13.Bölüm: Sürpriz

9 1 0
                                    

Sabah büyük bir huzur içinde uyandım. Deliksiz bir uyku çekmiştim. Ve bunun sebebi sırtımdan bana sıkıca sarılan kolların sahibiydi.

Burak dün gece gitmek istememişti. Bende ona ilk defa izin verip yatağıma çağırmıştım. Tabi ki sadece sarılarak uyumak için.

Bedenimi sıkıca saran kollarından kurtuldum ve bedenimi ona döndürdüm. Hafif sakalları çıkmıştı. Dudakları hafif aralanmıştı. Manzara çok güzeldi.

Bi süre ona baktım. Hafif kıpırdayınca bile bakmayı kesmedim.

Gözleri kırpışarak aralandı. Gözleri etrafı tarayıp bende durdu. Büyük gülümseme ile konuştu.
"Günaydın Meleğim."
"Günaydın"dedim bende ona gülümseyerek.
"Ne zaman uyandın?"dedi elini yanağıma koyarak.
"Biraz oldu."dedim kısık bir sesle.

Yaptığı her hareket heyecanlanmama yol açıyordu. Bedenim ateşe değmiş gibi yanıyordu.
"Beni mi izliyordun?"dedi muzip bir sesle.
"Evet. Çok güzel uyuyordun."dedim küçük bir gülümsemeyle.
"Ah Melek. Beni mi sınıyorsun."diyerek yaklaşmaya başladı.

Dudaklarım dünden hazır gibi dudaklarıyla buluştu. Biz dudaklarımızla konuşurken bu anı telefon sesi bozdu.

Burak'ın serzenişini duymamazlıktan gelip komidinde ki telefonumu alarak açtım.
"Alo."
"Alo Melek. Bu saatte rahatsız ettim ama senin şu dövüş yarına alındı onu söylemek için aradım. Çıkmak istiyor musun hala?"
"Evet. Sen bana saati ve adresi atarsın."
"Tamam. Hadi eyvallah."
Bişey demeden kapattım.

Merakla bakan Burağa bakmadan beline sarıldım. Başımı da omzuna koydum.
"Zack idi."
"Ah yaşadığımız muhteşem anı neden bozmuş acaba?" Kıkırdadım. Nefesim boynuna çarpınca irkildi.
"Tehlikeli sulardasın Meleğim. Neyse ne dedi o adam."
"Dövüş yarına alınmış."
"Of hala çıkmakta kararlı mısın?"
"Evet Burak."

Biraz sessiz kalıp birbirimize sarıldık.

Sonra aşağı inip birlikte kahvaltıyı hazırladık. Birlikte gülüşerek ettiğimiz kahvaltıdan sonra ben giyinince evden çıktık.

~~Ayça~~

Baloda olanlar yüzünden kendimi suçlu hissediyorum.

Eren'in burda ne işi olduğunu bilmiyordum. Onu görmek içimde sadece nefrete neden olmuştu. Ona karşı artık bişey hissetmiyordum.

Melek onu fena benzetmişti. Ona kızmıyordum. Beni düşündüğü için yapmıştı. Onun yüzünden 3 4 ay evden çıkamamıştım. Melek ve Mert olmasa çıkamazdım zaten.

Şimdi Selim'in arabasında gidiyorduk. Nereye gittiğimizi bilmiyordum. Tek isteğim huzurlu ve sakin bir yere gitmekti.

Onların eğlencesini de bozmuştum zaten.

Cam daha da yaklaşarak sessizce ağlamaya devam ettim. Gözyaşlarım yanağımdan süzülüyordu. Eminim ki gözlerim kızarmıştı.

Biraz sonra durduk. Tepe gibi bir yerdeydik.Deniz kenarıydı. Kimse yoktu.

Arabadan inip ilerlemeye başladım. Uca fazla yaklaşmadan durdum. Ellerimi kollarıma sarıp denize bakmaya başladım.

Kollarıma konan ceketle düşüncelerimden ayrıldım. Ceketin sahibine döndüm. Minnetle gülümsedim. Biraz da mahcubiyetle.

"İyi misin?" Yanımdan gelen güven verici sesle ona döndüm.
Kafamı salladım.
"Anlatmak istersen dinlerim."dedi.

İlerde duran ağaca doğru ilerledim. Peşimden gelen Selim ile ağacın altında duran kütüğe oturduk.

Siyah MelekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin