Saklambaç

8. bölüm

Multi de Caner varr;););)

Ogle arasina kadar dersler bitmek bilmemisti. Her yeni gelen hocaya kendimizi tanitiyorduk. Geri kalan zamanlar da ben de basimi siraya koyup yatmistim.

Seymen ise sinifta ki kizlarin numarasini alip bir watshap grup bile kurmustu. Ders boyunca grupla konusmustu. Ve gercekten de kiz tavlama konusun da master yaptigini kanitlamisti.

Ogle arasinda zil calinca dordumuz de siniftan ciktik. Benle Çisem lavaboya gidecekken Yaserle Seymenin de bizim pesimizden geldiklerini görünce saskin bir sekilde onlara donup " Yok artik kizlar tuvaletine de mi beraber gidecegiz"
deyince Seymen ciddi ciddi" Erva unutma ki biz senin korumalariniz bu yuzden sen nereye biz oraya"deyince Çisem araya girip "Tamam Seymen siz yemekhaneye inin ben Ervanin yanindayim " dedikten sonra koluma girip beraber lavaboya gittik.

Lavabo tabii ki de makyaj yapan tiplerle doluydular ve bir kac kelimeleri duymamla Seymen ve Yaserden bahsettiklerini anladim.

Aynadan sacimi duzeltirken Çisemin kizlara dovecekmis gibi baktigini fark edince " Benim isim bitti" deyip onu kolundan cekistirip disariya cikarttim.

Disariya cikar cikmaz Çisem konusmaya basladi. " Gordun dimi nasil konusuyorlardi Seymen hakkinda varya bunlarin agzini burnunu dagitmak vardi" deyince kendimi gulmemek icin zor tuttum. Cidden Çisem dovusmesini biliyor muydu. Ne kadar sacma bir soru tabii ki de biliyordu ama disardan cok masum gozukuyordu. Kafamdaki bu dusunceleri uzaklastirip kinusmaya basladim "Sadece Seymen hakkinda mi konusuyorlardi " deyip imali imali ona baktim.

Oda hemen savunmaya gecerek " Hayir tabi ki ama Seymen hakkinda ne konustuklarini duymadin mi " deyince "Hi hi " deyip basimi salladim ve koluna girip beraber yemekhaneye indik.

Yemekhanenin cafe gibi dosenmesine sasirmamistim anca bu okulu böyle bir yer keserdi.

Yemekhaneye girmemizle butun bakislar bize döndü . Kizarmistim cunku hic bir zaman dikkat ceken bir kiz olmamistim.

Bu yuzden bize bakmalarinin sebebi Çisem oldugunu dusundum. Çisem omuzlarina dokulen su dalgasi sari saclariyla ve yesil gözleriyle bence cok cekici duruyordu.

Seymen bize yemekhanenin en arkasindan el sallayinca onlara doğru ilerlemeye basladik.

Masada Çisem Seymenin karsina oturunca ben de mecburen Yaserin karsisina oturdum.

Seymenlerin bizim icin getirdikleri yemekleri yerken Seymenin ani sorusuyla yemek az daha boğazım da kalacakti.

"Erva sana bir kac dovus taktigi ogreteyim mi ,ne dersin "diye sorunca bir an ne cevap verecegimi bilemedim.

Yaser de " Bence de ogrenmelisin sonucta hayatin ne getirecegini bilemeyiz" deyip dirseklerini masaya koyup tam gozlerimin içine bakarak " Ne de olsa mafya kizisin" deyince catalimi ona sallayarak " Senin benle derdin ne ,neden durmadan mafya kizisin deyip duruyorsun sonucta benim de bir adım var." parmaklarimla tirnak isareti yapip "Erva" dedim.

Yaser alayci bir sekilde gulup " Bence de yaa bunun yerine sana kisaca MK diyecegim" deyince agzim acik ona bakakalmistim.

"Seninle laf dalasina giremeyecegim" deyip yemek yemege devam ettim.

Bir anda bir erkek sesinin " Merhaba" demesiyle basimi sesin geldigi tarafa cevirdim. Bir sey dememize kalmadan cocuk yan masadan bir sandalye alip masamiza geldi.

Hic birimizden cevap gelmeyince bu sefer bana bakip merhaba deyip goz kirpinca sinirlenmistim. Bu neydi ya yilisik sey. Ve Seymenin dovus taktigini ogretmesini gozden gecirmeliydim.

Çisem "sana da merhaba" deyince onu hic duymamis gibi gulumseyerek elini bana dogru uzatip "Ben Caner" deyince bir an ne yapacagimi bilemeden ve elimi uzatip " Ben de Erva " deyip hemen elimi cektim.