3 0 | S O N B A H A R

235 13 0
                                    

Sonbaharın getirdiği sararmış kuru yapraklar kapıyı açtığım an rüzgarla etrafa savrulmaya başladı. Havanın ani değişikliği ruh halime de yansıyordu. Yorgun bedenimi melankolik bir duygu sarmıştı.

Etrafa bakındığımda yine onlarca korumanın gözünün benim üstünde olduğunu fark ettim ve bu beni daha da huzursuz etti. Ağır adımlarla kapıdan çıktım ve Aden'in peşinden yürümeye başladım. Üstünde onu ilk gördüğüm günü anımsatan siyah kapüşonlu bir mont vardı. Kuvvetli bir rüzgar estiğinde dağınık kahverengi saçlarını kapüşonuyla kapattı ve ellerini cebine soktu. Bir mevsim geçmişti ve ben hala bu katilin elindeydim.

Her adım attığımda ayaklarımın altındaki yaprakların çıkardığı hışırtı çocukluğumu hatırlattı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Her adım attığımda ayaklarımın altındaki yaprakların çıkardığı hışırtı çocukluğumu hatırlattı. Sonbaharı hiç sevmezdim. Bana göre en karanlık mevsimdi. Yazın yemyeşil olan ağaçlar şimdi canlılığını yitirmiş, kuru iskeletler gibi ürkütücü bir hava veriyordu. Bu mevsim bana ölümü hatırlatıyordu.

Başımı çevirip son kez arkamızda bıraktığımız eve baktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Başımı çevirip son kez arkamızda bıraktığımız eve baktım. Burada çok süre kalmamıştım ama asıl garipsediğim içime oturmuş olan duyguydu. Çok uzun süredir "Ev" diyebileceğim biryerde kalmamıştım ve sanırım bu eve alışmıştım.

Evin arkasına yürüdüğümüzde küçük bir kapı fark ettim. Bodruma süren bir kapıydı bu. Nedenini bilmiyorum ama bu ayrıntı içimi huzursuz etmişti.

"Bu kapı nereye gidiyor?" Diye sordum temkinle. Ruhumun kırıntılarında biriken korku cevabı duymak istemiyordu.

"Bunu bilmek istediğine emin misin?" Diye sorduğunda gözlerimi gözlerine çevirdim. Kahverengi gözlerinde oluşan ifade cevabı duymamamın daha iyi olduğunu gösteriyordu ama içimdeki merak daha fazlaydı.

Başımı salladığımda omuz silkti.

"Orayı biliyorsun aslında." Diye mırıldandı buz gibi bir sesle. "Orası işkence odası."

İşkence odası. Bunu duyduğum an dört duvar arasında yaşadığım ve hissettiğim duygular zihnimde tekrar yankılanmaya başladı. Nefesimin daraldığını hissettiğimde elimi boğazıma götürdüm ve kendimi sakinleştirmeye çalışarak aklıma gelenleri düşünmemeye çalıştım.

UMUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin