Bu kadar geciktiği için çok üzgünüm. Biliyorsunuz, 10. sınıf olduğum için artık daha yoğunum. Geciktirdiğim için size uzun bir bölüm yazmaya çalıştım. İyi okumalaar. xxNot: Finale son üç bölüm.
''Hikayenizi sevdiğim için şanslısınız,'' dedi Broke, işaret parmağını bize doğru sallayarak. ''Eğer sevmeseydim ikinizin de tam bir sürtük olduğunu ve geçen gece için sizden nefret ettiğimi söyleyecektim. Ama sevdim.''
Niall kafasını geriye doğru atarak kahkaha attı. Öpüştüğümüzden ve aramızdakiler 'kesinleştiğinden' beri bu şekilde gülüyordu. Bu halini daha çok sevmiştim.
Broke kollarını geriye doğru atıp arkasına yaslandı. ''Peki şimdi sırada ne var?'' diye sordu, bizi gözleri kısık bir şekilde süzerken.
''Nasıl yani?'' dedik aynı anda. Niall göz ucuyla bana bakıp gülümsedi.
''Yani şimdi ne yapmayı planlıyorsunuz diyorum.'' dedi Broke, elini havada sallayarak. Ona hala boş boş baktığımızı görünce iç çekerek devam etti. ''Yani,'' dedi, aptal birine laf anlatmaya çalışıyormuş gibi bir ses tonuyla. ''Birlikte nasıl vakit geçireceksiniz? Aklınızda bir şeyler var mı? Yoksa burada tıkılı kalıp sıkıcı olmayı mı planlıyorsunuz?''
Aslına bakarsanız oldukça iyi bir soruydu. Niall'la birbirimize bakıp bir şeyler geveledik.
Broke gözlerini kocaman açarak heyecanla öne atıldı. ''Ah, Tanrım! Kumsalda sevişebilirsiniz!'' dedi bağırarak.
''Broke!'' diye çıkıştım. Yüzümün her bir noktasının kızardığını ve yandığını hissediyordum. Niall ise kıkırdıyordu.
Broke beni duymazdan gelerek hararetli bir şekilde konuşmaya devam etti. ''Ben her şeyi ayarlarım. Sizin için mükemmel bir ortam hazırlarım!'' dedi kocaman gözlerini daha da açarak. Resmen kafasından olayı organize etmeye başlamıştı. Niall artık kahkahalarla gülüyordu.
Sessiz bir küfür savurdum. ''Lanet olsun. Ben gidiyorum.'' dedim hışımla ayağa kalkarken. Niall beni bileğimden yakaladı.
''Hadi ama, Mia. Sadece dalga geçiyor.'' dedi pis pis gülerek.
''Yoo, ben gayet ciddiyim.'' dedi Broke, boş bir ifadeyle.
Niall ona hızlıca uyaran bir bakış attı ama yüzünde ciddiyetten eser yoktu.
Bir süre ikisini de 'gidip kendinizi becerebilirsiniz' bakışlarıyla süzdükten sonra bileğimi silkeleyerek Niall'dan kurtarıp yavaşça yerime oturdum.
''Benimle sevişme fikri bu kadar mı kötü?'' diye sordu. Sırıtıyordu.
''Kapa çeneni.''
Gülerek yanağımdan öptü. ''Bana kızman çok hoşuma gidiyor, biliyor musun?''
Sertliğimi korumaya çalışarak kaşlarımı çattım. ''Ama senin tam bir göt gibi davranman benim hiç hoşuma gitmiyor.'' diye karşılık verdim.
Bir kahkaha attı. ''Ve aynı zamanda bana böyle demen de,'' dedi, daha çok gülmeye başlamıştı. ''Bilmiyorum, kelimeyi söylerken yüzünün aldığı ifadeyi görmelisin. Tanrım, o kadar...gülünçsün ki!'' diyip beni tekrar öpmek için eğildi ama elimle kafasını çevirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Summer Love
Fanfiction16 yaşındaki Mia Corman'ın yaz tatili için yaptığı büyük plan, ailesiyle birlikte yazlığa gitmeye mahkum edildikten sonra suya düşmüştü. Hayatının en çekilmez 3 ayını geçireceği için içinden lanet ediyordu. Oysa yazlıkta geçireceği günler hayatının...