~Bölüm 8~

960 61 16
                                    

"Korkuyordum..
  Asimetrik davranmaktan.
  Dünyanın beklentilerine!" ~Rap monster

***

İşte tam o an anladım ki bu adamın içinde sadece hayatta kalabilmek için değil hissedebilmek için de atan bir şey vardı.Kalp!

Yavaşça kollarını ayırdı benden.Gözlerime baktı ve konuştu.

"Sakın zaafım olma Kim Hwa Young!Ama sanırım bunu söylemek için biraz geç oldu."

Gülümsedi.Devam etti.

"Bileğin.." dedi ve ayağımı gösterdi.

"Birkaç güne iyileşir.Fazla zorlamamalısın.Ama bu hareketi de yapmalısın."

Daha sonra da sessizce odadan çıktı.

Adama bak!Ah cidden delireceğim.Benimle resmen oynuyor.Önce gelip sarılıyor.Sonra da öylece gidiyordu.Kendini ne sanıyordu ki?Her ne yaparsa yapsın bidaha asla bana yaklaşmasına izin vermeyecektim.Asla!

***

"Çabuk kalk uykucu!Kim bilir dün gece kaça kadar şirketteydin.Hadii!"

  Bu Min hee'nin bağırışlarıydı.Dün gece Ji yong'dan sonra pes etmemiştim.Tekrar..tekrar ve tekrar denemiştim.Başarmıştım.

"Ah! Uyanmak istemiyorum." dedim bıkkınlıkla.

"Hmm..peki bunu sen istedin."

Kısa bir süre ortam sessizleşmişti.Sanırım gitmişti.Tam uykuya dalacaktım ki başımdan aşağıya suyu devirdiğini anlamıştım.Yataktan uçarcasına fırladım.

Kızlar karşımda durmuş bana gülüyorlardı.Çoktan üstlerini giyinmişlerdi.Onlara kızmalıydım.Ama aklıma birden bugün 2 günün sona erdiği geldi.Bugün kapışma günüydü.

Çabucak dolabın kapağını açtım.Kızlar gülerek beni izliyorlardı.Onları da odadan dışarıya atmıştım.Bugün güzel giyinmeliydim.Hatta hepimiz uyumlu giyinmeliydik.

  Çabucak üstüme beyaz yırtık paça pantolon ve mavi beyaz çizgili bir büstiyer giydim.Çabucak beyaz spor ayakkabılarımı giydim Hemen telefonumu aldım.Saate baktığımda saatin daha çok erken olduğunu gördüm.İşte bu sefer kızları öldürecektim.Beni böyle güzel bir uykudan mahrum ettikleri için..!

Çabucak odanın kapısını açtım.Yan odaya hışımla girdim.Hey! Bir dakika bu kızlar neredeydiler?Yurdu baştan aşağıya aramıştım.Ama hiçbiri yoktu.Beni uyandırıp nereye gitmişlerdi böyle? Belki de prova yapmak için erkenden şirkete gitmişlerdi.

  Çabucak odama yöneldim.Saçlarımı düzelttim ve beyaz bir şapka taktım.Bugün beyazlara bürünmüştüm.Annem hep beyazın bana çok yakıştığını söylerdi.Sanırım öyleydi.

  Çabucak çantamı alıp yurttan çıktım.Yol boyunca müzik dinlemiştim.Eğer kızlar şirkette değilseler onları öldürecektim.Beni almadan nereye giderlerdi ki?

Şirkete varmıştım.Bu sefer kulaklıkları çıkartmayacaktım.İçeriye girdim.Bir anda biri kulaklığımın tekini almıştı.Yanıma dönüp baktığımda bunun Ji yong olduğunu farkettim.Ah!Bu adam fazla olmaya başlamıştı.

  Sadece gülümsedi ve benimle birlikte dans odasına kadar geldi.Daha sonra ben kulaklığımı çıkartıp çantama koydum.

"Müzik zevkin berbat." dediğinde ona sadece baktım.İnadına yaptığını biliyordum çünkü.

"Sende mi geliyorsun?" dedim dans odasını göstererek.

  Ben ona bakarken o da bir anda kapıyı açtı.İçeriye girdi.Kızlar burada değillerdi.Sanırım bu sefer cidden onları dövecektim.

One Change!✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin