I Love You Better Now (ÖZEL BÖLÜM)

1.3K 132 29
                                    

SÜRPRİİİİİİİİİİİİİİİİZ!!! Hatırlar mısınız bilmem ama bir ara durumlarımdan birinde sizin için bir sürprizim olduğunu söylemiştim. İşte o sürpriz, bu sürpriz. *yavru köpek sırıtışı* Aranızda hikayeyi yeni okumaya başlayanlar varsa sizi uyarmam gerek; bu bölüm başlı başına koca bir spoiler. Gerçi sadece bölümün adı bile yeterli bir spoiler ama boşverin. kjdfg Neyse, daha fazla uzatmayayım. İyi okumalaar. xx

Not: Bu bölümün normalde Sevgililer Günü özel bölümü olması gerekiyordu ama tabii ki yetiştiremediğim için normal bir özel bölüme çevirdim. jfdglfdkg 

...

''Mia.'' Yatakta şöyle bir kıpırdansamda gözlerimi açmadım.

Beni uyandırmaya çalışan ses durumdan hoşnut olmadığını belli eden bir şekilde iç çekti. ''Tanrım, bunu benim yapmak zorunda olduğuma inanamıyorum.''

''MIA!'' diye sabırsız bir şekilde bağırdığında hızla doğruldum.

''Ta-mam, tamam. Kalktım.'' dedim, gerinerek. ''Günaydın demek için ne kadar da güzel bir yol.''

Asık suratlı arkadaşım Peyton umursamaz bir tavırla omuz silkerek ayaklarını sürüye sürüye banyoya gitti. Daha birkaç gün önce erkek arkadaşından ayrıldığından klasik bir bunalım döneminden geçiyordu. 

Pekala, unutma, iki hafta sürecek, demişti ağlayarak neler olduğunu anlattıktan sonra. Ters ve kaba davranışlarım için şimdiden üzgünüm. Dediklerimi umursama ve benim için endişelenme. Sadece beni rahat bırak yeter. İyi olacağım.

Ben de bana senelerdir bildiğim şeyleri yeniden hatırlatırken anlayışla kafamı sallayarak sırtını sıvazlamıştım. Bir yandan da onu daha iyi hissettirecek şeyler söylemeye çalışıyordum. Tabii ki iyi olacaktı. Çocuk zaten gerizekalının tekiydi. O, çok daha iyilerini hakediyordu. Onun en yakın arkadaşıydım. Bu süreci benimle geçirmesi gerekiyordu ve bu yüzden de bizde kalacaktı. İtiraz istemiyordum.

Eh, görünüşe bakılırsa işe yaramıştı. Evde tek başına mutsuz olmaktansa, burada, benim yanımda mutsuz olması daha iyiydi. En azından yaptığım saçmalıklarla bazen onu güldermeyi başarabiliyordum. Ama bugün yapacağım hiçbir şey yüz kaslarını harekete geçirmesini sağlayamazdı. Çünkü bugün Sevgililer Günü'ydü. Onu suçlayamazdım. Dürüst olmak gerekirse bu zor günde yanında olamayacağım için kendimi biraz kötü hissediyordum. 

''Sevimli erkek arkadaşın biraz önce buradaydı.'' 

İşte şimdi vicdanım daha da rahatladı.

''Öyle mi? Neden?'' diye sordum, heyecanımı saklamaya çalışarak. 

''Sana Sevgililer Günü sürprizi hazırlamak için.'' dedi Peyton, kelimeleri tükürerek. ''Bir de not bıraktı. Komodinin üstünde.'' diye ekledi, su sesinin arasından. ''Bir not. Şaka gibi. Hangi devirde yaşıyoruz? Sanki mesaj atsa olmuyor. Gereksiz, romantik olmaya çalışan, yalaka-'' Saydığı tüm rahatsız edici şeyleri eski erkek arkadaşını düşünerek söylediğini bildiğimden daha fazla dinlemedim. Notu almak için komodine yöneldim.

Kese kağıdı renginde  bir kağıt içinde ikimizin birkaç ay önce onun New York Üniversitesi'ne girmeye hak kazanmasını kutladığımız gecede çekilmiş bir fotoğraf olan çerçeveye yaslanmıştı. 

Tamam, demiştim gülümseyerek. İşte şimdi zeki olduğuna inandım.

Bana daha yakın olabilmek için -ne kadar tatlı, değil mi? Biliyorum!- New York'taki üniversitelere başvurmuştu. Sinemacılık okuyordu.

Summer LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin