(Bölüm 5 Mart 2017/ 01.54 tarihinde yayımlanmıştır.)
ACAR DEVRAN'dan
Bugünün güzel bir gün olacağını uyanır uyanmaz hissederken yerimden hızla kalktım. Duş alıp pantolon ve tişört geçirdikten sonra odadan çıkmamla Asuyla burun buruna geldim.-Bebekler bizde..Elvinimiz kahvaltıya gelecekmiş ağabey..." gülümsemem genişleyip, sırıtma halini alırken hemen merdivenlere yöneldim.
-Güzel...Git o elbiseyi değiştir çok açık." Oflayarak odasına geri yol alırken, ben de salona inmiştim.
Miniklerimin 3'ünden de şans için güzel bir günaydın öpücüğü aldıktan sonra hemen evimize giden ara kapıya yürüdüm. Yavaşça adımımı eve attığımda çok sessizdi.
Birkaç tıkırtı duyduğum mutfağa yönelme kararı aldığımda doğru karar vermiştim. Elvin mutfaktaydı.
Tezgahta bir şeyler yaparken gözlerimi vücudunun üzerinde yavaş yavaş gezdirdim.
Topuklu ayakkabılarının yakıştığı ayaklarını, sütun gibi şekilli bacaklarını; ten rengi elbisenin sardığı iri kalçalarını ve ince bel kıvrımını ağır çekimde inceledim. Siyaha yakın saçları sırtına dökülmüştü. Yine harikaydı.
(Elbise...elbise...elbise diyorum...)
Son birkaç ay Elvinsiz zor dayanmıştım ve şuanda da dayanmak zorundaydım. Elvin'in barışana kadar kendine dokundurtmayacağından emindim.
İnatçı bir kadındı.
Buzdolabına yönelirken beni gördüğünde bir iki saniye duraksasa da elindeki portakal suyunu dolaba koydu. Tam önünü döndüğü sırada önüne gelmiştim.
-Günaydın..." dedim gözlerine bakmaya çalışarak ama bana bakmıyordu.
-Günaydın."
Sonunda gözlerini gözlerime kenetlediğinde gülümsedim.
-Kahvaltıya geliyorsun değil mi?" Kafasını salladıktan sonra, portakal suyu doldurduğu bardağını eline alıp büyük bir yudum aldı.
Bir süre sessizlik olur, o da portakal suyunu bitirip bardağı çalkalarken iki elimi yanlarına koyarak onu bir bakıma kıskacıma aldım.
Yüzünü bana dönüp ters ters baktı. Islak ellerini göğsüme koyarak beni ittirmeye çalıştı.
-Ne yapıyorsun Acar?" Kendimi biraz geri çekip, ellerimi iyice tezgaha yaslayarak Elvin'in boyuna yaklaşmaya çalıştım. Bir süre sadece birbirimize baktıktan sonra:
-Kes şu sakallarını. Mağara adamlarına dönüyorsun." Dedi.
Haklıydı. Aşk-ı Memnu'nun final sahnesindeki Behlül'ü andıran bir sakalım olmuştu. Yine de omuz silktim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutkuyla Harmanlanmış Bedenler
RomanceAcar Devran, kendini bozguna uğramış gibi hissediyordu. Yaklaşık 7 saattir yatağındaki güzelliği seyrediyordu. Birlikte olduğu ilk bakire kız değildi ama kızın dokunduğu her yerini bir daha öpme arzusuyla yanıp tutuştuğu ilk kadındı. Böyle bir güzel...