BELALI TAYFA

18| İNTİKAM ZAMANI

Bölüm 18

Bölüm Adı: İNTİKAM ZAMANI

Bölüm Şarkısı: Taylor Swift - Shake it Off

Bölüm İthafı: Bu bölümü canım arkadaşım ayrıca kitapta karakter olarak da geçen Senama ithaf ediyorum. Bugün onun doğum günü. İyiki doğdun canımın içi. İyi ki varsın. Seni çok seviyorum. Umarım bu bölümü beğenirsin.

*Bölüm geciktiği için de sizden özür dilerim. Umarım beğenirsiniz iyi okumalar.

&&&

ÖZGE'DEN

Saat gece yarısını çoktan geçmişti. Kızlarla aynı odadaydık. Hilal ve Öznur koltukta, Doğa, Sena ve ben yer yatağında yatıyorduk. Sağ tarafıma döndüğümde Sena ile burun buruna geldim. Sena dudaklarını büzerek "Ne düşünüyorsun tatlişkom?"

Derin bir nefes alıp "Hangisinden başlayayım? Aklımda milyon tane düşünce geçiyor ve ben hiçbirini yakalayamıyorum." diyip sırt üstü yatmaya başladım. Gözlerimi tavana diktiğimde Sena'da aynı pozisyonu aldı. "Bu çok koydu be." dedi Sena. Göz ucuyla ona baktığımda o da bana bakıyordu. Kaşlarımı çatıp devam etmesi için bekledim. "Yani Mert'in böyle bir şey yapması. Bizle ne alıp veremedikleri var? Tamam hani sürekli didişiyoruz ama ne bilim." diyip omuz silkti. Sıkıntılı bir nefes aldı.

O gün ormanda Mertler gittikten sonra bizde peşlerinden gittik. Eve geldiğimizde köyün yarısı ordaydı. Çocuklar bizi gördüklerinde şaşırdılar. Hatta Mert'in gözünden geçen o saniyelik pişmanlığı yakalamıştım. Ama artık bunun bir önemi yoktu. Çünkü intikam vakti gelmişti artık. Kaybolmamızdan ve köye gelmemizden 2 gün geçmişti. 5 Gün daha buradaydık.

Gözlerimi geri tavana diktim. "Köye gelmek burada olmak sorun değil. Sonuçta yine birlikteyiz. Hatta ormanda kaybolmasaydık belki Mert'e bu kadar-" diyip sustum.

"Kırılmazdın." dedi Sena. Başımı sallayıp gene yan döndüm ve ona bakmaya başladım. Bu sırada Öznur ve Hilal yattıkları yerden kalkıp yanımıza geldiler. Şaşkınlıkla onlara bakarken Öznur omuz silkip "Uyku tutmadı." dedi. Doğa'da yatakta bağdaş kurarak oturunca aynı şekilde biz de bağdaş kurduk. "Anlaşılan bu gece bize uyku yok." dedi Hilal.

Sena derin bir nefes aldı. Hepimiz ona dönünce konuşmaya başladı. "Şey, ben Ata'yla konuştum. İstanbuldayken."

Öznur kaşlarını çatıp "Bora'nın arkadaşı Ata'dan bahsetmiyorsundur umarım." dedi. Sena başıyla onaylayıp devam etti. "Özge'nin o kısa depresyonundan sonra marketin orada karşılaştık." Sena Öznur'un bakışlarını görünce "Bakma öyle Öz, Ata iyi çocuk bize az yardımı dokunmadı."

Öznur omuz silkip "Olsun sonuçta o piçin arkadaşı. Ne yapacağı belli olmaz."

Sena göz devirip devam etti. "Her neyse, Bora'nın gelişi hakkında konuştuk. Babası ölmüş.-"

Doğa, Sena'nın lafını keserek "Ne güzel dünyadan bir şerefsiz eksilmiş." dedi.

"İşte Bora'da orada tek başına yapamamış geri dönmüş. Tabi geri dönmesinin sebebi tek bu değil." dediğinde meraklı gözlerle ona bakmaya başladık.

Sena derin bir nefes alıp "Eskiden yaptıklarını telafi etmeye gelmiş."

İlk başta tepki vermesem de bir anda kahkaha atmaya başladım. Kızla bana deliymişim gibi bakınca kahkahamı susturup yüzüme alaycı bir gülüş yerleştirdim. "Gerçekten yaptığı her şey için pişmanmıymış. Eğer ben Bora'yı tanıyorsam ki -onu en iyi tanıyan benim- buraya gelmesinde ki amaç çok farklıdır."