Kaçırılma

10.5K 333 6
                                    

Nihayet evimize gelmiştik. Kapıdaki korumlar kapıyı açtılar. Hemen Ediz ile kendimizi eve attık.
"Baba ben duşa gircem."
"Tamam kızım."
Odama girdim. Odadaki her eşya değişmişti. Yeni eşyalarım ise siyah ve beyazdı. Odada siyah ve beyazdan başka hiçbir renk yoktu.
Hemen kendimi duşa attım. Kafamı şeftalili şampuanım ile iki kez yıkadım.
Şeftalili duş jelini de alarak güzlece vücudumu da yıkadım. Barnozumu giyerek banyodan çıktım. Dolabımı açarak siyah iç çamaşır takımımı giyindim. Siyah dizlerimin bir karış üstünde sade ve sportif bir elbise giydim. Altına da beyaz şekilli spor ayakkabılarımı giyindim.
Aynanın karşısına geçtim ve saçlarımı kuruladım. Düzleştiriciyi fişe taktım. Isımasını beklerken takı kutumdan bir kolye aldım ve taktım (medyada) . Dudağıma da parlatıcı sürdüm. Rimel ile kirpiklerimi biraz kaldırdım. Düzleştiriciyi alarak saçlarımı düzleştirdim. Bir saç tutamı alarak tepeden küçük ve taptatlı bir topuz yaptım. Siyah deri sırttan asmalı çantamı alarak makyaj malzemelerimi içine attım. Telefon ve kulaklıklarımı da attım ve hemen babamın odasına girdim. Babam bana baktı.
"Babacımmmmm."
"Kızımmmmm."
"Ben alışverişe çıkcam da senin şu limitsiz kredi kartlarının birini bana versen." cebinden cüzdanını çıkardı ve bir kartı bana uzattı.
"Al bakalım. Şifresi 1718."
Gülümseyerek elinden kartı aldım ve odama geçtim. Güzelce bir şeftalili parfüm banyosu yaptım. Parfümümü de çantama attım. Ne olur ne olmaz diyerek bir toka aldım. Hemen aşşağıya mutfağa indim. Su şişelerinden birini alarak çantama attım ve evden çıktım. O korkunç şoförlerle gitmek istemediğim için bir taksi çevirdim ve alış veriş merkezinin ismini söyledim. Alışveriş merkezinin önüne gelince ücreti ödedim ve alışveriş merkezine girdim. Mağaza mağaza dolaştım. Bir mağazadan 10 tane poşet ile çıkıyordum. Renkli renkli şortlar. Tişörtler,gömlekler,ayakkabılar, çantalar derken yorulduğumu ve acıktığımı hissederek bir kafeye girdim. Anında garson yanıma geldi. Patates kızartması,köfte ve kutu kola isteyerek gönderdim. Siparişlerim gelince yemeye başladım. Doyduğumu hissettim ve hesabı ödeyerek kafeden çıktım. Poşet taşımaktan kollarım acımıştı.
Telefonum çalınca baktım. Arayan babamdı.
"Efendim babacım."
"Kumsal hemen eve gel kızım! Hemen çık o alışveriş merkezinden!"
"Baba nol-" cümlemi tamamlayamamın sebevi gözümün kararması ve burnuma değişik bir kokunun gelmesiydi. Telefonu ve poşetleri elimden düşürerek kendimi boşluğa ve karanlığa teslim etmem bir oldu.
***
Gözümü baş ağrısı ve gelen sesler ile araladım. Karşımda iri yapılı ve hafif yakışıklı Deniz yaşlarında bir erkek vardı. Gözlerimi iyice açınca bir yatakta ellerimin ve ayaklarımın bağlı olduğunu gördüm. Erkek bana döndü.
"Ooo demek uyuyan güzelimiz de uyanmış." sesi alaycıl çıkmıştı.
"Sen kimsin? Beni neden kaçırdınız!"
"Ben Demir Soykan! Seni baban yüzünden ve o sevgilin yüzünden kaçırdım güzel kız ve ayrıca bir daha bana bağırma!"
