Multi de erva var:)
Babama bakarak "yapma baba sen de ben de biliyoruz ki buraya gelmek zorundaydim."
Babam sözlerimi duymamış gibi tepki vermeden odadaki adamlarına çıkın manasında baş işareti yapti. Elleriyle siyah deri koltulari gösterdi . Oturup odayı incelemeye başladım . Babamı tanımayan birisi bu odayi iş ofisi zannederdi. Ama ben biliyordum ki bu odada annemin ölümüne sebep olacak kararlar alınmıştı . Bu düşünceleri kafamdan uzaklaştırmak istercesine başımı sallayıp babama baktım . Ve o an beni izlerken yakaladım .
Tek kaşımı kaldırıp konuşmaya başladım .
"Evet seni dinliyorum ihh baba"
"Kizim ben yurtdışına gidiyorum".
O kadar sakin ve ifadesiz bir suratla söylemişti ki o an onun için gerçekten hiç bir degerimin olmadığını düşündüm . Beni burada tek basima bırakıp gidebilir miydi. Hışımla ayağa kalkıp parmaklarimi saçlarımın arasından geçirip bağırarak konuşmaya başladım . "Gerçekten bu hatayı yapacak misin geçmişte bizi bırakıp gittiğinde ne olduğunu hatırlıyor musun ". Onun gozlerine bakıp hece hece konusmaya basladim."An-nem öl-dü. Ve sen simdi de beni mi ölüme terk ediyorsun ölme sırası ben de mi?".
Babam bir an şaşkın ve ızdırap çeker gibi bakışlarla bana baktı ama bu cok uzun sürmedi . Üzgün bir sekilde bana yaklasip ellerini omuzlarima koyup yavas yavas konuşmaya başladı . Sanki söylediklerini ezberlememi ister gibi.
"Erva bunu bana yapma . Sanma ki ben hiç uzulmedim. O benim her seyimdi. Ama artik sadece sen varsin ve ben seni korumak zorundayim."Alay edercesine gülüp ellerini omuzlarımdan çektim . "Yapma baba yurtdışına kaçarak benden uzaklaşarak beni koruyabilecegini mi zannediyorsun". Babam sinirle sakalını kasimaya basladi.
"Erva kizim sana ne kadar yakın olursam sen o kadar tehlikedesindir. Ama merak etme seni korumaları icin üç genç sürekli olarak seni izleyip her an yanında olacaklar".Gözlerimi kısıp ona baktim " o zaman sen niye babamsin "deyip koltugun üstündeki çantamı alıp hışımla odadan çıktım .
Asansörün düğmesine bastim bir dakikadan kısa bir sürede kapı açıldı . Asansörden bir kız ve iki erkek indi.Asansör bosalinca hemen iceri girip birinci kata bastim ve gözyaşlarım kendiliğinden akmaya basladi . Yillar önce annemi kaybetmiştim ve şimdi babami da kaybetmek üzereyim .
Aşağıya inip arabaya bindim. Adini bile bilmedigim şoföre bakmadan eve dedim. Yol boyunca ne kadar ağladığımı bilmiyorum ama eve vardığımızda gözlerim yanıyordu . Tam arabadan inecekken şoför yarin saat sekizde hazir olmam gerektigini hatırlattı . "Ona sen de hepinizde Binalinin kopeklerisiniz " dememek icin kendimi zorlayarak kendimi dışarı attım . Kapıyı sert bir şekilde kapatip bahceye geçtim .
Hamaga oturdum eve hiç gidesim yoktu. Havuzu incelemeye basladim ve o an tek düşündüğüm ne kadar yalnız ve kimsesiz olduğum du . Ne kadar cok isterdim normal bir babam ve ailem olmasini ama yoktu iste. Gözümden akan yaşı silip hızla evin içine girip mutfağa yöneldim . Dolabı açıp içinden su çıkarıp bardağa boşalttım ve içmeye başladım . Üst kata çıkıp odama girip kendimi yatagima attım . Örtümü de basima geçirdim .
Ağlarken uyuya kaldığımı sabah farkettim. Yataktan çıkıp ayaklarımı sürünerek banyoya geçtim hemen duş alip üzerime siyah renkli bir sort ve bordo renginde bir tişört giyip saçımı kurulamaya basladim . Sonra bir at kuyrugu yapip aynanin önünden çekildim . Beyaz rengindeki kinversleride ayağıma geçirip saate baktım . Tam 8 di.
Aşağıya indim ama babamı karşımda hiç beklemiyordum . Son derece ağır adımlarla ona yaklaştım ve sanki dün hiç bir şey olmamış gibi gelip bana sıkıca sarıldı ve ben bugünün ikinci şokunu yaşıyordum . Babam gelmisti ve üstüne bana sıkıca sarıldı . Ve o zaman ister istemez bugün beni daha ne sürprizlerin bekledigini düşündüm ...
Devami gelecek:):)
Oy ve votelerinizi bekliyorum
Yeni bolumde gorusmek uzere...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saklambaç
ChickLitERVA ÇAKIROĞLU... Yeraltı dünyasının en korkunç mafya adamının kızı. Ve bir gün babası onun hiç tanımadığı üç korumayla bırakır. Sıcakkanlı Seymen Keskin, güzel olan Çisem Umutlu , ve itici ama bir o kadar da çekici olan Yaser Saygur... Artık ok...