Tutkuyla Harmanlanmış Bedenler

0.0: "Karşılaşma"

Başlayanlar için bir not,

Bu hikayeyi yazdığım zamanlarda, yani birkaç ölüm, birkaç doğum görmediğim ve birkaç yıl öncesinde olduğum insandan çok farklıyım. Yazımımın kuvvetlendiğini -yazar olduğumu söylemiyorum- diğer kitaplarımda (buna bağlı olan) anlayabilirsiniz, eğer bu hikayenin bölümlerinde "aptalca, çocukça diyaloglardan" çok sevgi, karakterlerde bol içtenlik bulursanız okumaya devam edebilirsiniz. Bu hikayenin dahi son bölümüne baktığınızda kaydettiğim gelişmeyi görebilirsiniz. Buna rağmen, kurgumda her şey tam da istediğim gibi. Ne Elvin 1.80 boyunda ve taş gibi manken olmasına rağmen kendini yetersiz gören bir loser, ne de Acar sadece acı çekmeyi çektirmeyi seven bir sado mazo. 

Bölümlerin düzenlenmiş halleri var ve eminim daha çok yetişkine hitap edecektir -ileride aynı kitap adıyla yayımlarım da- ama bu benim büyüdüğümü, geliştiğimi gösteren bir kanıt gibi. Yani Tutku'nun, o zamanki yazımlarına baktığım bir anı gibi. Kendinizin facebook'u gibi düşünün. Daha bir ay önceki gönderilerinize bakıp "ay ne salakmışım ya" diyip güldüğünüz şeyler mesela... Beğenmeyen hakaret ederek dilini yormak yerine, sayfamdan gidebilir. Erkekler, her daim sessizlikten geberen ve sadece nefret dolu tipler değil, komik adamlar hep yan rol olmak zorunda da değil,  kızlar da buna izin veren, kendi iradesi olmayan asalaklar değil. Yazdığım her hikayede her kadın ve erkeğin arkasında duruyor, yazma şeklimin gittikçe daha da hoşa gideceğini garanti ederek, hepinizi sevgiyle kucaklıyorum. Umarım, karakterlerime güler ve hikayede gözlerinizi ağrıtmaktan çok dudaklarınızda tebessüm olurum. Sonunda hep öyle olmayı başarmışımdır çünkü. Ve yine umarım, son kitabıma kadar THB serisini keyifle okursunuz. 

Keyifli okumalar. Sevin, sevilin. ❤️❤️❤️-Tutku

3.Göz

Kız sokakta yürüyüp ağlamaya devam etti. Bir yandan da içiyordu. Umut'un ve diğer adilerin onunla ilk kimin birlikte olacağı iddiasına girmesi midesini bulandırmıştı. Umut ona bir kere bile dokunmamış, kötü davranmamıştı.

Elvin mesafeliydi. Tıpkı koruyucu ailesinin ona olduğu gibi.

Bu mesafeyi aşmak için Umut böyle bir taktik kullanmıştı demek ki. Fena değildi hani. Elvin cidden inanmıştı.

Sinirlendi, öfkeyle biten içki şişesini fırlattığı çöp kutusuna bir tekme attı. Sonra aklına çöpleri toplayan insanlar geldi. Onlar için de ağladı. Gerçekten iyi değildi.

Çöpleri tek tek toplayıp çöp kovasına geri koydu. Ordan geçen sokak köpeğini sevdi. Sonra ıslak peçeteyle ellerini silip kuru mendille de gözyaşlarını kuruttu.

Eve gidip güzelce siyah kısa dar uzun kollu bir elbise giydi. Bu geceden sonra iddiadaki unsura sahip olmayacaktı artık. Ama bunu o gerizekalı üzülsün diye değil bir kadının asla bu şekilde yargılanmayacağını, bir kadınla asla bu şekilde oynanmayacağını düşündüğü için yapacaktı.

Hayatının en delice şeyini yaptığının farkındaydı. Ama böyleydi. Bir kadın bakire olsun olmasın, böyle bir aşağılamayla yüzyüze gelmemeliydi. Yaptığı saçmaydı belki de ama şuan bu doğru gelmiş, içinde bütün kadınların gücünü hissetmişti. Ya da aptal hormonları... Saçlarını düzleştirip atkuyruğu yaptı.

Fondöten ve kapatıcıyla yüzündeki kızarıklıklar gitmişti. Yüzünü kontürledi. Highlightera abandı. Disko topu gibi olmuştu. "Shine bright like a diamond ! " diyip kahkahayla gülmeye başladı, tekrar evet. İyi değildi.

Bordo ruju kalın dudaklarına sürdü. Kalın platformları ayağına geçirdi yaşasın ki 1.60 boyu neredeyse 1.80 e çıkmıştı.

