"Erva yemeğini yedin mi?"
"Evet anne yedim" deyip annemin boynuna atladım . Ve bir anda kapı yumruklanarak çalmaya başladı . Korku içinde anneme baktım ."Erva kızım hemen sana söylediğim yere git "diye sesizce fisildayinca annem, hemen saklanmam gereken yere koştum . Saklandığım yerden içeri giren adamı dinlemeye başladım.
"Defolun hemen buradan"diye bağırınca annem biranda irkildim. Çünkü annem hiçbir zaman bağırmazdı. Kısa bir sessizlikten sonra bir adam konuşmaya basladi. Hayatımda duyduğum en korkunç sesdi ve o zaman anlamıştım ki ben bu sesi hayatım boyunca unutmayacaktım."Sana bir şey söyliyim mi. Bir insan malını kaybeder geri alir,parasını kaybeder geri kazanır ama eğer namını kaybederse her şeyini kaybeder. Ve ben namımı senin o şerefsiz kocan yüzünden kaybettim. Ve şimdi kaybetme sırası onda."
Annemin sesi hala kulaklarımda " hayır bunu yapamazsın bunu senin yanına birak-"Ve o ses geldi "TAK."
Telefonun sesiyle bir anda sıçradım. Telefonu elime aldim ve arayan tabii ki de BİNALİ idi. Hala kabusun etkisindeyken cevapla tusuna bastım."Efendim...baba" artık bu kelimeyi söylemek bile azap gibiydi benim için ."Erva seninle görüşmem lazım saat birde hazır ol adamlarım seni almaya gelecekler. Bu arada günaydın kızım ." Bir an içimden telefonu kapatasım gelse de "sana da " diyip kapattım.
Daha sonra başımı yatak başlığına yaslayıp bacaklarımı kendime çekip kollarımı bacaklarıma sardım. Gözlerimi kapatıp o anı gözlerimin önüne getirmeye çalıştım . O anları düşünmekten ne kadar nefret etsem de annemi gördüğüm en son andı . Koluma düşen gözyaşıyla irkildim. Hemen elimin tersiyle gözyaşlarımı sildim. Ayaklarımı yataktan sarkıtıp başımı avuçlarımın arasına aldım ve Binalinin benle ne konuşacağını düşünmeye başladım . Ama tekrardan adamın sözleriyle beynim doldu."Bir insan malını kaybederse geri alır ,parasını kaybederse geri kazanır ama eğer namını kaybederse her şeyini kaybeder ve ben namımı senin kocan yüzünden kaybettim" Hışımla ayağa kalkıp elimle saçımı yan tarafa atıp ensemi kanatircasina kaşımaya başladım . Her ne kadar yanına gitmek istemesem de gitmeliydim. Çünkü o her ne kadar benim babam da olsa aslında mafy6alarin babasıydı ve bende onu her istediğini yapmak zorundaydım . Birini öldürmemi istese bile...
Daha sonra banyoya girip aynadan kendime baktım. Dağınık bi topuzum ve sinirli bir ben. Duş aldıktan sonra kot pantolonumu giyip üstünede siyah renkli bi tişört giyip odamda ki boy aynasinin karşısına geçip saçlarımı kurutmaya başladım . Ardından saçlarımı topuz da yapıp konverslerimi giyip saate baktim. 1'e 5 vardı . Aşağıya inip kapıyı açtığımda babamın adamları oradaydı . Beni görür görmez kapıyı açtı birisi. İki kişiydiler. Ben arkaya geçince onlarda arabaya binip arabayı çalıştırdı . Başımı cama yaslayıp yolu izledim. Sonra araba durdu ve öndeki adam hemen inip kapımı açtı . Nefret ediyordum bu hareketten ben kendi kapımı açabiliyorum sonuçta niye onlar açıyordu ki . Arabadan inip dev holdinge baktım ne kadar da büyük diye içimden geçirdim . Sonra içeriye girdim etrafımdakileri aldırmadan asansörün önüne geldim düğmeye bastıktan bi kaç saniye sonra kapı açıldı . İçeri girip 10. Kata bastım . Odaya girdiğimde babam yoktu. Babamı beklerken sahildeki denize bakıp derin bi nefes aldım ve enerji ile doldugumu hissettim."Gelmeyeceğini düşünmüştüm ". Babamın sesiyle bir anda irkildim ve arkamı döndüm . Her ne kadar babamla aram iyi olmasada ilk defa onun gözlerinde korkuyu gördüm ve bu beni de tedirgin etmişti . Çünkü o Binaliydi hiçbir şeyden korkmazdı ,karısının ölümünden bile...
ARKADAŞLAR YENİ KİTAP YAZIYORUM "ERKEK FATMA" BAKMANIZI ÖNERİRİM:):):):)
HİKAYEYİ SAYFAMDA BULABILIRSINIZ*-*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saklambaç
ChickLitERVA ÇAKIROĞLU... Yeraltı dünyasının en korkunç mafya adamının kızı. Ve bir gün babası onun hiç tanımadığı üç korumayla bırakır. Sıcakkanlı Seymen Keskin, güzel olan Çisem Umutlu , ve itici ama bir o kadar da çekici olan Yaser Saygur... Artık ok...