"Sen kimsin be! Babam seni bulunca gebertecek!"
"Boş tehditlrr." diyerek arkasını döndü. Demir! Demir! Demir! Bu isim bana bir yerden tanıdık geliyordu. Buldum. Bu adam bizim eve saldırı yaptıran adamdı. Gözümden yaşlar süzülüyordu. Ya beni babam bulamasaydı. Adam bana döndü ve yürüdü. Elini yanağıma koyarak okşamaya başladı.
"Çek elini yüzümden pislik!"
"Tam da Denizin sevdiği gibi. Hırçın,sexy ve güzel. Deniz seni bulduğu için şanslı. Acaba yatakta nasılsın."
Bu nasıl pislik bir adamdı. Demek Deniz ile beni sevgili biliyordu. Ben de öyle devam ettirirdim.
"Sananr pis sapık! Deniz seni bulunca işgence ederek öldürecek! Seni adi pislik!"
"Beni bulabilirse neden olmasın bebeğim. Seni yatakda denemek istiyorum."
"Aklından bile geçirme çünkü öyle bişey asla olmayacak." birşeyler mırıldanarak yanıma gelmeye başladı. Yatağın kenarına oturarak ellerini bacağımda gezdirmeye başladı. Hemen debelenmeye başladım.
"Bırak beni pislik!"
Aniden üzerime çıktı ve boynumu öpmeye başladı. Bağırmaya başladım ve debeleniyordum. Debelendiğim için karnıma bir tekme savurdu. Nefes almam zorlaşmıştı. Karnım çok fena ağrıyordu baktığımda kanadığını gördüm ve daha şiddetli ağlamaya başladım. ama üstümden kalkmıyordu. Ağlamaya başlamıştım.
"Lütfen kalk üstümden!"
"Ştt bebeğim!" diyerek üzerimdeki elbiseyi çıkartmaya çalışıyordu. O denedikçe debelenmeye devam ediyordum. Elbise birden yırtıldı. Üstüme ağırlığını daha çok vermeye başladı. Bağırmaktan ve ağlamaktan sesim kısılmıştım. Birden evde ses yankılandı.
"Çık dışarı Demir!! Azrailin geldi!!" gelen kişi Denizdi. Demir hemen üzerimden kalktı ellerimi ve bacaklarımı çözdü. Belinden silahını çıkararak başıma dayadı.
"Hemen ayağa kalk sürtük!!" dediğini yaptım ve ayağa kalktım. Karnım çok fena ağrıyordu. Yürüdükçe canım daha fazla acıyordu. Kolu ile boğazımı kavradı ve yürütmeye başladı. Odadan çıkmadan önce aynadan kendime baktım. Makyajım akmış ve elbisem yırtılmış. İç çamaşırım görünüyordu. Karnım kandan görünmez hale gelmişti.  Ağlayarak arkamda Demir ile merdivenlerden iniyorduk. Deniz,babam,Efe ve Ferhat Abi bizi gördü ve bize döndüler. Deniz beni baştan aşağıya süzdü.
"Demir kızı bırak yoksa ecdadına kadar sikerim seni!"
"Hadi ya çok korktum! Bu güzel parçanın ölmesini istemeyiz değil mi!!" yeter ama benden böyle bahsedemezdi. Hemen erkekliğine tekmeyi bastım. Demir iki büklüm olurken. Babamgilin oraya doğru koştum. Deniz hemen beni arkasına aldı. Evde iki el silah sesi duyuldu. Kapanan gözlerimi açtım. Karşımda yerde vurulmuş bir Demir görmem ile çığlığı basmam bir oldu. Deniz kapıya doğru bağırdı.
"Alın şu iti depoya götürün!!" kendimi ayakta tutacak güç bulamıyordum. Denizin kolunu tuttum. Başım dönüyordu. Deniz halimi görmüş ve hemen beni kucağına aldı. Gözlerim kararmaya başladı ve kendimi uykuya teslim ettim
Uzun ve heyecanlı bir bölüm oldu değil mi. Uzun yazdığım için inşallah oy verir yorum yaparsınız. Sizleri seviyorum.
İnstagram=esra_dnzdumlupinar

Sert MafyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin