resmen. Valizimi sürükledim ve annemin kapıyı açmasını bekledim. Annem kapıyı açınca içeri geçtim. "Balkonlu oda beniiiimmm!" diyerek yukarı kata çıktım ve balkonlu odaya baktım. Burası tam bana göre döşenmişti. Valizimdeki eşyaları dolaba yerleştirdim. Her şey beyaz ve kırmızı ağırlıklıydı. Telefonumu çıkartarak babamı aradım. İki çalıştan sonra açtı. "Efendim meleğim?" "Babacım biz İstanbul'a geldik." "Öyle mi? Meleğim ben sizin evinizin önüne şoför göndereceğim ona bin bana gel. Özledim seni." "Tamam babacım. Ben de seni çok özledim." "Görüşürüz meleğim." "Görüşürüz babacım." diyerek telefonu kapattım. Dolabımı açarak beyaz sıfır kollu badimı giyerek altına da nar çiçeği uzun yırtmaçlı eteğimi giydim. Badimi eteğimin içine vererek üstüne kahverengi ince kemeri taktım. Ayakkabı olarak da kahverengi dolgu topuk ayakkabımı giydim. Aynanın karşısına geçerek saçımı topuz yaptım ve gözlüğümü taktım. Dudağıma nar çiçeği rengindeki ruju sürerek telefon kılıflarıma baktım. Beyaz telefon kılıfımı takarak içine bir miktar para koyarak aşşağıya indim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Anne ben çıkıyorum." "Nereye Kumsal?" "Babamın yanına gidicem." "Kumsal!" "Efendim?" "O adamla görüşmeni istemiyorum." "Ne demek istemiyorum anne o adam dediğin benim babam!" "Kızım o adam tehlikeli." "Bana öğüt verme anne. O benim babam. Bana zarar verdi mi? Hayır. O zaman hiç bir kuvvet benim görüşmeme engel olamaz." "Kumsal kızı..." tam konuşuyorken zil çaldı. Giderek kapıyı açtım. Takım elbiseli bir adam karşımda duruyordu. "Kumsal Hanım babanız sizi bekliyor." tam evden çıkacakken annem kolumdan tutarak, "Hiç bir yere gitmiyorsun." "Anne kolumu bırakır mısın?" Takım elbiseli adam kolumdan tutarak arkasına çekti ve bana bakarak "Gidelim mi Kumsal Hanım?" "Evet. Gidelim." diyerek yürümeye başladım. Arkamdan annemin sesi duyuldu. "Eğer o arabaya binersen bir daha bu eve adımını atamazsın Kumsal." "Tamam o zaman. Yarın eşyalarımı almaya gelirim." diyerek arabaya bindim. Arabaya binince bir damla gözyaşı düştü gözümden. Öndeki adam peçete uzattı arkaya alarak teşekkür ettim. Adam geri önüne döndü. Telefonumdan bildirim sesi gelince ekrana baktım. Efeden gelmişti. Gönderen=Yakışıklı Naber ;-) Gönderilen=Yakışıklı Babama gidiyorum. Müsait olunca ben seni arasam olur mu? Gönderen=Yakışıklı Tamamdır.