Ve evden çıktı.

Arkadaşlarının önceden bahsettiği ünlü bir bara gitti. En azından düzgün biriyle olurum diye düşündü. Tabiki geliri düşük birsürü düzgün insanlar da vardı ama yarı sarhoş bir halde araba kullanamayacağı için köhne bir bara giderken, saldırıya uğramak istememişti şuanda.

Bardan içeri adımını attı ve emin adımlarla barmene ilerledi. "Bir bira lütfen" dedi, sanki birkaç kutu birayı hiç içmemiş gibi.. Kafasını çevirdiğinde bir adamla göz göze geldi.

Daha demin locada olan Acar canı sıkılınca komik barmenle biraz sohbet etmeye gelmişti. Elvin ise ister istemez bir anda odaklanınca kendi irislerinin adamın gözlerinde büyüdüğünü hissetti ve adamın simsiyah gözlerinde kendini görünce "Ne yapıyorum burada ?" Diye kısa bi an düşündü.

Bakışma Mahmut Tuncer halayı gibi uzamadan kesmek en iyisiydi ve aklına gelen bu benzetmeyle kahkaha atmaya başladı. Acar kızın kahkahasıyla kendi yüzünde tebessüm oluşurken kızı iyice inceledi.

Altındaki topuklar olmasa en fazla 1.60, iri kalçaları var beli ince belki bu yüzden kalçaları büyük duruyor ama yok kızın kalçaları büyük hesaplaşması içine girmiş, yüzü makyaj kovasına sokulmuş gibi, ama yine de makyajsız da güzel olduğu su götürmez bir gerçek diye düşünmüştü.

Kısa dar elbiseden fışkıran göğüslerin destekliyle alakası olmadığına da emindi ve artık bunu ayırt edebilecek yaşı çoktan geçmişti. Ve kız tahmini 85-c gibi birşey takıyor olmalıydı.

Gözleri köprücük kemiklerine takıldı ve o çukurda dilini gezdirme hayali beynini işgal etti. Kızın boynuna baktı ve nabzının attığı noktaya odaklandı gözleri. Gerçekten fazla süzdüğünü düşündü çünkü kız kıpırdayıp ara sıra bakıyordu. Birasını bitiren kızı elinden tuttu ve dans pistine götürdü.

ACAR DEVRAN'dan
Ellerimi beline koydum ve kızın irkildiğini hissettim. Neden irkiliyordu ki ? Bir dans edecektim. Üstüne atlayacak halim yoktu.

En azından şimdilik.

Gözlerini kaçırdı ama ben belki birşey yakalarım umuduyla gözlerimi gözlerine diktim. Boynumdaki ellerini tek elimde daha da geriye çekip belini sıkarak vücudunu vücuduma yapıştırdım.

Kokusunu duyacak kadar yakındım ve dış görünüşü böyleyken kokusuna hayret ettim. Parfüm değildi. Vücut losyonu muydu? Sanmıyordum.

"Çok güzelsin" dedim. İstemeden olmuştu. Bir gerçeği dile getirmiştim.

Koyu ve gür saçlarına hafifçe dokundum. Boynuna elimi değdirince göğsünü göğsüme dayamıştı. Zaten iri göğüsleri bana dayanınca destekli sütyen görevi görmüştüm resmen. Siktir..

Ben göğüs ayrımı yapmazdım, bir kadın farklı yönleriyle çekici olabilirdi. Ama şuan göğüslerini beğendiğimi, çıplak görmek istediğimi açıkça belli ettiğime emindim. Siktirler cumhuriyeti.

Gözlerime kısaca bakıp kafasını eğdi. İyice yakınlaştım. Aramızda çok az mesafe vardı. Şurada öpebilirdim ama biraz cesaretlendirilmem lazımdı çünkü hiç konuşmuyordu. Eğer kahkaha atmasaydı dilsiz olduğundan şüphelenirdim.

Alttan gelen ses önemli olanın " vücut dili" olduğunu söyleyip kendini hissettirdi. Ona da bir "Siktir" çektim ama dışımdan yüksek söylemiş olmalıyım ki kız irkildi.

Ellerimden birini yavaşça aşağılara indirip duraksadım. Diğer elimle belini tutarak, onu iyice kendime yapıştırıp dudaklarımı boynuna sürttüm. "Benimle gelmek ister misin güzelim?" Cevap bekliyordum.

Bu cevap bekleme Nicki minaj anaconda twerkü gibi uzamaya başladı diye düşündüm. Belki bana şu elbiseyle güzel bir dans yapabilirdi. Ama daha susarsa ona resmen ben twerk yapacaktım. Hünerlerimi göstermem içi.." Evet,isterim" cevabını duymam yetti.

***

Sevin,sevilin. ❤️❤️❤️