14.Bölüm: Pembe Panter

8 0 0
                                    

Anahtarlarımı ve çantamı alıp evden çıktım. Burak arabada beni bekliyordu. Hemen gidip bindim.

Yanağına öpücük kondurarak konuştum.
"Günaydın Canım."
"Günaydın Meleğim."

Sabah dinç bir şekilde kalkmıştım. Sonra Ayça'yı arayıp maç konusunu konuşmuştuk. Bana Selim ile sevgili olduklarını söyleyince restorana gitmek yerine Ayça da buluşucaktık.

Araba Ayçaların evine gelince durdu.
"Teşekkür ederim. Ben sana işim bitince haber veririm."
"Tamam. Görüşürüz."
"Tamam. Dikkat et ve kadın çalışanlardan uzak dur."diyerek hemen dudağına öpücük kondurup indim. Arkamdan melül melül baktığına emindim.

Ayça kapıyı açınca içeri girdim. Esra çoktan gelmişti. Hemen yanlarına oturdum.

Biraz sonra Ayça kahvelerle geldi. Böylece dedikodu time başlamış oldu.
"Eee Ayça anlat bakalım neler oldu?"
"Tamam başlıyorum. Partiden sonra ben arabaya bindik. Ben ağlamaya başladım. Hem eğlenceyi bozduğum için hem Eren'i karşımda görünce sinirden dayanamadım. Ona karşı bişeyler hissetmiyorum. Tek hissettiğim nefret. Neyse nereye gittiğimizi bilmiyordum. Ben öylece cama yaslı ağlıyordum sadece. Sonra bir tepe de durduk. Denizi boylu boyunca görünen bir tepeydi. Sonra arabadan indik. Öyle karşımıza bakarken esen rüzgarla üşüdüm. Ellerimi kollarıma sarınca " diye devam ederken sözünü Esra kesti.
"Abim ceketini omuzlarına koydu. Değil mi?"
"Evet."
"Ah benim romantik abilerim. Neyse devam et."dedi heyecanla kafasını sallayarak.

Ayça sanki o anları hatırlamış gibi gülümseyerek anlatmaya devam etti.

"Sonra ordaki ağacın altına oturduk. Başımı omzuna yasladım."
"Ooooooooo." Esra ile birbirimize bakıp aynı anda çıkarmıştık bu sesi. Ayça önce kızarsa da kaşlarını çatarak bize baktı.
"Ama siz böyle kesip durursanız anlatmam. "
"Tamam tamam devam et."dedim.
"Sonra ona herşeyi anlattım. Eren'i. Beni nasıl aldattığını. Ondan sonra depresyona girdiğimi. O da beni sabırla dinledi. Sonra bana uyku bastırdı. Ama tam dalmak üzereyken
Selim'in söylediklerini duydum. Benim duymadığımı zannediyordu ama duydum. Bana 'seni seviyorum' diye fısıldadı. Sonra uyuyakalmışım. Uyandığımda onun odasındaydım. Anneme ve sana mesaj atmış. Sabah kahvaltı ettik. Sonra beni eve götürdü. Üzerimi değişince tekrar birlikte çıktık. Önce bir uçurtma festivaline gittik. Sonra da kaymaya. Gerçekten çok eğlenceliydi. Sonra beni bir kumsala getirdi. Kumsalda çok hoş görünen romantik bir masa vardı. Birlikte yemek yedik. Bana beni sevdiğini ve ona güvenmemi söyledi. Benden bir şans istedi. Bende verdim."diye sonlandırdı konuşmasını.

"Çok mutlu görünüyorsun. İyisin değil mi Ayça?"dedim. Selim abiye bende güveniyordum ama yinede Ayça'nın üzülmesini istemezdim.

"İyiyim Melek. Onu seviyorum ve güveniyorum."
Başımla onayladım. Maç saatine kadar Esra ve Mert'in ilişkisinden de konuştuk.

Maç saati gelince hazırlandık ve erkekleri beklemeye başladık.

Kapı çalınca ayaklandık. Çantamı alarak kapıya yöneldim.
Herkes sevgilisinin arabasına yönelince arabalara bindik.
En önde biz vardık. Diğerleri bizi takip ediyordu. 

Adrese gelince durduk. Kapıdaki adama parolayı söyledim. Adamlar kalabalık geldiğimiz için şüpheli baksalar da beni tanıyorlardı.
İçerisi kalabalıktı. Hemen bizimkileri güvenli biryere yönlendirince giyinme odasına gittim.

Hemen ardımdan Zack içeri girdi.
"Selam Kaplan. Al şu maçı da şu kadından kurtulalım. Kadın tam bir sülük."
"Merak etme. Bende çok merak ettim."
"Tamam sen hazırlan 10 dakikaya çıkarsın."

Zack çıkınca çantamdan sporcu atletimi çıkarıp giydim. Altıma da tayt geçirip elimi bezle sardım.

10 dakika sonra adam konuşmaya başladı. Önce bir lakap söyledi. Bu rakibimin lakabı olmalıydı. Pembe Panter mi? Eminim lakabını yansıtıyordur.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 31, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Siyah MelekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin