"Aşk hep zalimdir."
Aşk hep sancılıdır.
Aşk hep alev gibidir.
Bunu biliyor olsak bile,hâlâ seviyoruz." ~Cnblue***
Şuan cidden Yang Başkan bizi falakaya yatırsa yeriydi.Birlikte bir skandal yaratmıştık.Bunu hiçbir şekilde düzeltemezdik.Çaresizdim.Kesinlikle şirketten kovacaktı.
Muhabirlerin arasından geçerken zorla elimi çekip koluna girdim.Ama iş işten geçmişti.
Çabucak Ji yong'un arabasına bindik.Güvenlikler yardım etmeye çalışmıştı.
Arabaya nefes nefese bindiğimizde konuştum.
"Sen delisin."
"Biliyorum!" dedi son hız gaza basarak.
İşte o sırıtışı..Hiç de masum değildi.
"Yavaş giiiittt!" diye bağırsam da beni takmıyordu bile.Çünkü biliyordu.Ona bunu neden yaptığını soracaktım.O ise cevap veremeyecekti?Bu yüzden hızı tercih etmişti.
Arkamızda büyük bir el bombası bırakıp gitmiştik resmen.Ama bu adam gülüyordu.Ah! Kesinlikle psikolojisi bozuk olmalı.
"Teşke gelmişken sen de görünseydin bir psikiyatriste.Cidden durumun vahim." dediğimde tekrar güldü.
"İstersen beraber gideriz stajyer."
Ah! Sanırım bu gidişle cidden beni de delirtecekti.En iyisi ikimiz birden gitmeliydik.
"Neden yaptın bunu?" dedim ciddileşerek.
Aniden fren yaptı.Kafamı cama çarpacakken tepkisizce eli ile Kafamı geriye itti.Aniden konuştum.
"Biraz daha kibar olamaz mısın sen?!"
Yavaşça bana doğru döndü.
"Cidden hâlâ bilmiyor musun neden yaptığımı? Yoksa bilmek mi istemiyorsun?"
"Ş-şey sanırım ikincisi.Boşversene sadece benimle oynuyorsun zaten.Bu söylediğinden hangi anlamı çıkarmalıyım ki?Dengesiz tavırlarından..!"
"Cidden sadece seninle oynadığımı mı düşünüyorsun? Bana diyorsun ama sen de delisin."
"Ah! Ne güzel iki deli anlaşamayız o zaman ben gidiyorum."
Tam arabanın kapısını açacaktım ki kolumdan tuttu ve geri çekti.
Yaklaştı.Sessizce konuştu.
"Muhabirler tam köşedeler.Sessizce otur şirkete gidelim."
Bu söylediğine bir anlam veremesemde sessizce oturdum.
***
"Çabuk açıklayın.Bu ne?"
Yang Başkan resmen kükremişti.Sinirden kıpkırmızı olmuştu.Çok korkuyordum.Ellerim titrese de belli etmemeye çalıştım.
Ne diyecektim ki? Benim bir suçum yoktu.
Şirket yerinden oynuyordu.Bizi sevgili sanmıştı herkes.Haklıydılar da elimi tutmuştu.Nasıl açıklayacaktık ki?
Ji yong'un cevap vermesini bekliyordum.En sonunda konuştu.
"Sadece bayılabilir diye elini tutmuştum.Kendine gelememişti.Zaten sonradan koluma girdi.Hem şirketin,muhabirleri engellemesi ya da yayın yasağı falan koyması gerekmez miydi Başkanım?"
Şu durumda bile Başkanı suçlu çıkartmaya çalışıyordu.Yalan söylemişti.Ama Yang Başkan'ın inanacağını sanmıyordum.
"Bu yalan tatmin ediciydi.Basın açıklamasında da bunları söyle.İkinizin arasında birşey olamamalı.Kendinize hakim olun ve kariyerinize odaklanın.Bu size ilk ve son uyarım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Change!✔
Fanfic"Ama onun hayalleri vardı!" dedi bağırarak üvey annem.. "Sadece gerçekleştiremediği hayalleri.Onun için yapamaz mısın?" "Benim de hayallerim var!" dedim fısıldayarak..! "Sadece gerçekleştirmek istediğim hayallerim..!" ~Galiba bu benim tek...