1.2: "Bumerang"

78.9K 2.5K 87
                                    

(Bölüm 10 Ekim 2016/ 23.47'de yayımlanmıştır.)

Bölüm Şarkısı:
Erkin Koray-Tek başımıza

Selam canlar! Bilgisayarımda ikidir sorun çıktı. Telefondan da değiştirerek bölüm paylaşmak istemedim. Yorum yapmayı,unutmayın. Yazın bana da konuşuruz. Öpüyorum iyi okumalar. Öpücükler Asu Devran'dan 😘❤️

ACAR DEVRAN'dan

Aradan saatler geçmişti. Ada'yı bir daha Elvin'e yaklaşması durumunda tehditlerimi savurmuştum. Gerçekten de öfke vücudumda geziniyordu. Hiçbir kadına el kaldırmazdım ama o kibirli Ada'ya vurmak için kadın olmayı bile dilemiştim kısa bir an için. Daha sevgili bile olamadan, geçmişimden bir hata yüzünden, Elvin'in güveninden olmuştum.

Şimdi Elvin'in arkasından ben de Ankara'ya gidiyordum. Denizle yola çıkmışlardı. Nereye gittiklerini Deniz sayesinde kısmen anlamıştım.

"Acar gelmen lazım, Elvin dövüşecek." Demişti. Detayları hakkında fikrim yoktu ama iyi şeyler olmayacağını hissettiğimden yerimde duramazdım.

Zaten eninde sonunda peşinden gitmeyecek miydim? Gidecektim.

Uçaktan inip bavulumu, buraya önceden bırakmış olduğum korumalardan birine verdim.

O bavulu otele götürürken, getirilen diğer korumalı arabaya binerek Deniz'in attığı adrese doğru ilerledik. Çevreye sorarak ilerlesek de geldiğim sokak beni hiç memnun etmemişti.

Issız ve yıkık dökük bir sokaktı. Birkaç kişi sokakta durup bana ve arabaya tip tip bakarken, ben boyası dökülmüş gecekonduları inceliyordum.

Ne yani burada mı dövüşecekti?

Kendimi, kitaplarda, kötü alışkanlıkları olan sevgililerini engellemeye çalışan aptal kızlar gibi hissediyordum. Hadi ama, Elvin'in yerinde olsam o boyla böyle bir yerde asla dövüşmezdim.

Korumayı arabanın yanında bırakıp, girişinde pavyon ışıklarını andıran ışıklarla tabelada "Dövüş Kulübü" yazan binaya doğru ilerledim. Gerçekten mi? Dövüş kulübü mü? Elvin ne oluyor?

Helena Bonham Carter mı?

İçeri girecekken benden birkaç santimetre kısa olsa da yapılı, kel bir adam önüme çıktı.

-Kime baktın aslan?"

-Kes sesini, çekil." Onu ittirip, içeri girecekken geriye doğru ittirdi beni. Zaten gergindim, burada zaman kaybetmemem lazımdı.

-Öyle elini kolunu sallayarak giremezsin buraya, piç kurusu!"

-Sana ne sallayacağımı biliyorum da siktir git şimdi, al parayı." cebimdeki nakitin çoğunu verdim. Onu kenara ittirip, içeri rahatça girdim.

Dövüş başlamış, herkes ringe odaklanmıştı. Sigara ve alkollü ortama önceden alışkın olduğumdan, kalabalık arasında hızla öne ilerlemiştim. Ve onu gördüm.

Üzerine sargı, onu ikinci bir ten gibi saran bej rengi şort ve aynı kumaştan yapılmış, sporcu atletine benzer bir üst giymişti. Saçlarını sıkıca at kuyruğu yapıp, ellerine de bandaj sarmıştı. Dudağı kanıyordu, gözü morarmıştı. Karşısındaki kıza hamlesini yapıp kafasını kaldırdığında, benimle göz göze geldi.

Tutkuyla Harmanlanmış BedenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin