BELALI TAYFA

26|YALNIZLIKLAR KRALİÇESİ

Bölüm 26

Bölüm Adı: YALNIZLIKLAR KRALİÇESİ

Bölüm Şarkısı: Zara&MNEK - Never Forget you (Seni asla unutmayacağım)  *Sözlerine bayıldığım en güzel şarkı benim için :D

"From the day that I met you

Seni tanığım günden beri

I knew that I would love you till the day I die

Seni öleceğim güne kadar sevmek isteyeceğimi biliyordum

And I will never want much more

Ve daha fazlasını asla istemeyeceğim

And in my heart I will always be sure

Ve kalbimde her zaman emin olacağım

I will never forget you

Seni asla unutmayacağım

And you'll always be by my side till the day I die

Ve her zaman benim yanımda olacaksın öleceğim güne kadar "

Bilgilendirme: Eğik yazılan kelimeler geçmişten ya da o anki düşünceleridir.

*Alın size Özge ve Mert bölümü. Belalı Tayfa'nın en uzun bölümü oldu bol bol okuyun. 

&&&

ÖZGE'DEN

Sinirle bakan gözlerimi Mert'in mavi gözlerinden çektim. Öznur ve Baran'ın atışmalarından sonra bizim masaya çok da uzak olmayan bir masaya geçmişlerdi. Onların burada bizi izliyor olduklarını bilmek sinirlerimi yeterince bozmuştu. Ben rahat rahat eğlenmek istiyordum. Alkolsüz meyve kokteylimden bir yudum daha aldım ve yanımda oturan Cankurt'un omzuna yaslandım. Cankurt, Samet ve Rüzgar ile konuşurken omzuna yaslandığımı hissettiğinde kısaca bakıp konuşmasına geri dönmüştü. Bu çocuklarla arkadaş olduğum için kesinlikle şanslıydım. Derin bir nefes verdiğim sırada midemin bulandığını istemiştim. Ne de olsa boş midemi sadece içkiyle doldurmuştum. O Bora piçi yüzünden Sena'nın yaptığı o güzel yemeklerden mahrum kalmıştım. 

Midemdekileri daha fazla tutamayacağımı hissedip ayağa kalktığım sırada Özlem kolumdan yakaladı. Ona döndüğümde "İyi misin sen?" diye sordu sesi biraz endişeli çıkmıştı. Başımı aşağı yukarı sallayarak "İyiyim ama bir tuvalete gitsem iyi olacak." dedim. Elini kolumda çektiğinde "Gelme mi ister misin?" diye sordu. Olumsuz anlamda başımı sallayıp hızlıca tuvaletin olduğu yere ilerledim. Mor ışıkların hakim olduğu koridora geldiğimde başımı kaldırmadan ilerlerken çarptığım ince bedenle olduğum yerde bir adım geriledim. Tam özür dilemek için başımı kaldırmıştım ki çarptığım kişinin sesini duymamla gözlerim şaşkınlıkla açıldı.

 Ece... (umarım hatırlamışsınızdır.)

"Sakar olduğunu söylediğim de kızıyorsun." dedi ve yapmacık bir şekilde güldü. Bunun burada ne işi vardı. Yüzümü düz bir ifadeye sokarken, hafif alaylı bir tonla "Zaten bulanan midem seni görünce daha çok bulanmaya başladı Ece, neden acaba?" dedim. 

Kaşlarını çatarak elini omzuma koyarak bir adım yaklaştı. Elini omzuma koymasından dolayı derin nefesler alarak sakinleşmeye çalışırken o da konuşmaya başladı.

"Bu mide bulantılarına alışsan iyi olur canım çünkü benimle sürekli karşılaşacaksın." dedi.

Demek ki o da farkındaydı mide bulandırıcı biri olduğunun.