22.bölüm

699 11 6
                                    


Sabah Melih bir anda odaya girince şaşkınlıkla ikimizde uyandık. Yaserle sarmaş dolaş olan bedenimize bakıp kaşlarını çattı.

Tam bir şey soyleyecekten vazgeçti gibi oldu ama " Hadi kalkın acil aşağıya inmelisiniz " deyip kapıya doğru gitti.

Yaserle hemen yataktan kalktık. Hemen Melihin kolunu tutarak " Ne oldu Melih önemli bir şey mi var?  "
dedim kaygıyla.

Bana bakıp " Erva babanla ilgili   " deyip çıktı. Orda şokla durmuştum ancak Yaser gelip başımı ellerinin arasına alarak. 

"Hadi Erva toparlanda aşağıya  gidelim "dedi. Onun kollarını tutarak " Yaser ya babama bir şey olduysa ,ya kötü bir şey gelmişse başına   " deyip başımı omzuna koydum.

Bana sıkıca sarılıp "Olamayacak bir şey babana hadi hazırlanalım  " deyip beni banyoya döndürdü.  Hemen duş alıp aşağıya indim.

Herkes ordaydı . Hemen koltuğa oturdum.Melih ilk söze başladı. "Erva bu sabah bir haber aldım. Baban bir mafya tarafından vurulup ciddi yaralanmış. Ve durumu kritik. O yüzden sen ve Yaser acil olarak babanın yanına Parise gitmek zorundasın.  Bizde burada babana saldıran mafyanın peşine düşeceğiz   deyip lafını bitirdi.

Şokla Melihe bakıyordum . "Hayati tehlikesi var mı  " deyip sordum. Ağlamamak için tırnaklarını avucuma geciriyordum ve avucum şuan çok ağrıyordu.

"Tam emin değilim ama durumu kritik " dediler deyip başımı ellerinin arasına aldı. Bu hareketiyle bir damla gözyaşı aktı. Hemen kimse görmeden silip ayağa kalktım.

" Tamam o zaman hadi gidelim " deyip hepsinin yüzüne baktım. Ilk kalkan Yaser oldu. Sonra hepimiz kalkıp kapıya gittik.

Kapıda bissürü adam vardı. Melih " Erva siz şu arabayla gideceksiniz, oraya vardığınız da adamlar sizi alacaklar    " deyip  bana baktı. Sonra yanıma gelip sıkıca bana sarılarak güçlü ol   " deyip arabalara yöneldi.

Çisemle Seymenle de sarılıp Yaserle arabaya bindik ve hemen havalimanına doğru gitmeye başladık. Paris uçağına bindik ve kalkış için beklemeye başladık.

Yaser elimi tutup "Erva her sey iyi olacak sana söz veriyorum   " deyip saçımı okşamaya başladı. Ve yavaşça göz kapaklarımın  kapanmasına izin verdim.

"Hadi Erva uyan geldik" deyince gözlerimi açıp Yasere baktım. Hemen kalkıp uçaktan indik. Havalimanın da bizi bekliyen adamların yanına gittik. Adamlar bizi siyah bir araca yönlendirerek beraber bindik. Bir saat kadar yolda kaldıktan sonra adamlar durdular .

Beyaz renkli bir villanın önünde indik. Adamlar hemen önümüzden kapıya gidip kapıyı açtılar.  Yaserle içeri girdik. Bir hizmetli hoşgeldiniz deyince " Hoş bulduk ,babam nerede "
sordum. Hizmetli "bu taraftan   " deyip merdivenlerden çıktık.

En sondaki odanın önünde durup kapıyı açtı. Ben içeri girecekken Yaser " sen gir Erva ben burada bekliycem   " deyince hemen başımı sağa sola sallayıp " Olmaz sen de gel Yaser, lütfen    " deyince bana hafifçe gülümseyip içeri girdik.

Babam bissürü kabloyla bir makineye bağlanmıştı ve ağızına da maske koymuşlardı. Bu sefer  deli gibi ağlamak istiyordum. Babam koskaca Binaliye neler olmuştu böyle.

Yavaşça yanına gidip oturdum. Ellerini tutup uzunca öptüm. Sonra başımı kaldırıp ağlamaya başladım sessizce . Babamın saçını yavaşça okşamaya başladım. "Babam ben sensiz ne yaparım.  Ne olur hemen uyan ne olur beni tek bırakma  " deyip başımı göğsüne koydum.

Orda bir süre durdum. "Hanımefendi çıkabilir misiniz kontrol yapmalıyım    "" deyip sustu. Başımı kaldırıp gözlerimi silip " Tabii lütfen ona iyi bakın   " deyip arkama döndüm.

Yaser ordaydı. Sesizce kapıdan çıktık.  Hizmetli bize odalarımızı gösterip bizi yalnız bıraktı. Yaserle odalaramiza dağıldık. Yataga gidip hemen ağlamaya başladım. Babam eğer ona da bir şey olursa tek başıma ne yapardım.

Kapı açılınca Yaser endişeyle bana bakıyordu. Hemen yanıma oturup bana sıkıca sarıldı. "Tamam ağlama güzelim,  baban böyle davranmani hiç istemezdi   " deyince ona bakıp " Yaser babam giderse ben ne yapacağım  " deyip yorganın altına girdim.

Yorgan kalkıp inene kadar Yaser yanıma gelip kollarını belime sarmıştı. Sesizce ağlayarak ikinci kez Yaserin kollarında yatmaya çalıştım.

Kapı hızla çalınınca hemen uyandım ama galiba Yaser uyumadığı için olsa hemen kapıyı açtı.

"Babanız uyandı,  sizi istiyor Erva hanım " deyince gözlerim dolarak odadan çıktım.

Odaya girdigim de babam ağır ağır nefes alıyordu. Yanına oturup elini tuttum.
"Kızım Erva  " deyince yine ağlamaya başladım.  "Aglama canım kızım bak ben iyiyim   " deyip yanağımı okşadı. 

"Ben ağlamıyorum ki babacım, biliyorum sende iyi olacaksın " dedim.
Ama babam bir anda hızlı nefes almaya başladı.  Makinadan sesler gelince doktorla hemşireler beni dışarı çıkardılar.

"Baba , baba beni de içeri alın " diye kapıya vurdum. Yaser ise beni tutup bahçeye çıkardı.

Bahçede bir aşağıya bir yukarı çıkararak Yaserle babamdan iyi bir haber gelmesini beklemeye başladık....

SaklambaçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin