28. Su Tabancası

43 4 0
                                    

Çok erken uyandım. Saat altı olmak üzereydi. Dün Poyraz yüzünden Ayaz'ın evine gitmiştik.

Her şey eskisi gibi oldu. Beraber film izledik ve yemek söyledik üçümüz. Poyraz kendini günün kahramanı seçtikten sonra bende geç olduğunu gördüm ve eve geldim.

Hava tam aydınlık bile değildi. Bende uyumaya çalıştım ama olmadı. Bende uyandırmak için insanları aramaya karar verdim. Yatakta doğruldum ve Baran'ı aradım.

Başta yüzüme kapattı. Ama birkaç kere daha arayınca açtı.

"Ne lan ne?"

"Günaydın"

"Derin yarın konuşuruz uyumak istiyorum"

"İki saat sonra bizim Mert var ya onların barının yanındaki kafeye gelsene"

"Sekiz buçukta gelirim en erken"

"Tamam öküz"

Bende sıcaktan piştiğim için şort giydim ve alt kata indim.

Annem ve babam bana şok olmuş gibi bakmaya başladılar.

"Erkencisin ,ilk defa"

Annem gülerken "günaydın canım" dedi.

Onlar bir şeyler yerlen bende yanlarına oturdum.

"Sende yesene kızım"

"Yok baba ben bir arkadaşıma söz verdim kahvaltı için bir saat sonra kahvaltı için buluşacağız"

Kaya'ya bakmak için yukarı çıktım.

Kapıyı açtım ve içeri girdim. Kaya uyuyordu. Dolaşırken banyonun kapısından su tabancısını gördüm.

Kapıyı açık bırakırsam Kaya'yı ıslattıktan sonra su tabancısıyla beraber koşmam lazım. Kaya anın şokuyla beni yakalamayı düşünmez diye umuyorum.

Parmak ucunda su tabancasını aldım ve sonuna kadar doldurdum.

Bence kızmaz ya.

Su tabancasını yüzüne doğrulttum ve son bir dakika içinde olanlar..

Kaya tahmin ettiğim gibi anın şokuyla kalmadı ve üstüme koşmaya başladı.Bende son hız odama doğru koşup kapımı kilitledim. Saat sekizdi ve benim sekiz buçuk gibi orada olmam lazımdı. Çok uzak olmasada ancak giderdim. Kaya'nın beni öldürmesi mi yoksa geç kalmak mı? Kaya'nın orada olup olmadığını bir şekilde görmem lazım.

"Kaya orada mısın?"

Hiç ses gelmedi ama ben olsam bende ses çıkarmazdım. Ne olacaksa olsun artık diyerek odadan çıktım. Kimse yoktu bende çantamı aldım ve ses çıkarmadan evden çıktım. Belasız çıktığıma gerçekten inanamıyorum. Odadan çıkınca Kaya beni ıslatır falan sanmıştım ama iyiki ıslatmadı.

Saat 8.15 ve ben sonunda geldim. Taksiden indim. Bar tabiki açık değildi ama bizimkiler içerideydi. Tüm çete oradaydı. Tabi Kaya hariç. Hepsi baya sarhoş olmuş gibiydi ama şuan cidden hiçbiriyle uğraşamam.

"Gizli gizli bakmak demek? Hiç yakıştıramadım size Derin Hanım"

"Baran salak mısın başkası sandım korktum cidden yanlış anlaşılıyor diye"

Hemen sarıldık.

"Bu arada cidden yanlış anlaşılıyor ben normalde yan taraftaydım seni görmedim bir amca sana garip garip bakınca geldim"

"Al işte neyse sorun yok"

"İçeride kim var ki?"

"Bizimkiler işte" tam gösterecektim ki hepsi bize kötü kötü bakınca kaldım. Şimdide onlar yanlış anlamıştı. Suç bende niye onların hep sabahladığı barın yanlarındaki bir kafeye gidiyorum ki? Ayaz'In dibine gelip Baran'a sarılıyorum ve cidden çok yanlış anlaşıldı.

İçeri baktığımda bize bakmıyorlardı. Zaten bizi görselerdi Ayaz şuan burada olurdu.

"Bizi görmeden çabuk gidelim"

Sonra beraber kafeye oturduk ve sipariş verdik. Baya konuştuktan sonra konuşmanın en başından sormak istediğim şeyi sordum.

"Batu ile konuşuyor musunuz hiç?"

Biliyorum soruyu sormam saçmaydı ama cidden çok merak ediyordum ve ikisine de çok değer veriyordum. Aslında Batu'ya- neyse bu konuya hiç girmeyelim.

"Hayır, okul bitince hiç konuşmadık zaten okuldaykende en son sen geldiğindeki kavga olmuştu"

"Zorlamak istemem ama bence konuşun halledin bende ilk kardeşim olduğunu duyunca tanışmak istemedim zaten hazır değildim ama iyiki tanışmışım ve şuan gerçekten aramız baya iyi"

"Haklısın aslında bende öyle düşünüyordum ama gidip ne diyeceğim?"

"O da var neyse bana bırak ben konuşurum"

"Emin misin?"

"Evet"

BİR GÜN SONRA

Bence Batu ile konuşmayı biraz erteleyebilirim. Zaten Baran konuşmamı istemedi bende bir şey demedim. Konuşup her şeyi daha kötü yapmak istemiyorum. Şuan saat yine erken ve ben bunları düşünüyorum. Cidden biraz uyumam lazım.

Kaya'nın Ağzından

Derin sonunda uyumuştu.

Şimdi onun ıslatmak için iyi bir zamandı.

Derin'in Ağzından

Yerde nefes nefese kalmış yatıyordum.Kaya yüzünden çok yorulmuştum çünkü çok hızlı.

"Bu arada hazırlan çünkü iki gün sonra gidiyoruz ekim ayına kadar yazlıkta kalacağız" dediğinde şaşırdım. Ama herkes buradaydı.En önemlisi Ayaz buradaydı ve annemlere gitmek istemiyorum desem çok ayıp olur.

"Ama-"

"Bizimkilerde geliyor ailelerimiz beraber aldılar evleri"

**

Ayaz bize gelmişti bizde alt kattaki salona oturmuştuk.

"Gelecek misin çeşmeye?"

"Evet"

"Kerimcan oradaymış" deyip gülmeye başladım. Kerimcan Durmaz'ın attığı snapleri her gün izliyorum ve Ayaz her seferinde zorla kapattırıyor. Ve şimdi onunla bir snap atma fikri aşırı güzel gelmişti.

"Sikicem Kerimcan'ı tüm kızlar ondan bahsediy-"

"Hangi kızlar?"

"Ne demek tüm kızlar"

"Kızlarla Kerimcan muhabeti yapıp bana snaplerini bile izlettirmiyorsun yani?"

Bu konuşma benim Ayaz'a trip atmamla son buldu.

En DeğerlimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin