Kendimi koşmaya o kadar kaptırmıştım ki karşi cinsin kolumu bırakıp durduğunu hiç fark etmedim ve sert yapılı bedenine çarptım.
Ama beklediğiniz gibi yere üst üste düşmedik. Duvara toslamış gibi geriye doğru sendeledim."Önüne bak!" Diye homurdandı.
Kaç kilometre koştuğumuzu bilmiyordum ama durmamla bacaklarıma bir ağırlık çöktü ve kendimi yere atma isteği duydum. Yere oturup ayaklarımı uzattım. Bir yandan nefesimi düzene sokmaya çalışıyordum diğer yanden etrafımı inceliyordum. Bir yol kenarında durmuştuk. Karanlık ve sessizdi. Gecenin bu saatinde pek araba geçmez gibi duruyordu. Gözlerim karşı cins'e kaydığında ifadesiz gözlerle beni süzüyordu. Cebinden bir cep telefonu çıkarıp benden bir kaç adım uzaklaştı. Telefonu kulağına dayayıp birşeyler mırıldandığında dinlemeye çalıştım ama hiçbir şey anlaşılmıyordu. Bir kaç dakika sonra yanıma geldi.
"Maskeni çıkar!" Emir vermeyi nezaman bırakacaktı acaba!
"Neden?" Diye sordum onun ifadesizliğini takınarak.
"Çıkar dedim!" Dedi sert bir tonla. Ses tonundan öyle ürkmüştüm ki elim anında yüzümdeki maskeye gitti.
Bu hareketime dudakları kıvrıldı. Ondan korkmam hoşuna gidiyordu. Göt!
Maskeyi yavaşça çıkarırken onun da eli maskesine gitti ve benimle aynı zamanda çıkarmaya başladı. Önce dudaklarım sonra burnum, sonra gözlerim ve en son alnım özgürlüğe kavuştu. Karşı cinsi dikkatle süzdüm. Bir seri katil için fazla gençti. Aslında yüzü o kadar korkunç değildi. Aksine yakışıklıydı. Maskesi takılıyken ondan korkulurdu. Evet! Ama böyle korku kayboluyordu sanki. Onu haddimden fazla incelediğimi anladığımda içimdeki küçük hırsız bana başını salladı. Anında gözlerimi kaçırdım ve maskeyi uzattım. Bana yaklaştığında elimdeki maskeyi almak yerine kolumdan tuttu ve kaldırdı. Ne olduğunu anlamadan beni tekrar peşinden sürüklemeye başladı.
"Ne oluyor?" Diye sordum ama cevap vermedi, "hey sana diyorum! Nereye gidiyoruz! Söylesene! Nereye sürüklüyorsun beni? Canımı acıtıyorsun! Sayende kol diye birşey kalmayacak!"
"O siktiğimin çeneni kapatırsan görürsün." Diye bağırdı ve kolumu daha da sıktı. Karşımıza siyah bir araba çıktığında durdu. Bende durdum. Çünkü yine bir duvara toslamaya niyetim yoktu!
Yoldan rastgele geçen bir araç sanıyordum ama kapıyı açıp içine rahatça yerleştiğinde öyle olmadığını anladım.
"Ne duruyorsun?"
Hemen içeri geçtim ve oturdum. Yine sinir etmeyelim katil beyi öyle değil mi?
Kapıyı kapatmamla araba hareket etti. Şöför koltuğunda oturan şahısa bir göz attım. Yüzünü pek seçemiyordum çünkü kocaman siyah bir gözlük takmıştı. Karşı cinsin bana bir poşet uzatmasıyla kaşlarım çatıldı. Elinden alırken ona soran gözlerle baktım.
"Üstünü değiştir! İçinde kıyafet var." Ne alaka şimdi?
"Neden?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUT
Ficção AdolescenteUmudunu yıllar önce yitirmiş bir hırsız, Umut için öldüren acımasız bir katil, Bir örgüt, Sırlar, Ve örtbas edilen cinayetler. B u h i k a y e d e U M U T e n b ü y ü k k ö t ü l ü k _____________ 14.07.2015 #9 in örgüt - 28/08/2018